Orhan Şaik Gökyay (1902-1994)

orhan saik gokyay

Şair, araştırmacı ve öğretmen kimlikleriyle öne çıkan Orhan Şaik Gökyay, 16 Temmuz 1902'de Kastamonu İnebolu'da dünyaya geldi. Ortaöğrenimini Aydın ve Kastamonu'da tamamladı. 1922'de Ankara Muallim Mektebini bitirdi. Sonra bir müddet ilkokul öğretmenliği yaptı. Kastamonu Lisesini bitirip İstanbul Yüksek öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne girdi. Edebiyat Fakültesinde hocası olan Mehmet Fuat Köprülü'den etkilendi. Almancasını ilerletti. Buradan 1930'da mezun oldu.

Orhan Şaik Gökyay, Kastamonu'da edebiyat öğretmenliği yaparak memuriyet hayatına başladı. Daha sonra sırasıyla Malatya, Edirne, Ankara, Eskişehir ve Bursa'da edebiyat öğretmenliği yaptı. Bursa'daki edebiyat öğretmenliği sırasında "Bu Vatan Kimin?" şiirini kaleme aldı. 1938'de Dede Korkut Hikâyelerini yayımladı. Orhan Şaik Gökyay, 1939'da Ankara Musiki Muallim Mektebi'ne önce öğretmen olarak atandı sonra da müdür oldu. "Kabusname"yi 1944'te yayımladı. 1944'te Nihal Atsız'ı evinde misafir ettiği için Irkçılık-Turancılık davasından görevine son verildi. Tutuklanarak İstanbul'a gönderildi. 11 aylık tutuklanma sürecinden sonra serbest bırakılıp öğretmenlik mesleğine iade edildi. Beraat ettikten sonra 4 yıl Galatasaray Lisesinde öğretmenlik yaptı.

Orhan Şaik Gökyay, 1947-1951 yılları arasında İngiltere'de öğrenci müfettişliği ve kültür ateşeliği yaptı. 1957'de "Katip Çelebi, Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri" isimli kitabını yayımladı. 1960-1962 yılları arasında da İngiltere'de Londra Üniversitesinde Türk Dili okutmanı olarak çalıştı. İstanbul Eğitim Enstitüsü edebiyat öğretmenliği görevini yürütürken 1969'da emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra da eğitimciliğini devam ettiren Orhan Şaik Gökyay, 1984'ten sonra Marmara ve Mimar Sinan Üniversitelerinde Divan Edebiyatı dersleri verdi.

Yazın hayatına şiirle başlayan Orhan Şaik Gökyay "Annemin Mezarında" ismindeki ilk şiirini Kastamonu'da bulunan "Açıksöz" gazetesinde yayımladı. Bu şiirini kendisinin Balıkesir'de çıkardığı "Çağlayan" dergisinde de yayımladı. Sonrasında hece veznine yöneldi. Orhan Şaik Gökyay, ayrıca "Türk Dili", "Nesil", "Türk Folklor Araştırmaları", "Oluş", "Çağrı", "Ülkü", "Türk Folkloru", "Tarih ve Toplum", "Musiki Mecmuası" gibi dergilerde eleştiriler yayımladı. Eleştirilerini 1982'de "Destursuz Bağa Girenler" adlı kitapta bir araya getirdi. 

Yetmiş yıllık öğretmenlik hayatında binlerce kişiyi yetiştiren Orhan Şaik Gökyay, 2 Aralık 1994'te İstanbul'da hayata veda etti. Üsküdar'da bulunan Nakkaştepe Mezarlığı'nda toprağa verildi.

 
Edebi Kişiliği
 
  • Şiirlerinde Âşık Edebiyatı geleneği hâkim olan Orhan Şaik Gökyay özellikle 1940'lardan sonra edebiyat tarihi, folklor ve halk edebiyatına yönelir.
  • İlk zamanlarında aruzla yazdığı şiirler ön plandayken sonra ulusal konuları işleyen lirik şiirler kaleme alır.
  • "Bu Vatan Kimin" şiiriyle asıl ününe kavuşur ve vatansever bir şair olarak hafızalarda yer edinir.
  • Şiirlerinde içtenlik ve samimiyet ön plana çıkar.
  • Son derece sade, süssüz, dolambaçsız, duru bir dille eserlerini kaleme alır.
  • Şiirlerinde güzelleme ve koçaklama türünü de kullanır.
  • Edebiyat araştırmaları ve eleştiri türüyle edebiyatımıza önemli yapıtlar kazandırır.
  • "Dede Korkut Hikâyeleri"ni sadeleştirmesi dil alanında en önemli çalışması olarak kabul edilir. Bu nedenle "Modern Dede Korkut" olarak tanınır.
  • Yetmiş yıl edebiyat öğretmenliği yapar.
  • 1991'de Devlet Sanatçısı olan şairin şiirleri ölümünden sonra "Bu Vatan Kimin?" adı altında birleştirilir.
 
Eserleri
 
Şiir

Bu Vatan Kimin

 
İnceleme

Dedem Korkut'un Kitabı

Düstursuz Bağa Girenler


Orhan Şaik Gökyay'ın Şiirlerinden Örnekler

BU VATAN KİMİN

Bu vatan, toprağın kara bağrında 
Sıradağlar gibi duranlarındır; 
Bir tarih boyunca, onun uğrunda 
Kendini tarihe verenlerindir... 

Tutuşup: kül olan ocaklarından, 
Şahlanıp: köpüren ırmaklarından, 
Hudutlarda gaza bayraklarından, 
Alnına ışıklar vuranlarındır... 

Ardına bakmadan yollara düşen, 
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan, 
Huduttan hududa yol bulup koşan, 
Cepheden cepheyi soranlarındır... 

İleri atılıp sellercesine, 
Göğsünden vurulup tam ercesine, 
Bir gül bahçesine girercesine, 
Şu kara toprağa girenlerindir... 

Tarihin dilinden düşmez bu destan: 
Nehirler gazidir, dağlar kahraman, 
Her taşı bir yakut olan bu vatan, 
Can verme sırrına erenlerindir... 

Gökyay'ım ne yazsan ziyade değil, 
Bu sevgi bir kuru ifade değil, 
Sencileyin hasmı rüyada değil, 
Topun namlısında görenlerindir...

Orhan Şaik Gökyay

Ayrıca bakınız



Öz (Saf) Şiir Anlayışını Sürdüren Şiir


Serbest Nazım ve Toplumcu Gerçekçi Şiir


Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir (Memleketçiler)


Birinci Yeni (Garipçiler)


Garip Dışında Yeniliği Sürdüren Şairler


Maviciler


Hisarcılar


İkinci Yeni Şiiri


1960 Sonrası (İkinci Yeni Sonrası) Toplumcu Şiir


1980 Sonrası Türk Şiiri


Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri


Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Anlatmaya Bağlı Metinler (Hikâye-Roman)


Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Göstermeye Bağlı Metinler (Tiyatro)


Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Öğretici Metinler


Ayrıca bakınız


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder