Ceyhun Atuf Kansu (1919-1978)

ceyhun atuf kansu

Ceyhun Atuf Kansu, 7 Aralık 1919'da İstanbul'da dünyaya geldi. Babası, Erzurum milletvekili olarak uzun süre mecliste görev yapan Nafi Atuf Kansu, annesi Müfdale Hanım'dır. Küçük yaşta annesini kaybeden Ceyhun Atuf Kansu, babasıyla Ankara'ya gitti. İlköğrenimini Ankara Necati Bey İlkokulunda, ortaöğrenimini 1938'de Ankara Gazi Lisesinde tamamladı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi.

Ceyhun Atuf Kansu, tıp eğitiminden sonra çocuk hastalıkları alanında ihtisas yaptı. Ankara Nümune Hastanesi Çocuk Hastalıkları alanında çalıştı. Turhal ve Etimesgut Şeker Fabrikaları hastanelerinde doktorluk, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'de sağlık müfettişliği yaptı.

Yazın hayatına şiirle başladı. İlk şiirleri olan "Bir Çocuk Bahçesi'nde" ve "Bağbozumu"nu 1937'de çıkardı. Bunları henüz lise yıllarında arkadaşlarıyla çıkardıkları "Filiz" ismindeki okul dergisinde yayımladı. Bu şiirlerde doğa, çocuk ve yurt sevgisini işledi. "Yücel", "Ülkü", "Millet", "Gençlik", "İstanbul" dergilerinde şiirleri çıktı. Yeni şiir anlayışını benimsedikten sonra Anadolu'nun köylü ve kasabalısının hayatını, üzüntü ve sevinçlerini serbest bir tarzla işledi. "Çocuklar Gemisi" kitabını bu esnada yayımladı. Bunu "Yanık Hava", "Haziran Defteri" ve "Yurdumdan" şiir kitapları takip etti.

Ceyhun Atuf Kansu, 17 Mart 1978'de Ankara'da kalp yetmezliği sonucu hayata veda etti.


Edebi Kişiliği

 
  • Asıl mesleği hekimlik olan Ceyhun Atuf Kansu, Kemalist şairler arasında yer alır.
  • Bağımsızlığın, devrimlerin ve Cumhuriyet'in takipçisi olarak bilinir.
  • Toplumsal problemlere ağırlık veren şiirleriyle tanınır. Başarısının kaynağını insanlara olan sevgisine bağlar.
  • Halkın sevinçlerini ve özlemlerini, acıları ve yaşama savaşımını etkileyici ve coşkulu bir anlatımla dile getirir. Halkın dilinden ve söyleyişinden de geniş bir biçimde yararlanır.
  • Halkına, vatanına, milletine hizmet etmeyi ülkü edinen bir şair olarak öne çıkar. 
  • Eserlerinde en çok Atatürk, yurt sevgisi, coşkunluk, hoşgörü, doğa, ulusal bağımsızlık, çocuklar gibi konu ve temaları işler.
  • Ankara Radyosu'nda Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal ve dil konuları üzerine yaptığı konuşmalarla da tanınır.
  • Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanır.
  • Geleneği bir tarafa bırakmadan çağdaşa, evrensele açılma anlayışıyla eserlerini oluşturur.
  • Çocuk dergisinde birçok masal kaleme alır.
  • "Dünyanın Bütün Çiçekleri" isimli şiiriyle büyük ün sahibi olur. Bu şiirini bir köy öğretmeni olan Şerif Sınığ'ın son sözleri olan "Bana çiçek getirin, dünyanın bütün çiçeklerini" sözünden etkilenerek yazar.
  • "Cumhuriyet Ağacı", "Bir Kasabadan Resimler", "Güneş Salkımı", "Halk Albümü" gibi eserleri ölümünden sonra yayımlanır.
  • Ceyhun Atuf Kansu, "Bağımsızlık Gülü" kitabıyla, 1965-1966 Yeditepe Şiir Armağanı'nı, "Sakarya Meydan Savaşı" ile de 1970-1971 Behçet Kemal Çağlar Ödülü'nü; "Köy Öğretmenine Mektuplar" şiiriyle de 1965 Türk Dil Kurumu Deneme Ödülü'nü alır.

 

Eserleri
 
Şiir
 
Bağbozumu Sofrası

Bir Çocuk Bahçesinde

Çocuklar Gemisi

Yanık Hava

Yurdumdan

Sakarya Meydan Savaşı

Bağımsızlık Gülü

Buğday, Kadın ve Gül Gökyüzü

 
Düzyazı

Atatürk ve Kurtuluş Savaşı

Atatürkçü Olmak

Köy Öğretmenine Mektuplar

Halk Önderi Atatürk

 

Ceyhun Atuf Kansu'nun Şiirlerinden Örnekler

Örnek 1

DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum

Bütün çiçekleri getirin buraya,

Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,

Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer

Bütün köy çocuklarını getirin buraya,

Son bir ders vereceğim onlara,

Son şarkımı söyleyeceğim,

Getirin getirin ve sonra öleceğim.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,

Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum,

Kaderleri bana benzeyen,

Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,

Geniş ovalarda kaybolur kokuları...

Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,

Hepinizi hepinizi istiyorum, gelin görün beni,

Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,

Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini

Bacımın suladığı fesleğenleri,

Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,

Avluların pembe entarili hatmisini,

Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın.

Aman Isparta güllerini de unutmayın

Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.

Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.

Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım,

Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden,

Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden,

Ne güller fışkırır çilelerimden,

Kandır, hayattır, emektir, benim güllerim,

Korkmadım, korkmuyorum ölümden,

Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,

Baharda Polatlı kırlarında açan,

Güz geldi mi Kopdağına göçen,

Yörükler yaylasında Toroslarda eğleşen.

Muş ovasından, Ağrı eteğinden,

Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden

Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni,

Eğin türkülerinin içine gömün beni.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,

En güzellerini saymadım çiçeklerin,

Çocukları, öğrencilerimi istiyorum.

Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,

Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,

O bakımsız, ama kokusu eşsiz çiçek.

Kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek,

Seni beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,

Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,

Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum.

Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,

Tarümar olmasın istiyorum, perişan olmasın,

Beni bilse bilse çiçekler bilir, dostlarım,

Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,

Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,

Okulun duvarı çöktü altında kaldım,

Ama ben dünya üstündeyim, toprakta,

Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,

Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım,

Yurdumun çiçeklenmesi için daima, yaşadım,

Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.

Şimdi sustum, örtün beni, yatırın buraya,

Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.

Ceyhun Atuf Kansu

 

Örnek 2

GÜL TÜRKÜSÜ

Gül diyorsam, durmadan
Bilinçaltı bahçemde bir
Ezik gül kaldığından belki
Çocukluğumun Mayıs dalından
Kim bilir?

Gül diyorsam bir zaman
Nedim'in övdüğü bir
O çok uzaklarda saraylı
Lale bahçelerinde soyut
Osmanlı gül değildir.

Gül diyorsam, ne zaman
Büyükannem bir
Avuç can eriğiyle birlikte
Üç yaprak çiy tanesi de
Getirir.

Gül diyorsam, hani Haziran
Hani şimdi açan bir
Gerçek güldür gündelik
Yapraklarını gül bitleri
Yiyip bitirir


Ceyhun Atuf Kansu

Ayrıca bakınız




Öz (Saf) Şiir Anlayışını Sürdüren Şiir


Serbest Nazım ve Toplumcu Gerçekçi Şiir


Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir (Memleketçiler)


Birinci Yeni (Garipçiler)


Garip Dışında Yeniliği Sürdüren Şairler


Maviciler


Hisarcılar


İkinci Yeni Şiiri


1960 Sonrası (İkinci Yeni Sonrası) Toplumcu Şiir


1980 Sonrası Türk Şiiri


Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri


Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Anlatmaya Bağlı Metinler (Hikâye-Roman)


Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Göstermeye Bağlı Metinler (Tiyatro)


Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Öğretici Metinler


Ayrıca bakınız


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder