1. I.
Odunlarımız bu kış iyi dayandı.
II. Bu okula müdür dayanmıyor.
III. Öğrenciler bu derslere nasıl dayanıyorlar.
IV. Kış kapıya dayandı nihayet.
V. Kimse konferansta söylenenlere dayanamadı.
Yukarıdaki cümlelerde geçen "dayanmak" sözcüğü
kaç farklı anlamda kullanılmıştır?
III. Öğrenciler bu derslere nasıl dayanıyorlar.
IV. Kış kapıya dayandı nihayet.
V. Kimse konferansta söylenenlere dayanamadı.
II. Soruyu ancak benim söylediğim yol ile yapabilirsin.
III. Havada bulut yok bu ne dumandır.
IV. Müzikte nota kelimesinin anlamını yeni öğrenmiş.
B) Mecaz anlam / yan anlam / gerçek anlam / terim anlam
C) Mecaz anlam / gerçek anlam / yan anlam / terim anlam
D) Yan anlam / mecaz anlam / gerçek anlam / terim anlam
E) Gerçek anlam / yan anlam / terim anlam / gerçek anlam
3. Uzanıverse gövdem,
taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
Alsa buz gibi taşlar
alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
Yukarıdaki dörtlüğün üçüncü dizesi
ile ilgili verilen aşağıdaki bilgilerden hangisi doğrudur?
A) Ad aktarması yapılmıştır.
B) Güzel adlandırma vardır.
C) Doğadan insana deyim aktarması yapılmıştır.
D) Dolaylamaya başvurulmuştur.
E) İnsandan doğaya deyim aktarması yapılmıştır.
4. I.
Edebiyat dünyasına adım atması lisedeki öğretmeninin sayesinde olmuş.
II.
Onun bu sürüşü de başaramayacağını ilk kalkışındaki hareketinden sezmiştim.
III. Beni onlarla buluşturan komşumuzun kızı olmuştu.
IV. Bir çamuru ne kadar temizlerseniz temizleyin yine de izi kalır.
V. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
B) Güzel adlandırma vardır.
C) Doğadan insana deyim aktarması yapılmıştır.
D) Dolaylamaya başvurulmuştur.
E) İnsandan doğaya deyim aktarması yapılmıştır.
IV. Bir çamuru ne kadar temizlerseniz temizleyin yine de izi kalır.
V. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde tahmin
anlamı vardır?
A)
I B) II C) III
D) IV E) V
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
bir "yakınma" söz konusu değildir?
A) Eleştirmenlerimiz yapıtları eleştirirken sürekli tek yanlı
davranmaktalar.
B) Bu kadar sorumsuz, dağınık pişkin bir öğrenci görmedim.
C) Hiçbir zaman söylediklerime kulak asmaz.
D) Öğretmenim ders anlatırken keşke onun söyledikleri önemli yerleri deftere not alsaydım.
E) Dünya, bu büyük insanlık trajedisine kulağını kapatmış duruyor.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
bir "değerlendirme" yapılmamıştır?
A) Eserin dil ve anlatımı bu eserin konusunu maalesef
perdelemiştir.
B) Roman, içeriğiyle toplumun bir adım önünden gitmelidir.
C) Konuşma diline eserinde yer vermiş olması eserine farklı bir hava katmıştır.
D) Eserinde yabancı sözcüklere yer vermemesi yazarın okuyucudan olumlu not almasını sağlamıştır.
E) Yazarın betimlemelerde abartıya kaçmış olması olumsuz; soyut kavramları somutlaştırarak kavratmaya çalışması olumlu bir hava katmıştır eserine.
7. Hırs bir
sandalın yelkenini şişiren rüzgâra benzer; fazlası gemiyi batırır azı da gemiyi
olduğu yerde tutar.
Aşağıdakilerden
hangisi yukarıdaki cümlede anlatılmak istenene anlamca en yakındır?
B) Bu kadar sorumsuz, dağınık pişkin bir öğrenci görmedim.
C) Hiçbir zaman söylediklerime kulak asmaz.
D) Öğretmenim ders anlatırken keşke onun söyledikleri önemli yerleri deftere not alsaydım.
E) Dünya, bu büyük insanlık trajedisine kulağını kapatmış duruyor.
B) Roman, içeriğiyle toplumun bir adım önünden gitmelidir.
C) Konuşma diline eserinde yer vermiş olması eserine farklı bir hava katmıştır.
D) Eserinde yabancı sözcüklere yer vermemesi yazarın okuyucudan olumlu not almasını sağlamıştır.
E) Yazarın betimlemelerde abartıya kaçmış olması olumsuz; soyut kavramları somutlaştırarak kavratmaya çalışması olumlu bir hava katmıştır eserine.
A) Hırslı insanlar hayatta bir adım önde olurlar.
B) Hayatta hırsın batırdığı nice gemiler vardır.
C) Hırsın azı da çoğu da zararlıdır. Hırsı dengede tutmak gerekir.
D) Hırsla giriştiğimiz bir işte başarısız olabiliriz ama bu yenilgi anlamına gelmemelidir.
E) Bir geminin olduğu yerde durması gemi kaptanının bunu harekete geçirmek için bir hırsa sahip olmadığını gösterir.
8. Ulusal
sanat ve ulusal bilim yoktur. İkisi de tüm üstün ve yüksek değerler gibi tüm
dünyanın malıdır.
Yukarıdaki ifadeyi en iyi açıklayan
kavram hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?
A) Öznellik
B) Millilik (ulusallık)
C) Evrensellik
D) Özgünlük
E) Yoğunluk
B) Millilik (ulusallık)
C) Evrensellik
D) Özgünlük
E) Yoğunluk
9. Aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili
sözcüklerin hangisinde kaynaştırma ünsüzü yoktur?
A) Ali’nin arkadaşını doğrusu ben de pek
beğenmedim.
B) Onun kardeşini herkes epeyce sevmişti.
C) Son anda o da hatayı anladı.
D) Atasının mirasına her zaman sahip çıkacak bu nesil.
E) Mahlası okunur dünya yüzünde bazen kişinin.
B) Onun kardeşini herkes epeyce sevmişti.
C) Son anda o da hatayı anladı.
D) Atasının mirasına her zaman sahip çıkacak bu nesil.
E) Mahlası okunur dünya yüzünde bazen kişinin.
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben
Yukarıdaki dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz değişimi (ünsüz yumuşaması)
B) Kaynaştırma ünsüzü
C) Ünsüz türemesi
D) Ulama (vasl)
E) Ünsüz benzeşmesi (ünsüz sertleşmesi)
B) Kaynaştırma ünsüzü
C) Ünsüz türemesi
D) Ulama (vasl)
E) Ünsüz benzeşmesi (ünsüz sertleşmesi)
11. Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde "kısa çizgi (-)" yanlış
konulmuştur?
A) Beş-on yıl sonra bu programlar olduğu gibi değişecek.
B) Arabalarımızı -34 derecede çalıştırmaya çalışıyorduk.
C) Köyümü- çocukluğumun bütün hatıralarını barındıran yeri- asla unutmam.
D) Mustafa- o da orada doktordu- olaya zamanında müdahale etmemişti.
E) Cihan yırtılsa- emin ol- bu cephe sarsılmaz.
12. 5 ( ) 6 ( ) 7
( ) yaş grubundakiler bu yarışmaya davetlidir ( )
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan
yerlere sırasıyla hangi noktalama işaretleri getirilmelidir?
A) (.) (.) (.) (.)
B) (,) (,) (.) (.)
C) (,) (,) (,) (.)
D) (-) (-) (,) (.)
E) (,) (.) (.) (.)
13. Aşağıdakilerden hangisinde büyük
harflerin kullanımı ile ilgili bir yazım yanlışı vardır?
A) Türkiye'nin Güneyi her zaman daha sıcak olur.
B) Küresel ısınma toplantısı Afrika'da yapılacak.
C) İran, Hazar Denizi'nde bir medeniyet kurmuştur.
D) O havada Manş Denizi mükemmel görünüyordu.
E) Büyük Okyanus ile Atlas Okyanusu arasında çok uzun bir mesafe vardır.
14. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı
çizili sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) Çocuğunu bırakacak kreş arıyordu.
B) Bu konuda bakanlık yakında bir klavuz yayımlayacak.
C) Modaevlerinin giyimdeki yeniliklerini tanıtmak ereğiyle düzenledikleri defilelerde gösterilen modellerin tümüne koleksiyon adı verilir.
D) Türkiye'de her geçen gün orijinal parça
kullanma geleneği yok olmaktadır.
E) Zamanında gelmeyince otobüs hareket etmek zorunda kalır.
15. Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Yukarıdaki dizelerde ek fiil almış
kaç sözcük vardır?
A) 1 B) 2
C) 3 D) 4
E) 5
16. Bir kişiye (I)
yapılmış (II) haksızlık (III) bütün topluma (IV)
yöneltilmiş (V) bir tehdittir.
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerin
hangi ikisinde "çekim eki" vardır?
A) l ve II
B) II ve III
C) I ve IV
D) IV ve V
E) II ve IV
B) Arabalarımızı -34 derecede çalıştırmaya çalışıyorduk.
C) Köyümü- çocukluğumun bütün hatıralarını barındıran yeri- asla unutmam.
D) Mustafa- o da orada doktordu- olaya zamanında müdahale etmemişti.
E) Cihan yırtılsa- emin ol- bu cephe sarsılmaz.
B) (,) (,) (.) (.)
C) (,) (,) (,) (.)
D) (-) (-) (,) (.)
E) (,) (.) (.) (.)
B) Küresel ısınma toplantısı Afrika'da yapılacak.
C) İran, Hazar Denizi'nde bir medeniyet kurmuştur.
D) O havada Manş Denizi mükemmel görünüyordu.
E) Büyük Okyanus ile Atlas Okyanusu arasında çok uzun bir mesafe vardır.
B) Bu konuda bakanlık yakında bir klavuz yayımlayacak.
C) Modaevlerinin giyimdeki yeniliklerini tanıtmak ereğiyle düzenledikleri defilelerde gösterilen modellerin tümüne koleksiyon adı verilir.
E) Zamanında gelmeyince otobüs hareket etmek zorunda kalır.
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
B) II ve III
C) I ve IV
D) IV ve V
E) II ve IV
17. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde hem tamlayanı hem tamlananı
niteleme sıfatı almış bir belirtili isim tamlaması vardır?
A) Hâkimin son sözleri yüreğine dert oldu.
B) Temiz evin yeni halısına bakarken gururlanmıştı.
C) Yeni aldığı elbise üzerine oldukça yakışmıştı.
D) Bir adamın güzel dostu olmalı bu hayatta.
E) Güzel günlerin iki yüzü olur genellikle.
18. Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde zamir eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Geçen akşam babanı çarşıda gördüm.
B) Hiçbir zaman odanı düzenli görmedim.
C) Evini herkesin beğendiğini düşünüyorum.
D) Eşyanı eve kadar taşıdı markette çalışan kişi.
E) Yeni elbiseni ben de gerçekten çok beğendim.
19. Realizmde dış gerçeklik de iç
gerçeklik de önemlidir. (I) Realizmde gözlem ve belgelere büyük önem verilir.
(II) Gerçeğe ulaşmanın yolu gözlemden geçtiği için realistler yer ve kişileri
gerçeklerden ayırmadan yazmışlardır. (III) Roman türü realizm ile büyük bir
gelişme göstermiştir. (IV) Realist roman, gerçeği olduğu gibi aktarır. (V)
Yukarıdaki metnin hangi cümlesinde
edat ve bağlaç bir arada verilmiştir?
A) I B) II
C) III
D) IV E) V
20. Aşağıdakilerden hangisinde yanıt
cümlesi diğerlerinden farklı bir öğedir?
A) – Her zaman ne en iyi arkadaştır?
– Kitap.
B) – Takımın kaptanı kim oldu?
– Salih.
C) – Size orada ne takdim ettiler?
– Plaket.
D) – Dışarıda şu anda ne yağmaktadır?
– Yağmur.
E) – Sizi buraya ne ulaştırdı?
– Araba.
21. Ana
sütü gibi temiz birisi olarak bilinen Mustafa, Ahmet Musa'dan birçok konuda
daha duyarlı görünüyordu.
Bu parçanın
anlatımında aşağıdakilerden hangileri ön plana çıkmıştır?
A) Örneklendirme-Tanımlama
B) Karşılaştırma-Tanık Gösterme
C) Benzetme-Örneklendirme
D) Karşılaştırma-Örneklendirme
E) Benzetme-Karşılaştırma
B) Temiz evin yeni halısına bakarken gururlanmıştı.
C) Yeni aldığı elbise üzerine oldukça yakışmıştı.
D) Bir adamın güzel dostu olmalı bu hayatta.
E) Güzel günlerin iki yüzü olur genellikle.
B) Hiçbir zaman odanı düzenli görmedim.
C) Evini herkesin beğendiğini düşünüyorum.
D) Eşyanı eve kadar taşıdı markette çalışan kişi.
E) Yeni elbiseni ben de gerçekten çok beğendim.
– Kitap.
– Salih.
– Plaket.
– Yağmur.
– Araba.
B) Karşılaştırma-Tanık Gösterme
C) Benzetme-Örneklendirme
D) Karşılaştırma-Örneklendirme
E) Benzetme-Karşılaştırma
B) Tartışmacı Anlatım
C) Betimleyici Anlatım (Betimleme)
D) Öyküleyici Anlatım (Öyküleme)
E) Kanıtlayıcı Anlatım
23. Düz
bir yolda yürürken bunlar da yaşanılır mı bu kazalar da olur mu diye hayret
ederiz. Elbette yaşanmaması gerekir. Belli ki Tuba yolda yürürken bir şeyler
düşünüyordu. Annesine olan özlemi ve babasına olan derin hasreti onu etkilemiş
ve bu olaya neden olmuştu. O anda Tuba'nın annesini ve babasını bu kadar
derinden düşünüp kazaya sebebiyet vereceği kimin aklından geçerdi.
Yukarıdaki paragrafın anlatımında
aşağıdaki seçeneklerde belirtilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Anlatıcı, anlattığı olayların dışındadır. Olayları sadece
görendir.
B) Üçüncü tekil şahıs anlatımı, anlatımda esas alınmıştır.
C) Anlatıcı, kahramanın niyetini okumaya çalışmıştır.
D) Anlatıcı her şeyi bilen, her şeye hâkim olan kişidir.
E) Anlatıcı anlatımı birinci kişi ağızdan (ben) yapmıştır.
24. Dünyanın
her yerinde herkesin yenileceği bir yer vardır. Kimilerini yenilgi yıkar,
kimileriyse zaferle küçülür, bayağılaşır. Büyüklük, hem yenilgiyi hem de zaferi
kabullenebilen kişilerde yaşar. Bunlar hayatın gerçekleridir. Her gün kazanacağız
veya sevineceğiz diye bir kural yoktur. Kısacası … .
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Hayatta yenilgi ve zafer her zaman mümkündür. Marifet bu
durumları yönetebilmektir.
B) Hayat, bazen insan için çekilmez olabilmektedir.
C) Her yenilgi mutlaka bir zaferi beraberinde getirir.
D) Zafer sarhoşluğu bazen yolumuza set çekebilir.
E) Hayatın olumsuzlukları kişilerin kaderi değildir. Bunlar pekala aşılabilir.
25. Bertolt
Brecht tarafından 20. yüzyılda tiyatro dünyasına kazandırılan siyasi amaçlı
tiyatro biçimine epik tiyatro denir. (I) Kendisi de bir Marksist olan Bertolt
Brecht, epik tiyatroyla emekçi sınıfının ezilmişliğini dile getirir. (II)
Oyunlarıyla sınıfsal ayrımı eleştirir. (III) Epik tiyatro eleştiri
ağırlıklıdır. Klasik tiyatronun dekor ve sahne anlayışına karşıdır. (IV)
Kurucusu Bertholt Brecht'in etkisiyle ilk başta Almanya'da gelişim gösterir.
Oradan diğer ülkelere yayılır. (V)
Yukarıdaki paragrafta
düşüncenin akışını bozan cümle hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?
A) I B) II
C) III
D) IV E) V
26. (I) Birçok
insanın başarısız olacağını çok önceden kestirmişimdir. (II) "Bunu
nasıl başardınız?" diye merak edenimiz mutlaka olmuştur. Hatta abarttığımı
düşünen kişiler de. (III) Kişinin öncelikle özgüvenine baktım. Kendisine ne
kadar güveniyor? (IV) Sonra genel uyarılmışlık düzeyini gözlemledim. (V) Baştan
yenilgiyi kabul eden ve motive olamayan bir kişi elbette kazanmayacaktı.
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden
hangisine düşüncenin akışına göre "Ben o kişilerin şu
özelliklerinden yola çıkarak bu sonuca vardım." cümlesi
getirilmelidir?
A) I B) II
C) III
D) IV E) V
27. I. Kuşlar genelde göç ederken
"V" tekniği ile uçmaktadır.
II.
"V" harfinin sivri kısmında bulunan kuvvetli kuşlar hava akımına
karşı kalkan görevi yapmaktadır.
III. Diğer kuşlar ise "V" harfi oluşacak şekilde sıralanmaktadır.
IV. Yani önde kuvvetli, büyük ve lider kuşlar bulunmaktadır.
V. Bu sayede arka kısımdaki kuşlar daha rahat uçmaktadır.
Yukarıdaki
numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında
hangisi baştan dördüncü cümle olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV E) V
28. Masrafsız
ya da emeksiz elde edilen şeyler kişiye tatlı gelir. Hayatın ve şartların
oluşturduğu ortam bir şeye ulaşmayı zorlaştırmıştır. Karşılıksız bir metanın
yer almadığı dünyada zaman zaman karşımıza çok az bir emekle elde edilecek
fırsatlar da çıkmaktadır. Bunlar, elbette bizi daha çok mutlu etmektedir.
Hayatın zor şartlarıyla boğuşan birine elbette az bir masrafla elde ettiği bir
şey birçok şeyden daha kıymetli görünür gözünde.
Bu paragrafın konusu hangi
seçenekte doğru olarak verilmiştir?
A) Aza
kanaat etmeyen çoğu bulamaz.
B) Bedava
sirke baldan tatlıdır.
C) Cefa
çekmeyen sefanın kadrini bilmez.
D) Fazla
mal göz çıkarmaz.
E) Mürüvvete
endaze olmaz.
B) Üçüncü tekil şahıs anlatımı, anlatımda esas alınmıştır.
C) Anlatıcı, kahramanın niyetini okumaya çalışmıştır.
D) Anlatıcı her şeyi bilen, her şeye hâkim olan kişidir.
E) Anlatıcı anlatımı birinci kişi ağızdan (ben) yapmıştır.
B) Hayat, bazen insan için çekilmez olabilmektedir.
C) Her yenilgi mutlaka bir zaferi beraberinde getirir.
D) Zafer sarhoşluğu bazen yolumuza set çekebilir.
E) Hayatın olumsuzlukları kişilerin kaderi değildir. Bunlar pekala aşılabilir.
III. Diğer kuşlar ise "V" harfi oluşacak şekilde sıralanmaktadır.
IV. Yani önde kuvvetli, büyük ve lider kuşlar bulunmaktadır.
V. Bu sayede arka kısımdaki kuşlar daha rahat uçmaktadır.
29. Tavşan
ikide bir böbürleniyor:
-Kimse benden hızlı koşamaz, diyormuş. Sonunda kaplumbağa dayanamamış:
-İstersen yarışalım, demiş.
Koşuya başlamışlar. Tavşan epeyce yol aldıktan sonra, "Hıh, o sırtı kabuklu hayvancık sürüne sürüne kim bilir ne zaman sonra bana yetişir?" diye düşünmüş.
-Şu ağacın altına biraz uzanıp dinleneyim, demiş. Uyuyakalmış.
Kaplumbağa ağır yürüyüşü ile yürümüş yürümüş, hiç dinlenmeden yol almış.
Tavşan bir ara gözünü açmış. Bir de ne görse beğenirsiniz, kaplumbağa neredeyse yarışı bitirmek üzereymiş. Hemen fırlamış, rüzgar gibi koşmaya başlamış. Ama ne çare, kaplumbağaya yetişememiş.
Böylece tavşan yarışı kaybetmiş. Aldırış etmemenin cezasını çekmiş. Kaplumbağa ise düzgün adımlarla durmadan yürüdüğü için yarışı kazanmış.
-Kimse benden hızlı koşamaz, diyormuş. Sonunda kaplumbağa dayanamamış:
-İstersen yarışalım, demiş.
Koşuya başlamışlar. Tavşan epeyce yol aldıktan sonra, "Hıh, o sırtı kabuklu hayvancık sürüne sürüne kim bilir ne zaman sonra bana yetişir?" diye düşünmüş.
-Şu ağacın altına biraz uzanıp dinleneyim, demiş. Uyuyakalmış.
Kaplumbağa ağır yürüyüşü ile yürümüş yürümüş, hiç dinlenmeden yol almış.
Tavşan bir ara gözünü açmış. Bir de ne görse beğenirsiniz, kaplumbağa neredeyse yarışı bitirmek üzereymiş. Hemen fırlamış, rüzgar gibi koşmaya başlamış. Ama ne çare, kaplumbağaya yetişememiş.
Böylece tavşan yarışı kaybetmiş. Aldırış etmemenin cezasını çekmiş. Kaplumbağa ise düzgün adımlarla durmadan yürüdüğü için yarışı kazanmış.
Bu paragrafın ana düşüncesi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Adamın
iyisi iş başında belli olur.
B) Ağır
giden yol alır, hızlı giden yolda kalır.
C) Bir işte devamlılık gösteren
ve kararlı olan kazanır.
D) Akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer.
E) Araba
devrilince yol gösteren çok olur.
30. Bir
insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir. Dili, dini,
rengi ne olursa olsun iyiler iyidir. Milletlerin gelenekleri başka başkadır
fakat iyilik her yerde birdir. Güneş, ışık ve sıcağından yarar sağlamak için
kendisine yalvarılmasını beklemez. Sen de güneş gibi ol, beklenilen iyiliği senden
istenilmeden yap. Kısacası iyiliği gizlemek, elinden geldiği halde iyilik
yapmaktan imtina eden her kim ise yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur.
Bu parçada vurgulanmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her insan yapmadığı tüm
iyiliklerden suçludur.
B) İyilik yaparken din, dil, ırk ayrımı gözetmemeliyiz.
C) İyi olacağım diye ısrarla bekleyenler bazen istediğine kavuşamayabilirler.
D) Gerçek zenginler mal, mülk, makam sahibi kişiler değil bu dünyada iyilik yapmaktan geri durmayanlardır.
E) Bir kötünün iyi olması için birçok neden vardır.
31. Paylaşırsa dost
paylaşırmış
İnsanın derdini sevincini
Dost ümidiyle ortalığa düşmeye gör
Hangi kapıyı çalsan kimseler yok
Hangi omuza dokunsam yabancı çıkar
Bu dizeleri yazan kişinin en
belirgin özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gerçekçilik
B) Alçak gönüllülük
C) Vurdumduymazlık
D) Yalnızlık
E) Hayalcilik
32. Dil,
insanlar arasında anlaşmayı sağlayan canlı bir varlık; temeli bilinmeyen
zamanlarda atılmış gizli bir antlaşmalar sistemidir. İnsan gibi gelişir ve
ölür. Dilin ilk kullanımında sadece iletişim esas alınmış sonraları ise duygu
ve düşüncelerin iletimi de önem kazanmıştır. Dilin doğuşu konusunda bilim
adamları iki fikir öne sürmüşlerdir. Birincisinde dilin Allah tarafından insana
öğretildiği görüşü diğeri de dilin ihtiyaçların bir sonucu olduğu fikridir.
Sonuç ne olursa olsun dil olmasaydı bizler duygu ve düşüncelerimizi anlatamaz,
iletişim olgusundan mahrum kalırdık.
-Kimse benden hızlı koşamaz, diyormuş. Sonunda kaplumbağa dayanamamış:
-İstersen yarışalım, demiş.
Koşuya başlamışlar. Tavşan epeyce yol aldıktan sonra, "Hıh, o sırtı kabuklu hayvancık sürüne sürüne kim bilir ne zaman sonra bana yetişir?" diye düşünmüş.
-Şu ağacın altına biraz uzanıp dinleneyim, demiş. Uyuyakalmış.
Kaplumbağa ağır yürüyüşü ile yürümüş yürümüş, hiç dinlenmeden yol almış.
Tavşan bir ara gözünü açmış. Bir de ne görse beğenirsiniz, kaplumbağa neredeyse yarışı bitirmek üzereymiş. Hemen fırlamış, rüzgar gibi koşmaya başlamış. Ama ne çare, kaplumbağaya yetişememiş.
Böylece tavşan yarışı kaybetmiş. Aldırış etmemenin cezasını çekmiş. Kaplumbağa ise düzgün adımlarla durmadan yürüdüğü için yarışı kazanmış.
-İstersen yarışalım, demiş.
Koşuya başlamışlar. Tavşan epeyce yol aldıktan sonra, "Hıh, o sırtı kabuklu hayvancık sürüne sürüne kim bilir ne zaman sonra bana yetişir?" diye düşünmüş.
-Şu ağacın altına biraz uzanıp dinleneyim, demiş. Uyuyakalmış.
Kaplumbağa ağır yürüyüşü ile yürümüş yürümüş, hiç dinlenmeden yol almış.
Tavşan bir ara gözünü açmış. Bir de ne görse beğenirsiniz, kaplumbağa neredeyse yarışı bitirmek üzereymiş. Hemen fırlamış, rüzgar gibi koşmaya başlamış. Ama ne çare, kaplumbağaya yetişememiş.
Böylece tavşan yarışı kaybetmiş. Aldırış etmemenin cezasını çekmiş. Kaplumbağa ise düzgün adımlarla durmadan yürüdüğü için yarışı kazanmış.
D) Akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer.
B) İyilik yaparken din, dil, ırk ayrımı gözetmemeliyiz.
C) İyi olacağım diye ısrarla bekleyenler bazen istediğine kavuşamayabilirler.
D) Gerçek zenginler mal, mülk, makam sahibi kişiler değil bu dünyada iyilik yapmaktan geri durmayanlardır.
E) Bir kötünün iyi olması için birçok neden vardır.
Dost ümidiyle ortalığa düşmeye gör
Hangi kapıyı çalsan kimseler yok
Hangi omuza dokunsam yabancı çıkar
B) Alçak gönüllülük
C) Vurdumduymazlık
D) Yalnızlık
E) Hayalcilik
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A)
Dil, canlı bir varlıktır. Tıpkı bir insan gibi gelişir ve ölür.
B) Dilin doğuşu hakkında birden fazla görüş vardır.
C) İnsanlar, duygu ve düşüncelerini dil vasıtasıyla dile getirirler.
D) Dilin temelinin ne zaman atıldığı bilinmemektedir.
E) Dilin Allah tarafından insanlara öğretildiği fikri dilin doğuşu konusunda daha ikna edicidir.
B) Dilin doğuşu hakkında birden fazla görüş vardır.
C) İnsanlar, duygu ve düşüncelerini dil vasıtasıyla dile getirirler.
D) Dilin temelinin ne zaman atıldığı bilinmemektedir.
E) Dilin Allah tarafından insanlara öğretildiği fikri dilin doğuşu konusunda daha ikna edicidir.
33. Bir
fakirin veya yetimin olduğu sofrada hiç yemek yediniz mi? Ya kimsesizlerin o
yorgun bakışlarının süzgecinden hiç bir yudum su içtiniz mi? Ben içtim. Hem de
bir kez değil birden fazla kez. Üstelik bir sofrada değil farklı farklı
sofralarda. Hayatın gerçek anlamını da bu anlarda kavrar insan. O duygu
atmosferinde anladım ki hayatta en zor şey, insanın kendi kendini teselli etmek
zorunda kalmasıdır. Birçok kişinin bu duyguları yönetemediğine şahit
olmaktayız. Öyleyse sorun ya zamanda ya mekânda ve belki de en önemlisi
insandadır!
Bu parçadan
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Hayatın gerçek anlamı ancak
insanlarla yaşandığında anlaşılır.
B) Hayatta en zor şey insanın kendi kendini teselli etmeye çalışmasıdır.
C) Fakirlik veya zenginlik önemli değil önemli olan tembel olmamaktır.
D) Fakir ve yetimlerin sahip oldukları duyguları yönetemeyen kişiler vardır.
E) İnsanın kendi kendini teselli etmek zorunda kaldığı bir yerde yanlış giden bir şey vardır.
34. Betimleme, sözcüklerle resim yapmak demektir. Betimlemede
varlıkların ayırt edici özellikleri ön plandadır. "Fotoğraf" sözcüğü
tek başına betimlemeyi açıklamak için yeterlidir. Bu
anlatımda renk, biçim ve nitelik bildiren sözcükler yani sıfatlar çokça yer
alır. Betimlemede asıl amaç görselliktir. Gözle algılanan renk ve
şekil ayrıntıları betimlemede çok önemli olduğundan gözlem betimlemenin ana
unsurlarından biridir. Betimlemede varlıklar adeta birer resim; anlatıcı da
fotoğraf makinesidir. En önemli özelliklerinden birinin
"durağanlık" olduğu betimlemede ortam, varlık ve durum adeta donmuş
durumdadır. Anlatıcı, sürekli bunlara özellik yükler.
B) Hayatta en zor şey insanın kendi kendini teselli etmeye çalışmasıdır.
C) Fakirlik veya zenginlik önemli değil önemli olan tembel olmamaktır.
D) Fakir ve yetimlerin sahip oldukları duyguları yönetemeyen kişiler vardır.
E) İnsanın kendi kendini teselli etmek zorunda kaldığı bir yerde yanlış giden bir şey vardır.
Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisine yer verilmemiştir?
A) Betimlemede anlatıcı durağan
anlatılan nesne ise bir devinim içerisindedir.
B) Betimleyici anlatımda gözlem unsuru ön plandadır.
C) Betimleyici anlatımda anlatılan şey donuktur. Yani hareketsiz bir şekilde durmaktadır.
D) Betimlemenin olduğu metinlerde sıfatlar oldukça fazladır.
E) Betimlemede asıl amaç "görsellik"tir. Renk ve şekil ayrıntıları oldukça fazla yer alır.
B) Betimleyici anlatımda gözlem unsuru ön plandadır.
C) Betimleyici anlatımda anlatılan şey donuktur. Yani hareketsiz bir şekilde durmaktadır.
D) Betimlemenin olduğu metinlerde sıfatlar oldukça fazladır.
E) Betimlemede asıl amaç "görsellik"tir. Renk ve şekil ayrıntıları oldukça fazla yer alır.
35. Türkçe,
yapı yönüyle sondan eklemeli; köken bakımından da Ural-Altay dil ailesinin
Altay dilleri grubunda yer almaktadır. Yapı yönüyle eklemeli bir dil olan
Türkçede çekim ve türetme son eklerle yapılır. Ekler, Türkçenin dünya
dilleri arasındaki yeri hakkında bize en net bilgiyi verir. Türkçede ekler, yapım ve çekim
ekleri olmak üzere ikiye ayrılır. İstisnaları olsa da önce yapım eki veya
ekleri sonra çekim eki veya ekleri gelir. Yapım ekleri dört şekilde oluşur.
İsimden isim yapım eki, isimden fiil yapım eki, fiilden isim yapım eki ve
fiilden fiil yapım eki.
Bu parçadan
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Türkçede ekler kelimenin
sonuna gelir.
B) Türkçe, yapım ekleri açısından dünyanın en zengin dilidir.
C) Türkçede genellikle önce yapım ekleri sonra çekim ekleri gelir.
D) Türkçede yapım ekleri birden fazla şekilde oluşur.
E) Türkçenin dünya dilleri arasındaki yeri hakkında en sağlam bilgiyi eklerden elde ederiz.
B) Türkçe, yapım ekleri açısından dünyanın en zengin dilidir.
C) Türkçede genellikle önce yapım ekleri sonra çekim ekleri gelir.
D) Türkçede yapım ekleri birden fazla şekilde oluşur.
E) Türkçenin dünya dilleri arasındaki yeri hakkında en sağlam bilgiyi eklerden elde ederiz.
36. Rüzgârın
yönünü değiştiremediğin zaman yelkenlerini rüzgâra göre ayarla çünkü dünya
karşılaştığın fırtınalarla değil; gemiyi limana getirip getirmediğinle
ilgilenir. Ara sıra isyana yönelecek olsan bile hatırla ki evreni yargılamak
imkânsızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde
ol. Hatırlar mısın doğduğun zamanları, sen ağlarken herkes sevinçle
gülüyordu. Öyle bir ömür geçir ki herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse.
Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Eninde sonunda bütün servetin sensin.
Bu parçadan
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Dünyada önemsenen şey
kişinin hedefine varıp varmadığı hususudur.
B) Hayatın akışını değiştirmekte zorlandığımız yerde hayatın akışına ayak uydurmamız gerekir.
C) Evreni yargılamak için bazen isyana yönelebiliriz.
D) En çetrefili anlarda bile kişi kendi kendisiyle barışık olmalıdır.
E) İnsanın yegâne sermayesi kendisi olduğu için insan sürekli sabırlı, sevecen ve erdemli olmalıdır.
B) Hayatın akışını değiştirmekte zorlandığımız yerde hayatın akışına ayak uydurmamız gerekir.
C) Evreni yargılamak için bazen isyana yönelebiliriz.
D) En çetrefili anlarda bile kişi kendi kendisiyle barışık olmalıdır.
E) İnsanın yegâne sermayesi kendisi olduğu için insan sürekli sabırlı, sevecen ve erdemli olmalıdır.
37. Olay
paragraflarında mutlaka bir olay yer alır. Olay, yazarın düşüncesini açıklamak
için kullandığı bir araçtır. Roman ve özellikle de hikâye türünde kullanılan
paragraflardır. "Merak öğesi" bu paragrafların temelidir. Belli bir
yer, zaman, mekân ve kişiler bu paragraflarda yer alır. Olay paragraflarında
sürekli bir hareketlilik söz konusu olduğu için çekimli fiiller çok fazla yer
alır. Genellikle öğrenilen geçmiş zaman kipi kullanılır. Dilin genellikle
süsten uzak, yalın ve akıcı olduğu olay paragraflarında fiil cümleleri
ağırlıktadır.
Bu parçada
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A)
Olay paragraflarında bir devinim söz konusu olduğu için fiil türündeki
sözcükler ağırlıktadır.
B) Olay paragraflarında açık, yalın ve sade bir dil kullanılır.
C) Kip olarak daha çok öğrenilen geçmiş zaman kipine başvurulur.
D) Olay paragraflarının yüklemleri genellikle fiil soylu sözcüklerden oluşur.
E) Olay paragraflarında olayın geçtiği yerin özellikleri detaylı bir şekilde betimlenir.
B) Olay paragraflarında açık, yalın ve sade bir dil kullanılır.
C) Kip olarak daha çok öğrenilen geçmiş zaman kipine başvurulur.
D) Olay paragraflarının yüklemleri genellikle fiil soylu sözcüklerden oluşur.
E) Olay paragraflarında olayın geçtiği yerin özellikleri detaylı bir şekilde betimlenir.
38. Dram
türünün ilk örneklerini 16. yüzyılda, Rönesans'ın yetiştirdiği ünlü İngiliz
yazar Shakespeare (Şekspir) vermiştir. Shakespeare, klasik tiyatronun
ana unsurlarından olan "zaman ve yer birliği" ilkesini
yıkmıştır. Shakespeare'in (Şekspir) yazdığı oyunlar önce Alman, daha sonra
da Fransız edebiyatının romantik yazarlarını derinden etkilemiştir. Yine
İspanyol yazar Lope de Vega da dram türüne büyük katkı sağlamıştır. 19.
yüzyılda Fransa'da, hayatın acıklı ve gülünç yönlerini birlikte
işleyen dram türü ortaya çıkmıştır. Farklı görüş ve akımların
etkisiyle günümüzde de yaygınlaşarak devam etmektedir.
Bu parçada
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Dram türünün ilk örneklerini
veren kişi farklı milletlere ait sanatçıları da etkilemiştir.
B) Dram türü günümüzde daha da yaygınlaşmıştır.
C) Dram türü 16. yüzyılda ortaya çıkmış 19. yüzyılda hayatın acıklı ve gülünç yönlerini birlikte işlemiştir.
D) Shakespeare, en başarılı yapıtlarını oyun alanında vermiştir.
E) Farklı görüş ve akımlar dram türü üzerinde pozitif bir etki oluşturmuştur.
39. (I) Dünya edebiyatında günlük türü
çok eskilere dayanır. (II) İlk günlükleri Romalıların yazdıkları bilinir. (III)
Andre Gide'nin "Kalpazanlar", Thomas Man'ın "Doktor
Faustas" eserleri dünya edebiyatında günlük türünde yazılmış başarılı
yapıtlar olarak göze çarpar. (IV) Julien Green, Max Frisch, Stefan Zweig
gibi yazarlar, Dünya edebiyatına günlük türünün seçkin örneklerini
bırakırlar. (V) Batı edebiyatındaki günlüklere benzer günlüklerin
Türk edebiyatında yer alması Tanzimat dönemine rastlar. (VI) Direktör Ali
Bey'in "Seyahat Jurnali" isimli eseri Türk edebiyatında Batılı
anlamda yazılan ilk günlük örneğidir. Nigâr Hanım'ın "Hayatımın
Hikâyesi" de ilk günlüklerimiz arasında yer alır.
Bu parça iki
paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II
B) III
C) IV D) V
E) VI
B) Dram türü günümüzde daha da yaygınlaşmıştır.
C) Dram türü 16. yüzyılda ortaya çıkmış 19. yüzyılda hayatın acıklı ve gülünç yönlerini birlikte işlemiştir.
D) Shakespeare, en başarılı yapıtlarını oyun alanında vermiştir.
E) Farklı görüş ve akımlar dram türü üzerinde pozitif bir etki oluşturmuştur.
40. I. Akıl, kişiye en büyük
sermayedir. Akıllı kişiler, hedeflerine daha yakın kişilerdir.
II. O zaman aklın ilkeleri ön plana çıkmaya başlar.
III. Akıllı olmak da bir şey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır.
IV. Aklın üç ilkesi vardır: İyi
düşünmek, iyi söylemek, iyi yapmaktır.
V. Başarılı olanlar genellikle bu ilkeleri uygulayanlardır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
A) IV ve
V
B) I ve IV
C) III ve IV
D) II ve III
E) II ve IV
CEVAP ANAHTARI: 1-C 2-B 3-E 4-B 5-D 6-B 7-C 8-C 9-E 10-C 11-A 12-B 13-A 14-B 15-A 16-C 17-B 18-C 19-C 20-C 21-E 22-C 23-E 24-A 25-D 26-C 27-C 28-B 29-C 30-A 31-D 32-E 33-C 34-A 35-B 36-C 37-E 38-D 39-D 40-D
II. O zaman aklın ilkeleri ön plana çıkmaya başlar.
III. Akıllı olmak da bir şey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır.
V. Başarılı olanlar genellikle bu ilkeleri uygulayanlardır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
B) I ve IV
C) III ve IV
D) II ve III
E) II ve IV
Ayrıca bakınız
TYT Türkçe Branş Denemesi 2
TYT Türkçe Branş Denemesi 3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder