Sosyal Zeka Nedir?

Sosyal Zeka Nedir?


Sosyal zekâ, çoklu zekâ türlerinden biridir. Sosyal zekâ kuramı, ilk olarak 1920'de Edward Thorndike tarafından oluşturulmuş olan bir çalışmadır. ''Kişilerarası Zekâ'' olarak da adlandırılan sosyal zekâ, insanlar ile doğru bir şekilde etkileşim kurma, insanları rahat bir şekilde anlama ve onlarla rahatça anlaşma yeteneğidir.

Zekâ, başka bir tabirle IQ, doğuştan gelir ve büyük çoğunlukta da kalıtsaldır. Fakat sosyal zekânın önemli bir bölümü sonradan kazanılır. Geliştirilmeye açık olan bir zekâ türüdür. Çocukluk dönemi, sosyal zekâ gelişimi için oldukça önemli bir dönemdir.

Sosyal zekâ, kişilerin doğduktan sonra zamanla öğrenebileceği önemli birtakım önemli beceriler içerir. Sosyal zekâsı yüksek bireyler, olaylara daha geniş açıdan bakarlar. Sözlü ve yazılı iletişimde daha ikna edici ve empatik bir iletişime de sahiptirler.

Sosyal zekâya sahip bireyler, genellikle farkındalık oluşturabilen bireylerdir. Herkes ile iyi geçinme, herkese yardımcı olma, onların sevgisini kazanma, herkesten takdir görme noktasında diğer kişilerden daha önde olan kişilerdir.

 

Sosyal Zekâya Sahip Kişilerin Özellikleri

  • Sorunlara çözüm üretebilme noktasında yapıcı özelliklere sahiptirler.
  • Diğer kişilere göre daha fazla enerjiktirler. Bu enerjilerini çevreye de yansıtırlar.
  • İletişimde oldukları kişileri çok kısa bir sürede anlarlar.
  • İletişim içinde oldukları kişileri motive etmekte onların motivasyonunu en üst düzeye çıkarmakta hiç de zorlanmazlar.
  • Çevresinde etkileşim içinde oldukları kişilerde güven sağlarlar.
  • Dinleme kabiliyetleri en üst düzeydedir.
  • Yaşadıkları çevrede danışılan ilk kişiler arasında yer alırlar.
  • En karmaşık problemleri çözmekte oldukça ustadırlar. Sorunları görme ve tanımlamada yapıcı olan davranışlar sergilerler.
  • Takım çalışmalarında oldukça etkindirler. Örgütsel çalışmanın faydalarını kavramakta çoğunlukla sorun yaşamazlar.
  • Örgüt iklimine çok olumlu bir hava katarlar. Birlikte çalışmaktan zevk alırlar.
  • Bulundukları konumda örgüt ikliminin iyileşmesi için büyük çaba sarf ederler.
  • Yalnızlığı sevmezler, sosyal özellikleri gelişmiş olan kişilerdir.
  • Çevreleri tarafından çok çabuk fark edilirler.
  • Başkalarının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek olan empati geliştirmede de oldukça başarılıdırlar.
  • Dışa dönüktürler. Cana yakın, içten, değişime açık ve uyumlu bir kişilikleri vardır.
  • Hareketten oldukça hoşlanırlar. Çevrelerinde başka insanlara da ihtiyaç duyarlar.
  • Liderlik vasıfları en üst düzeydedir. Sezgi, zekâ ve bilgiye dayalı karar ve uygulamalarda da öncüdürler.
  • Liderlik özellikleri sayesinde sürekli olarak başkalarını güçlü kılma amacındadırlar.
  • Karşısındaki kişileri tanımada, onların duygu ve düşüncelerini yorumlamada da ustadırlar.
  • Bir örgütün üst düzey hedeflerini ve işleyiş biçimini tehdit eden veya hayatını tehlikeye sokan, acil karar verilmesi gereken durum olan kriz yönetimlerini oldukça başarılı bir şekilde idare ederler.
  • Çevreleri ile daha doyurucu ilişkiler geliştirirler.
  • Mutludurlar. Sürekli bir üzüntü ve ilgi kaybına neden olan bir duygu durum bozukluğu olan depresyondan oldukça uzaktırlar.
  • Çevreyi çok iyi bir şekilde gözlemlerler. Bir fotoğraf makinesi gibi ayrıntıları kaçırmazlar.
  • Kendileri için önemli olan kişiler ile ilişkileri derindir. Yüzeysel ilişkilerden oldukça uzak dururlar.
  • Hem güçlü hem zayıf yönleri bilmek, kabul etmek ve onlara hükmetmek olan öz güvenleri de oldukça gelişmiştir.

 

Sosyal Zekânın Yeterince Gelişmemiş Olmasının Nedenleri

  • Huzursuz bir çevrede ya da aile ortamında büyümek,
  • Çocukluk döneminde sürekli olarak suçlayıcı ve yargılayıcı ifadelere maruz kalmak,
  • Anne ve babanın sık sık ciddi tartışmalar içerisine girmeleri, sürekli kavga etmeleri,
  • Çocukluk evresinde rol model bakımından kendileri için örnek olabilecek kişilerin olmaması,
  • Çocukluk döneminde sosyal zekâsı ön planda olan arkadaşlıklar edinmemiş olmak,
  • Çevresinde otoriter yapı ve düşünceye sahip olan kişilerin çok fazla olması,
  • Çocukluk çağlarında yaşanan bazı önemli deneyimler,
  • Lider özellikli kişiler ile aynı ortamı paylaşmamış olmak, onlarla çalışmamış olmak,
  • Aşırı koruyucu olan bir ortamda büyümek,
  • Başkasının yardım ve desteği ile sürekli olarak bir şeyler yapmaya çalışmak, kendi başına bir şey üretememek.

 

Sosyal Zekâ Nasıl Gelişir?

  • Farklı kültürler ile tanışma, onları tanıma, kültürel farklılıklara saygı duyma, ilişkilerde kültürel farklılıkları göz önünde bulundurma sosyal zekâyı geliştirir.
  • Konuşan bireyin sözlerini açarak tekrar etmekten ibaret olan aktif bir dinleyici olmak, birini dinlerken onun sözünü tam olarak bitirmesini sağlamak gerekir.
  • Sosyal zekâsı güçlü kişiler ile zaman geçirin. Bunları önemseyin, onları göz ardı etmeyin.
  • Sosyal zekâ ile ilgili olan kitaplar okuyun, sosyal zekâyı destekleyen oyunlara yönelin. Özellikle çocukların zihinsel becerilerini geliştirmede çok önemli faydalar sağlayan oyunlar ile çocukları bütünleştirin. Onların kutu oyunlarına ulaşmalarını sağlayın.
  • Çocukların iyi birer gözlemci olmasını sağlayın. Sosyal zekâsı gelişmiş kişilere gözlemci bir bakış açısı geliştirmelerine imkan tanıyın.
  • Çocuğu, sosyal zekâya çok benzer olan kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamını zenginleştirecek biçimde düzenleyebilme yetisi olan duygusal zekâ ile destekleyin.
  • Çocuğunuzu başkalarını, takdir, taltif ve tebrik etmelerini sağlayın. Böylece sağlıklı bir iletişim için en önemli aşama da aşılmış olur.
  • Sosyal, görsel ve işitsel zekâ soruları ile sosyal zekâ geliştirilebilir.
  • Çocuklar, oyunu çok sevdikleri için özellikle çocukluk gelişim sürecinde sosyal zekâ geliştirici oyunlardan da destek alınabilir.

 

Sosyal Zekâ ve Akademik Başarı

Birçok bilimsel araştırma sonuçlarına göre sosyal zekâ, akademik başarı üzerinde oldukça olumlu neticeler doğurur. Daha başarılı bir iş akışı, refah düzeyi elde etmek için sosyal zekâ oldukça önemli olan bir destek unsurudur. En zeki insan olmak, mutlu, başarılı insan olmak anlamına gelmez. Bunu sosyal zekâ ile de etkili bir şekilde desteklemek gerekir.

Yapılan önemli bazı çalışmalar, akademik zekânın başarı için tek başına yeterli olmadığı sonucunu ortaya çıkarmıştır. Sosyal zekâ, akademik zekâyı desteklediği noktada daha önemli ve kalıcı başarılar da kaçınılmazdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder