Bağdatlı Ruhi (16. yy)

bagdatli ruhi

16. asrın büyük şairlerinden olan sanatçı "Terkibibent" eseriyle ön plana çıkar. Asıl adı "Osman"dır. Bağdatlı Ruhi, asker bir babanın oğlu olup kendisi de eserlerinde belirttiği üzere bir sipahidir.

Bağdat'a doğmuş olan şairin doğum tarihi tam olarak bilinmemektedir. Anadolulu bir askerin oğlu olup Bağdat'a doğduğu için "Bağdatlı Ruhi" olarak anılmıştır. Dönemindeki çeşitli savaşlara katılmış birçok ünlü kişiyle arkadaşlık yapmıştır.


Edebi Kişiliği


  • 16. yüzyıl Divan Edebiyatı'nın önemli şairlerinden olup Mevlevi tarikatına bağlıdır.
  • Toplumsal eleştiride Divan şiirinde büyük bir çığır açmıştır. Bu anlamda ilk temsilci sayılır.
  • Eserlerinde sosyal konuları işlemiş ortaya koyduğu tenkit ve düşüncelerle dikkat çekmiştir. Daha çok Ortadoğu bölgelerindeki idari sistemi eleştirel bir tarzda satirik bir üslupla anlatmıştır.
  • Çok gezen söyleyeceklerini dile getirmekten çekinmeyen Bağdatlı Ruhi, rind bir şairdir.
  • Eserlerinde tasavvufi düşüncelere de yer verir.
  • Şiirlerinde devrine göre sade bir dil tercih etmiş halk kelime ve tabirlerini ustalıkla kullanmıştır. Divanında konuşma diliyle söylenmiş mısralar da çokça yer alır.
  • Bağdatlı Ruhi'nin şiirlerindeki tamlama ve yabancı kelimeler yazıldığı döneme göre daha azdır.
  • Şiirlerini sosyal olaylara verdiği önemden sanat endişesi duymadan yazar.
  • Akıcı bir üslupla yazdığı şiirlerinde samimilik ve içtenlik önemli unsurlar olarak yer alır.
  • Şiirlerinde en çok gazel nazım şeklini tercih eder. Divanında 1115 gazel yer alır. Gazellerinde lirik söyleyiş ön plandadır.
  • Bağdatlı Ruhi, Fuzuli'nin derin etkisi altında kalır. Fuzuli'nin oğlu Fazlı ile de arkadaşlık kurar.
  • Divan sahibidir. Divanında yer alan "Terkibibent" adlı yapıtı Bağdatlı Ruhi'ye büyük bir ün kazandırır. Şairin ismi adeta bu "Terkibibent" ile anılır olmuştur. Hem Divan Edebiyatı'nda hem de Tanzimat Edebiyatı'nın önde gelen şahsiyetleri tarafından Terkib-i Bend'ine nazireler yazılmıştır.
 
Eserleri
 
Divan: En önemli eseri Divan'ı ve bu divanda yer alan "Terkibibent" adlı 17 bentten oluşan yapıtıdır. Eserde her bent sekiz beyitten oluşmaktadır. Bağdatlı Ruhi'ye büyük bir ün kazandırmış olan yapıt toplumsal hiciv özellikleri taşır. Bu eserde şair, insanların güçsüz ve eksik yanlarını büyük bir maharetle yermiş dönemin kusurlu, eksik yanlarını, din konusundaki ikiyüzlülükleri, kötülükleri işlemiştir. Terkib-i Bent'e başta Ziya Paşa olmak üzere pek çok şair tarafından nazire yazılmıştır.
 

Bağdatlı Ruhi'nin Şiirlerinden Örnekler

Örnek 1

Terkib-i Bend

Sanman bizi kim şîre-i engûr ile mestiz
Biz ehli harâbâtdanız mest-i Elest'iz

Ter-dâmen olanlar bizi âlûde sanır lîk
Bizi mâil-i bûs-ı leb-i câm ü kef-i destiz

Sadrın gözedüp neyliyelim bezm-i cihânın
Pây-ı hum-ı meydir yerimiz bâde-perestiz

Mâil değiliz kimsenin âzârına ammâ
Hâtır-şirken-i zâhid-i peymane-şikestiz

Erbâb-ı garaz bizden irâğ olduğu yeğdir
Düşmez yere zîrâ okumuz sâhib-i şastız

Bu âlem-i fânîde ne mîr ü ne gedâyız
Âlâlara âlâlanırız pest ile pestiz

Hem-kâse-i erbâb-ı diliz arbedemiz yok
Meyhânedeyiz gerçi velî aşk ile mestiz

Bağdatlı Ruhi
 

Günümüz Türkçesiyle

Bizi üzüm suyu ile sarhoş olmuş sanmayın,
Bizler meyhane sakinleriyiz fakat bezm-i elest sarhoşlarıyız.

Etekleri buna bulaşmış kişiler bizi de bulaşmış sanırlar lakin
Bizler sadece ve sadece aşk kadehinin dudağını ve elin ayasını öpmeyi arzuluyoruz.

Bu dünya toplantısında en başköşeyi gözleyip de ne yapacağız.
Bizler şaraba tapar, yerimiz de meyhanedeki şarap küpünün en dibidir.

Biz kimseyi incitip gönlünü kırma niyetinde değiliz, fakat
Aşkın kadehini kıran ham sofunun, hatırını kırarız.

Kin sahiplerinin bizden uzak durması tercihimizdir.
Çünkü biz şast (okçuların başparmaklarına taktıkları yüzük) sahibiyiz, okumuz yere düşmez.

Fani dünyada efendi de köle de değiliz.
Kibirlenenlere büyüklenir, alçak gönüllü olanlara ise alçak gönüllü davranırız.

Gönül ehli kişilerle kadeh arkadaşıyız. Kimseyle kavgamız yok.
Meyhanedeysek de bizler, ilahî aşk ile sarhoşuz.

Örnek 2

Hoş gûşe-i zevk idi safâ ehline âlem
Bir hâl ile sürseydi eğer ömrünü Âdem

Sıhhat sonu derd olmasa vuslat sonu hicrân
Nûş âhiri nîş olmasa sûr âhiri mâtem

Bu âlem-i fânîde safâyı ol eder kim
Yeksân ola yanında eğer zevk ü eğer gam

Dâim ola hem-sohbet-i rindân- kadeh-nûş
Vârın koya meydâna eğer bîş ü eğer kem

Sûfî ki safâda geçinür Mâlik-i Dînâr
Bir dirhemini alsan olur hâtırı derhem

Zâhir bu ki âhir yeri hâk olsa gerekdir
Ger dîrheme muhtaç ola ger mâlik-i dirhem

Mey sun bize sâkî içelim rağmına anın
Kim cehli ile bilmediği yerden urur dem

Her münkir-i keyfiyet -i erbab-ı harâbât
Öz aklı ile hakkı diler kim bula heyhât

Bağdatlı Ruhi


Ayrıca bakınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder