DEYİM AKTARMASI
Benzerlik ilişkisinden yola çıkılarak
kavramların birbirlerinin yerine kullanılmasıdır. Deyim aktarması insandan
doğaya, doğadan insana aktarım şeklinde olur. "Deyiş aktarması" olarak da isimlendirilir. Deyim aktarması farklı şekillerde oluşur.
1. İnsandan Doğaya Aktarma: İnsana özgü kavramların doğaya aktarılmasıdır.
Kişileştirme sanatında var olan insana ait özelliklerin doğaya verilmesi burada da
söz konusudur. İnsanda mevcut olan düşünce, ağlama, anlatma, ıstırap çekme,
sevinç, neşe, mutluluk, utanma, dinleme vb. özelliklerin doğaya verilmesidir.
Yan anlamda şekilsel benzerliği sağlayan ve insana ait olan "boğaz,
burun, ayak, kol, göz, ağız vb." sözcükler de insandan doğaya deyim aktarması oluşturur.
Örnek
Daha iyi verim alabilmek için tarladaki arsız
otları topluyordu. (deyim aktarması)
(insana ait özellik: arsız)
Evlerinin hemen dibinde hırçın bir nehir akıyordu. (deyim aktarması)
(insana ait özellik: hırçın)
Kuşlar ötmüyor
sanki hep bir ağızdan hüzünlü şarkılar söylüyordu. (deyim aktarması)
(insana ait özellik: şarkı söylemek)
Arkadaşlarıyla bu güzelim bahar ayında dağın
başında piknik yapıyorlardı. (deyim aktarması)
(insana ait özellik: baş)
Ay aydınlığında
yıldızlara ninni söyler. (deyim aktarması)
(insana ait özellik: ninni söylemek)
Gül yollara
tutsun kulağını. (deyim aktarması)
(insana ait olan özellik: kulak/ yollara kulağını tutmak)
Nergiz gibi kıyamette dek çeksin intizar. (deyim aktarması)
(insana ait özellik: intizar çekmek)
"Karlı dağların ardında
Salkım salkım duran bulut
Saçın çözüp benim için
Yaşın yaşın ağlar mısın?"
(insana ait özellik: saçları çözmek)
2. Doğadan İnsana Aktarma: Doğaya
özgü kavramların insana aktarılmasıdır. Örneğin "sert, olgun, keskin, derin" sözcükleri doğa ile ilgili kavramlar iken bu kavramların insanın bir özelliğiyle ilgili kullanılmasıdır. Amaç duygu ve düşünceyi etkili kılmaktır.
Örnek
Sığ düşüncelerle bizi meşgul ediyordu. (deyim aktarması)
(doğaya ait özellik: sığ)
Derin bilgi birikimiyle hepimizi büyüledi. (deyim aktarması)
(doğaya ait özellik: derin)
Günlerimiz burada oldukça yoğun geçiyor. (deyim aktarması)
(doğaya ait özellik: yoğun)
Olgun kişiliğiyle dikkat çekiyordu. (deyim aktarması)
(doğaya ait özellik:
olgun/ olgunlaşmaktan gelir)
Sert sözleri, programın bütün katılımcılarını üzdü. (deyim aktarması)
(doğaya ait özellik: sert)
Bize soğuk davranmasının muhakkak
bir nedeni vardır. (deyim aktarması)
(doğaya ait özellik: soğuk)
3. Duyudan Başka Bir Duyuya Aktarma: Bir duyumuza ait bir kavramın başka duyularla
birlikte kullanılmasına denir. Duyular arası geçiş olarak da
adlandırılır.
Örnek
Herkesin içinde bir anda tatlı bir çığlık atmaya
başladı. (deyim aktarması)
(tatma duyusundan işitme duyusuna)
Yumuşak sesli isek kim demiş uysal koyunuz diye. (deyim aktarması)
(dokunma duyusundan işitme duyusuna)
Bu keskin koku karşısında
herkes perişan oldu. (deyim aktarması)
(dokunma duyusundan koklama duyusuna)
Annesi telefonu kapatınca acı bir sesle ağlamaya
başladı. (deyim aktarması)
(tatma duyusundan işitme duyusuna)
Onun sıcacık gülümsemesi bir
ömre bedeldi. (deyim aktarması)
(dokunma duyusundan görme duyusuna)
4. Doğadan Doğaya Aktarma: Doğa ile ilgili bir kavramın yine doğayla
ilgili başka bir kavramla birlikte kullanılmasına doğadan doğaya deyim aktarması denir.
Örnek
O ne müthiş geceydi ya Rab sanki rüzgâr
uluyordu pencereden. (deyim aktarması)
Bulut olgun olgun bize doğru yol alıyordu. (deyim aktarması)
Denizin bu mevsimde sıcak oluşu herkesi hayretler
içinde bırakmıştı. (deyim aktarması)
Dağlar, olgun olgun bahara hazırlanıyordu. (deyim aktarması)
Ayrıca bakınız
A. Anlam
Bakımından Sözcükler
B. Sözcüklerde Anlam İlişkileri
C. Sözcüklerde Anlam Olayları
Deyim Aktarması
D. Anlam Değişmeleri
E. Sözcük Anlamı ile İlgili Bazı
Terimler
DEYİM AKTARMASI
1. İnsandan Doğaya Aktarma: İnsana özgü kavramların doğaya aktarılmasıdır. Kişileştirme sanatında var olan insana ait özelliklerin doğaya verilmesi burada da söz konusudur. İnsanda mevcut olan düşünce, ağlama, anlatma, ıstırap çekme, sevinç, neşe, mutluluk, utanma, dinleme vb. özelliklerin doğaya verilmesidir. Yan anlamda şekilsel benzerliği sağlayan ve insana ait olan "boğaz, burun, ayak, kol, göz, ağız vb." sözcükler de insandan doğaya deyim aktarması oluşturur.
Örnek
Daha iyi verim alabilmek için tarladaki arsız otları topluyordu. (deyim aktarması)
Evlerinin hemen dibinde hırçın bir nehir akıyordu. (deyim aktarması)
Kuşlar ötmüyor sanki hep bir ağızdan hüzünlü şarkılar söylüyordu. (deyim aktarması)
Arkadaşlarıyla bu güzelim bahar ayında dağın başında piknik yapıyorlardı. (deyim aktarması)
Ay aydınlığında yıldızlara ninni söyler. (deyim aktarması)
"Karlı dağların ardında
(insana ait özellik: saçları çözmek)
2. Doğadan İnsana Aktarma: Doğaya özgü kavramların insana aktarılmasıdır. Örneğin "sert, olgun, keskin, derin" sözcükleri doğa ile ilgili kavramlar iken bu kavramların insanın bir özelliğiyle ilgili kullanılmasıdır. Amaç duygu ve düşünceyi etkili kılmaktır.
Derin bilgi birikimiyle hepimizi büyüledi.
Günlerimiz burada oldukça yoğun geçiyor.
3. Duyudan Başka Bir Duyuya Aktarma: Bir duyumuza ait bir kavramın başka duyularla
birlikte kullanılmasına denir. Duyular arası geçiş olarak da
adlandırılır.
4. Doğadan Doğaya Aktarma: Doğa ile ilgili bir kavramın yine doğayla
ilgili başka bir kavramla birlikte kullanılmasına doğadan doğaya deyim aktarması denir.
O ne müthiş geceydi ya Rab sanki rüzgâr uluyordu pencereden. (deyim aktarması)
Bulut olgun olgun bize doğru yol alıyordu. (deyim aktarması)
Denizin bu mevsimde sıcak oluşu herkesi hayretler içinde bırakmıştı. (deyim aktarması)
Dağlar, olgun olgun bahara hazırlanıyordu. (deyim aktarması)
Ayrıca bakınız
A. Anlam Bakımından Sözcükler
B. Sözcüklerde Anlam İlişkileri
C. Sözcüklerde Anlam Olayları
Deyim Aktarması
D. Anlam Değişmeleri
E. Sözcük Anlamı ile İlgili Bazı
Terimler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme