CENGİZ AYTMATOV
(1928-2008)

İlkokulu kendi köyünde okuyan Cengiz
Aytmatov, öğrenimini sırasıyla Cambul Veterinerlik Teknik Okulu, Frunze Tarım
Enstitüsü, Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsünde sürdürür. Daha sonra 1956-1958
yılları arasında Moskova'da okur. Cengiz Aytmatov, yazın hayatına bu yıllarda
"Pravda" gazetesinde başlar.
Yazarlık hayatına 1952'de başlayan
Cengiz Aytmatov, önce Kırgız Pradası gazetesinde muhabirlik yapar sonra
kendisine büyük ün kazandıracak olan ve "İlk Öğretmen", "Deve
Gözü", "Cemile" ile "Selvi Boylum Al Yazmalım" adlı hikâyelerinden oluşan "Povesti Gori Stepey" (Dağlar ve Steplerden
Masallar) öyküsünü kaleme alır. Bu eseriyle 1963'te "Lenin Ödülü"ne layık
görülür. Lenin Ödülü'nü alan en genç sanatçı olur. Cengiz Aytmatov, 1958'de Sovyet Komünist Partisi
ve Yazarlar Birliğine kabul edilir. Bu pozisyon, onun hem Kırgız hem de Rus yazarlar
arasındaki yerinin pekişmesine neden olur. Cengiz Aytmatov, 1968'de ve 1983'te
olmak üzere iki kez Büyük Sovyet Edebiyat Ödülü'nü kazanır. Ayrıca 1968'de Kırgızistan
milli yazarı seçilir.
Cengiz Aytmatov'un
Kırgızistan milli yazarı seçilmesinden sonra yazın hayatında hikâyecilikten roman yazarlığına
bir kayma yaşanır. İlk romanı olan "Toprak Ana" 1963'te yayımlanır. Bunu "Elveda
Gülsarı", "Kızıl Elma", "Beyaz Gemi", "Sultanmurat" ve "Gün Olur Yüzyıl Olur"
eserleri izler. "Elveda Gülsarı" romanı yayımlandığında büyük bir heyecan
oluşturur. Cengiz Aytmatov, bu eserinde yalnız insanların değil hayvanların psikolojisini de
başarıyla anlatır.
Cengiz Aytmatov, 1986
yılında yayımladığı "Dişi Kurdun Rüyaları" romanıyla yazın çalışmalarında
evrenselliğe yönelir. Bu eserde hayvanlara, insanlara ait olan özellikleri atfeder. Yazar, ayrıca 1990'da "Beyaz Yağmur", "Cengiz Han'a Küsen Bulut"u yayımlar.
Cengiz Aytmatov, eserlerinde folklorik unsurları ustaca kullanır. Kırgız halk kültürüyle
birlikte Türklerin eski inanışları, tarihi ve kültürüne duyulan özlemi de
eserlerinde işler. Eserlerinde mitolojiden de bol bol yararlanır. Bu
öğretilerinde Kırgızların geleneksel kültürünü çok iyi bilen ve çocukluğunda
sürekli ona bunları terennüm eden büyükbabasının rolü de oldukça önemlidir. Manas destanı
da onun ilham kaynaklarından biri olarak ön plana çıkar.
Cengiz Aytmatov'un eserlerinin merkezinde her zaman "insan" olur. İnsanca bir hayat için sürekli farklı uygulamalara eleştirilerde bulunur. Cengiz Aytmatov'un eserlerinin bir diğer özelliği dar anlamda Kırgız insanını anlatırken aslında geniş anlamda bütün dünya Türklüğünü anlatmasıdır. Hepsinden öte de evrensel olarak insanlığın ortak duyumlarına hitap etmesi ve kaynak oluşturmasıdır.
Cengiz Aytmatov'un eserlerinin merkezinde her zaman "insan" olur. İnsanca bir hayat için sürekli farklı uygulamalara eleştirilerde bulunur. Cengiz Aytmatov'un eserlerinin bir diğer özelliği dar anlamda Kırgız insanını anlatırken aslında geniş anlamda bütün dünya Türklüğünü anlatmasıdır. Hepsinden öte de evrensel olarak insanlığın ortak duyumlarına hitap etmesi ve kaynak oluşturmasıdır.
Eserlerinde yurt, doğa sevgisi, aşk, dostluk, geçirdiği savaş
dönemlerinin acıları ve kahramanlık temalarını işler. Kırgız gelenek ve
göreneklerine büyük bir sadakatle bağlı kalan Cengiz Aytmatov, milletinin
tarihten gelen maddi ve manevi zenginliklerini eserlerine yansıtır. Halkın
içine düştüğü zor durumları anlatıp bu zor durumlardan kurtulmanın ipuçlarını da verir. Kendi
ifadesiyle o "tipik insan"ı anlatır. Cengiz Aytmatov'un tarihe not düşecek
özelliği ise özüne bağlı, halkından ve coğrafyasından bilinçli olarak
bahsetmesidir.
Romanlarında aşk ve
savaş gibi iki ana konuyu işleyen Cengiz Aytmatov, hikâyelerinde milli hafızaya
ait masal, halk hikâyeleri, hikâye, efsane, destan ve türküleri
Kırgız Türk kültürünü, bütün içselliğiyle psikolojisiyle duyuş tarzıyla maddi ve manevi zenginliğiyle Kırgız halkının gençlerine yeniden
hatırlatmaya çalışır. Louis
Aragon'un "Dünyanın en güzel aşk hikâyesi" olarak nitelediği "Cemile" eseri
tüm zamanların en çok okunan aşk kitabı seçilir. Bu eser Cengiz Aytmatov'un
dünyaca ünlü bir yazar olmasında büyük katkı sağlar.
Günümüz Kırgız Türk edebiyatının dünyaca tanınan yazarı olan Cengiz Aytmatov, çevirmen, diplomat ve siyasetçi kimliğiyle de bilinir. Dünya edebiyatında önemli bir yer edinen kitaplarıyla Türk
kültür zenginliğini bütün dünyayla buluşturan Cengiz Aytmatov, son yıllarını siyasetle geçirir.
Kırgızistan-Talas milletvekilliliği ve Benelux Devletleri büyükelçiliğinde
bulunur. Avrupa Birliği, UNESCO, NATO ülkelerinin Kırgız delegeliği görevlerini
de üstlenir.
Dünyada en çok okunan romancılar
arasında yer alan ve eserleri dünyanın yüz elli diline tercüme edilmiş olan Cengiz
Aytmatov, eserlerini daha çok Kırgızca ve Rusça yazar. Yazar, aynı zamanda 2007 yılı "Altın Yürek Edebiyat Ödülü"nün de
sahibidir.
Cengiz Aytmatov, 2008'de "Gün Olur Asra
Bedel" romanının film çekimleri için bulunduğu Rusya'ya bağlı Tataristan'ın başkenti
Kazan'da rahatsızlanır. Tedavi olmak için Almanya'ya giden Cengiz Aytmatov, Almanya'nın
Nürberg kentinde 2008'de hayata veda eder. Kırgızların Cengiz Aytmatov'a olan derin
sevgisinden dolayı 2008 yılı Kırgızistan'da Cengiz Aytmatov yılı olarak ilan
edilir.
Eserleri
Romanları
Beyaz Gemi
Gün Olur Asra Bedel
Toprak Ana
Dişi Kurdun Rüyaları
Dağlar Devrildiğinde
Elveda Gülsarı
Gün Olur Asra Bedel
Toprak Ana
Dişi Kurdun Rüyaları
Dağlar Devrildiğinde
Elveda Gülsarı
Öyküleri
Cemile
Selvi Boylum Al Yazmalım
Deniz Han'a Küsen Bulut
Ayrıca bakınız
Selvi Boylum Al Yazmalım
Deniz Han'a Küsen Bulut
Ayrıca bakınız
Azeri Edebiyatı
Kırgız Edebiyatı
Cengiz Aytmatov
Kırım Edebiyatı
Kıbrıs Edebiyatı
Bulgaristan Edebiyatı
Yugoslavya Türkleri Edebiyatı
Irak Edebiyatı
Uygur Edebiyatı
Türkmenistan Edebiyatı
Kazakistan Edebiyatı
Özbekistan Edebiyatı
Kazan Türkleri Edebiyatı
Batı Trakya Türkleri Edebiyatı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme