Batı Trakya Türklerinden olan Mehmet Hilmi, 1902'de Sofulu'ya bağlı Babalar köyünde dünyaya gelir. Çok küçük yaşta iken öksüz ve yetim kalır. Babalar köyünde yaşayan Şakir Ağa, Mehmet Hilmi'yi evlatlık edinir.
Büyük maddi imkânsızlıklar içerisinde okur. Oldukça zeki ve gayretli bir öğrenci olan Mehmet Hilmi ilk ve ortaokuldan sonra öğretmen okulunu bitirerek İskeçe'nin Yenice bucağında öğretmenlik hayatına başlar.
Mehmet Hilmi, öğretmenlik görevinin yanında sosyal yönüyle de dikkatleri üzerine çeker. Hilmi, öğretmenlik yaptığı köy halkıyla yakından ilgilenmiş, onların sorunlarını dinlemiş böylece halkın büyük sevgisine mazhar olmuştur.
Öğretmen ve gazetecilik kimliğiyle öne çıkan Mehmet Hilmi, Batı Trakya'da Türk kültürünün yaşatılmasında öncü olan kişiler arasında yer alır. Trakya'da yaşayan Türklerin haklı mücadelesini başlatan fikir adamların başında gelir. Bu uğurda sürgün, baskı ve yokluklara aldırmadan çalışmalar yapar. Batı Trakya'da gerek Türk milliyetçiliği gerekse Türk basınının örgütlenmesinde öncü rol oynar.
Mehmet Hilmi, arkadaşlarıyla bir araya gelerek fikir alışverişini hızlandırmak ve halkı aydınlatmak üzere başyazarlığını Mehmet Hilmi'nin yaptığı "Yeni Ziya" adında bir gazete çıkarmaya başlar. Bu gazete Batı Trakya'nın ilk gazetesi olarak 1924'te yayın hayatına başlar. Mehmet Hilmi, bu vasıtayla ilk sayıdan itibaren coşkulu ve heyecanlı bir dille azınlıkların haklarını savunmaya başlar. "Yeni Ziya" gazetesi kısa bir süre içerisinde hemen hemen herkesçe okunur. Gazetede Yunanlıların Türk halkına yaptıkları ayak oyunları, reva gördükleri işkenceler, işledikleri seri cinayetler dile getirilir.
Mehmet Hilmi, bu önemli çalışmalarından ötürü adım adım izlenir. Aşırı milliyetçi yazılar yazdığı için mahkeme kararıyla "Yeni Ziya" gazetesinin yayını durdurulur ve Mehmet Hilmi, 1925 yılının başında tutuklanarak Limni Adası'na sürgün edilir. Mehmet Hilmi'nin tutuklanması Batı Trakya'da yaşayan Türklerin Türk milliyetçiliği etrafında daha da kenetlenmesini sağlar.
Mehmet Hilmi ve arkadaşları bu olay üzerine 1926'da "Yeni Yol" isminde bir gazete daha çıkarır. Çok kısa bir süre sonra bu gazete çeşitli gerekçelerle kapatılır. Mehmet Hilmi, yılmadan gazetecilik çalışmalarına devam eder. Bu kez de "Yeni Adım" gazetesini çıkarmaya başlar. Bu gazete sayesinde Atatürk devrimleri Batı Trakya'da adım adım izlenir. "Yeni Adım" gazetesi Batı Trakya Türklerinde büyük bir kaynaştırmaya vesile olur.
Yunan Hükümeti bu kez de Mehmet Hilmi'yi Kithira Adası'na sürer. Batı Trakya Türkleri bu baskılardan yılmadıkları gibi daha da kenetlenir. Altı ay sonra tekrar sürgünden dönen Mehmet Hilmi, çalışmalarını daha da hızlandırır. Yunanlılar onu bu defa da Larisa'ya sürgüne gönderirler.
Gazetecilikte olduğu gibi yazdığı hikâyelerde de Batı Trakya Türklerinin problemlerini dile getirir. Tahlilde son derece başarılı olup olayları üstün bir gözlem gücüyle ve canlı tipler vasıtasıyla çözmeye gayret eder. Mehmet Hilmi, siyasi çalışmalarıyla ön plana çıkmış edebi çalışmaları kitap haline gelememiş birisi olarak da bilinir. Kişilik olarak dürüst, girişimci, cesur, paylaşımcı ve bir o kadar da insancıl biri olarak ön plana çıkar.
Yaşamı
süresince birçok zülüm, işkence ve suikasta maruz kalan Mehmet Hilmi, 1931'de
ani bir şekilde yakalandığı apandisit krizi neticesinde ameliyata alınır fakat
bütün çabalara rağmen kurtarılamayarak hayata veda eder. Bütün hayatını Batı
Trakya Türklerinin davasına adayan Mehmet Hilmi, hayatının baharında daha 29
yaşındayken göçüp gider.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder