REŞAT NURİ GÜNTEKİN (1889-1956)

Reşat Nuri Güntekin,
babasının devlet memuru (doktor) olmasından ötürü öğrenim hayatı boyunca birçok
ili gezdi. İlköğrenimine Çanakkale'de başladı. Babasının Çanakkale'de bulunan
evinde zengin bir kütüphanenin olması onu kitap okuma ve yazmaya itti. Reşat Nuri Güntekin, İzmir Frerler ve İstanbul Saint Joseph Lisesinde öğrenim gördükten sonra yüksek öğrenimini Darülfünun Edebiyat Şubesinde tamamladı.
Reşat Nuri Güntekin, 1927
yılına dek İstanbul ve Bursa'da farklı okullarda Fransızca ve Türkçe öğretmeni
ve müdür olarak görev yaptı. İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş
Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi ve Erenköy Kız Lisesi görev yaptığı okulların
başında gelir.
Reşat Nuri Güntekin,
öğretmenliğin yanında edebiyatla da uğraştı. Yazı hayatına I. Dünya Savaşı
sonlarında başladı. "Eski Ahbap", "Hançer", "Eski Rüya", "Gizli El" gibi
eserler kaleme alır fakat asıl ününe "Çalıkuşu" romanını 1922'de "Vakit" gazetesinde tefrika etmesiyle kavuşur.
Reşat Nuri Güntekin,
1931'de maarif müfettişi olup önemli çalışmalara imza atar. Müfettişlik
görevi nedeniyle Anadolu'yu baştanbaşa dolaşır. Böylece gerçekleri yakından
tanıma imkânı bulur.
1939-1946 yılları arasında Çanakkale milletvekili sıfatıyla TBMM'de bulunan Reşat Nuri Güntekin, 1947'de CHP'nin Ankara'da yayımlanan "Ulus" gazetesinin Ankara kolu olan "Memleket" gazetesini çıkardı. Sonrasında müfettişlik görevine geri dönen Güntekin, 1950'de UNESCO'nun Türkiye temsilciliği ve öğrenci müfettişliği görevleriyle Fransa'nın başkenti Paris'e gitti. 1954'te yaşından dolayı emekli oldu. Bir süre İstanbul Şehir Tiyatroları Edebi Kurul Üyeliği yaptı.
1939-1946 yılları arasında Çanakkale milletvekili sıfatıyla TBMM'de bulunan Reşat Nuri Güntekin, 1947'de CHP'nin Ankara'da yayımlanan "Ulus" gazetesinin Ankara kolu olan "Memleket" gazetesini çıkardı. Sonrasında müfettişlik görevine geri dönen Güntekin, 1950'de UNESCO'nun Türkiye temsilciliği ve öğrenci müfettişliği görevleriyle Fransa'nın başkenti Paris'e gitti. 1954'te yaşından dolayı emekli oldu. Bir süre İstanbul Şehir Tiyatroları Edebi Kurul Üyeliği yaptı.
Reşat Nuri Güntekin, akciğer kanserinden 7 Aralık 1956'da Londra'da vefat etti. Naaşı, Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.
Edebi Kişiliği
- 20. yüzyıl Türk edebiyatının en büyük
romancılarından olan Reşat Nuri Güntekin yazın hayatına "Harabelerin
Çiçeği" adlı romanı ve "Eski Ahbap" adlı öyküyle başlar.
- Reşat Nuri Güntekin, önceleri bir oyun olarak yazılan, fakat savaş
ortamında sahneleme ortamı bulamayan "Çalıkuşu" romanıyla ün kazanır.
- Roman, öykü, tiyatro ve gezi yazısı türünde de eserler kaleme alır.
- Anadolu'yu, Anadolu köylüsünü, şehrini,
kasabasını roman ve hikâyelerinde tam olarak işler. Bunları adeta
betimler. İnsanı, insan-çevre ilişkisi içinde yansıtır. Anlatımda oldukça
doğal bir dil kullanır.
- Romanlarındaki olaylar çoğunlukla İstanbul'da
başlayıp Anadolu'nun değişik yerlerinde devam eder.
- Reşat Nuri Güntekin, ayrıca "öğretmenler ve memurlar romancısı" olarak tanınır.
- Yanlış Batılılaşma, batıl inançlar, günlük yaşam,
kuşaklar arası anlaşmazlıklar eserlerinde işlediği önemli konular olur.
Bozulan insani değerler ve ahlak yapısı üzerinde ısrarla durur.
- Eserlerinde realizmin etkisinde olan Reşat Nuri
Güntekin, ayrıca güçlü bir gözlemciliğe ve canlı bir üsluba sahip birisi olarak bilinir.
Anadolu'nun birçok yerini gezmiş olması gözlemlerindeki başarısını arttırır. Gözlemlerini "Anadolu Notları" eserinde
toplar. Bu eser, aynı zamanda gezi yazısı türünde yazılmış en önemli
eserlerden biri olarak kabul edilir.
- Eserlerindeki kahramanlar genellikle tek boyutludur.
Sayısız insan tipinin olduğu eserlerinde çoğunlukla erkek kahramanlara yer
verir. Kahramanların dış görünümünden ziyade psikolojik özelliklerini ön plana çıkarır. Olayın kahramanlarını çevreyle birlikte verir.
Ruh tahlillerinde oldukça başarılı olan yazar eleştirilerinde ise son derece
acımasız biri olarak bilinir.
- Reşat Nuri Güntekin, öğrenciler için
kitaplar yazıp çeviriler yapar.
- Eserlerinde canlı, yalın, akıcı ve halkın kullandığı dile
yakın bir üslubu tercih eder. Diyalogları oldukça canlı tutar. Konuşma dilinin
zenginliğine eserlerinde rastlanır. Günümüzde bile bu kadar çok
okunması dilinin sayesinde olur.
- Eserlerinde mizah öğesi ve ince espriler ön plana
çıkar. Mizah ve magazin yazılarını "Ateşböceği", "Ağustosböceği" ve "Yıldızböceği"
gibi isimlerle yayımlar.
- Çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan öykü,
roman ve tiyatrolarında kendi isminin yanında "Hayrettin Rüştü", "Mehmet
Ferit", "Sermet Ferit" takma adlarını kullanır.
- "Çalıkuşu" en önemli romanı olarak bilinir. Reşat Nuri Güntekin, bu romanında Anadolu gerçeğini ustaca yansıtır.
Eserin asıl konusu aşk olmasına karşın eser, Anadolu'nun birçok kasaba ve
köyünde geçen olay örgüsüyle Anadolu'daki sosyal yaşamı başarıyla
yansıtır. Eser, önce "İstanbul Kızı" ismiyle oyun olarak yazıldı.
Dönemin koşullarında sahneye konulma olanağı bulamayınca romana
dönüştürüldü. Eserde "Feride" önemli bir karakter olarak ön plana çıkar. Eserde farklı yaşam biçimleri, farklı anlayış, gelenek ve görenekler ve
toplumsal çatışmalar Feride'nin gündelik hayatı ve duygu dünyasıyla iç içe
verilir. Sinema ve televizyona da uyarlanan Çalıkuşu, dil ve anlatımı ve
duygusal oluşuyla da başarılı eserler arasında yer alır.
- "Yaprak Dökümü"nde Batılılaşmanın Türk aile
yapısı üzerindeki olumsuz etkisinden bahseder. Kendi halinde bir aileye
sahip olan Ali Rıza Bey'in çocukları Leyla ve Necla'nın hataları yüzünden karşı karşıya kaldıkları zorlukları işler. Bu kızların
eğlenceye olan düşkünlükleri aileyi maddi açıdan zor durumda bırakır.
- "Yeşil Gece"de dini istismar eden kişilerin
eleştirisini romanlaştırır. Medrese öğrenimi gören idealist Şahin Bey'in
çevresinde yer alan çirkinlikler karşısında inancını kaybetmesi, Sarova'da
softalarla çatışmasını konu edinir.
- "Miskinler Tekkesi"nde, zengin ve soylu bir
ailenin çocuğu olan birinin dilenecek duruma düşmesi anlatılır.
- "Dudaktan Kalbe" eserinde, gerçek sevgiyi
anlamamış bir gencin düştüğü bunalım anlatılır. Reşat Nuri Güntekin'in
1925'te yazdığı roman kişilik canlandırmada oldukça başarılı olup eser, duygusal
ve sevgi dolu olmasıyla da ön plana çıkar.
Eserleri
Roman
Çalıkuşu
Damga
Acımak
Yaprak
Dökümü
Kızılcık
Dalları
Eski
Hastalık
Ateş
Gecesi
Değirmen
Miskinler
Tekkesi
Kavak
yelleri
Kan
Davası
Son
Sığınak
Gizli
El
Dudaktan
Kalbe
Harabelerin Çiçeği
Akşam Güneşi
Yeşil Gece
Bir Kadın Düşmanı
Hikâye
Sönmüş Yıldızlar
Tanrı Misafiri
Leyla ve Mecnun
Olağan İşler
Oyun
Tanrı Dağı Ziyafeti
Babür Şah'ın Seccadesi
Balıkesir Muhasebecisi
Hançer
Hülleci
Bir Yağmur Gecesi
Eski Şarkı
Gezi
Anadolu Notları
Harabelerin Çiçeği
Ayrıca
bakınız
Reşat Nuri
Güntekin (1889-1956)
Beş Hececiler
Milli Edebiyat Döneminin Bağımsız Sanatçıları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme