Halide Edip Adıvar (1884-1964)

halide edip adivar

Yazar, siyasetçi, öğretmen ve akademisyen kimlikleriyle ön plana çıkan Halide Edip Adıvar, 1884'te İstanbul Beşiktaş'ta doğdu. Babası Mehmet Edip Bey, annesi Fatma Berifem Hanım'dır. I. TBMM hükümetinde sağlık bakanı olarak görev yapan Adnan Adıvar'ın eşi olan Halide Edip Adıvar, çok küçük yaşlarda iken annesini verem hastalığından kaybetti.

Halide Edip Adıvar, eğitimine özel dersler alarak başlar. Sonraki yıllarda Amerikan Kolejinde okur. "Ana" eserini bu dönemde çevirip II. Abdülhamit'ten "Şefkat Nişanı"nı alır. Kolejin üst sınıflarında hem İngilizce hem de Fransızca öğrenmeye başlar.

Halide Edip Adıvar, kolejde matematik öğretmeni olan Salih Zeki Bey ile evlendi. Yazar, sonraki dönemlerde Emile Zola'nın yapıtlarına ilgi duymaya başladı. Shakespeare, onun ilgi alanına giren başka bir yazar oldu. Shakespeare'den "Hamlet"in çevirisini yaptı.

II. Meşrutiyet, Halide Edip Adıvar'ın hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. 1908'de gazetelerde kadın haklarını konu alan yazılar kaleme almaya başladı. İlk yazısı "Tanin" gazetesinde yayımlandı. Yazıları dindar kesimi oldukça rencide etti. Öldürülme korkusuyla 31 Mart Ayaklanması sırasında Mısır'a gitti. Mısır'dan İngiltere'ye gidip 1909'da tekrar İstanbul'a döndü. "Raik'in Annesi" romanını bu süreçte basan Halide Edip Adıvar, yazınsal faaliyetlerinin yanında öğretmen okullarında öğretmenlik ve vakıf okullarında müfettişlik yaptı.

Halide Edip Adıvar, eşinden ayrıldıktan sonra yazılarında "Halide Edib" ismini kullandı. "Seviye Talip" romanını da aynı yıl yayımladı. Kısa bir süre kaldığı İngiltere'ye yeniden gitti. Balkan Savaşları'nın başlamasıyla tekrar yurda döndü. Öğretmenlik mesleği içerisinde yer aldığı için eğitimle ilgili kitaplar yazdı. Türk Ocağı içinde yer alan Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi yazarlarla da bu dönemde tanışan Halide Edip Adıvar, "Yeni Turan" adlı eserini de bu dönemde yazdı. Bunu "Harap Mabetler" ve "Handan" romanları izledi.

Halide Edip Adıvar, Balkan Savaşları'nın bitmesiyle kız okullarını teftiş için müfettişlik görevine getirildi. 1916'da Cemal Paşa'nın davetiyle Lübnan ve Suriye'ye gidip orada iki kız okulu açtı. "Kenan Çobanları" eserini bu dönemde yayımladı. 1918'de İstanbul'a döndü. İstanbul'a döndükten sonra Darülfünun'da Batı edebiyatı okutmaya başladı.

İzmir'in işgal edilmesi üzerine Milli Mücadele en önemli işi haline geldi. Anadolu'ya gizli bir şekilde silah getirme işini üstlenen grubun içinde yer aldı. Milli Mücadele yıllarında Amerikan mandası tezini savundu. Tezi, Sivas Kongresi'nde tartışıldı ve reddedildi. Bu fikrinden dolayı "mandacı" olarak nitelendirildi.

İyi bir hatip olan Halide Edip Adıvar, Kurtuluş Savaşı yıllarında mitinglerde yaptığı konuşmalarıyla ön plana çıktı. İstanbul Fatih'te açık hava mitinginde yaptığı konuşmayla dikkatleri üzerine çekti. Peş peşe yaptığı Üsküdar ve Kadıköy mitingleri büyük etki oluşturdu. Özellikle Sultanahmet mitingi büyük yankı uyandırdı.

İstanbul'un işgal edilmesiyle birlikte haklarında idam kararı çıkarılan kişiler arasında yer aldı. Bu karardan evvel önce Geyve'ye sonrasında Ankara'ya gitti. Ankara'da Yunus Nadi Bey ile yolda kararlaştırdıkları gibi Anadolu Ajansı'nın kurulması için çalışmaya başladı. Milli Mücadele döneminde bu ajans aracılığıyla önemli katkılar sundu.

Halide Edip Adıvar, Mustafa Kemal Atatürk'e orduya katılma isteğini iletti. İsteği kabul edilince cephe karargâhında görevlendirildi. Sakarya Meydan Muharebesi sırasında onbaşı rütbesiyle görev aldı. Savaşlarda gösterdiği yararlılıklardan "İstiklal Madalyası" ile ödüllendirildi. Yunanlıların halka verdiği zararları tespit etmek amacıyla kurulan "Tedkik-i Mezalim" komisyonunda görev aldı. "Türk'ün Ateşle İmtihanı", "Ateşten Gömlek", "Kalp Ağrısı", "Zeyno'nun Oğlu" eserleri bu dönemin ürünleri olarak ön plana çıktı.

Cumhuriyet'in ilanından sonra "Akşam", "Vakit", "İkdam" gazetelerinde yazdı. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşunda eşinin yer alması nedeniyle iktidardan uzaklaştırılır. Takrir-i Sükûn kanunuyla birlikte İngiltere'ye gitmek zorunda kalan Halide Edip Adıvar, İngiltere ve Fransa'da toplam 14 yıl yaşadı. Yurt dışında hem kitap yazmayı sürdürdü hem de Türk kültürünü tanıtmak amacıyla İngiltere, Fransa başta olmak birçok konferans verdi.

Halide Edip Adıvar'a büyük ün kazandıran "Sinekli Bakkal" eseri 1939"da İngilizce olarak yayımlandı. Eser, aynı yıl Türk Dili ile Haber gazetesinde tefrika edildi. 1943'te CHP Ödülü aldı.

İstanbul'a 1939'da dönen Halide Edip Adıvar, 1940'ta İstanbul Üniversitesinde İngiliz Filoloji kürsüsünü kurmak için görevlendirildi. Burada 10 yıl boyunca kürsü başkanlığını yürüttü.

1950'de Demokrat Parti kontenjanından İzmir milletvekili olarak TBMM'ye girdi. 1954'te bu görevinden ayrılarak yeniden üniversitedeki görevine dönen Halide Edip Adıvar, 9 Ocak 1964'te İstanbul'da böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Cenazesi Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.

 
Edebi Kişiliği

  • Edebiyatın birçok türünde eser vermesine karşın romancı olarak tanınır.
  • Milli Mücadele dönemini eserlerinde işleyen ilk sanatçıdır. Kurtuluş Savaşı'nı konu edinen romanlarıyla ön plana çıkar. "Ateşten Gömlek", "Vurun Kahpeye" ve "Sinekli Bakkal" romanları ona büyük ün kazandırır.
  • İzmir'in işgal edilmesinden sonra Sultanahmet Mitingi'ndeki hararetli konuşması Kurtuluş Savaşı'nda bizzat cepheden cepheye koşması "Halide Onbaşı" olarak anılmasını sağlar. Hitabetiyle ön plana çıkar.
  • Türk edebiyatında kadın sanatçıların en önemlilerinden olup en fazla eser veren sanatçılar arasında yer alır.
  • Romanlarda konu olarak dönemler, kuşaklar ve töreleri esas alır. Bir şekilde Doğu-Batı sentezi yapar. O, benliğimizi koruyarak bir yenileşme dileğindedir. Eserlerinde ayrıca kadının eğitilmesi konusuna ve toplum içindeki konumuna özellikle dikkat çekip onların haklarını savunur.
  • Romanlarında realizm ağır basar. Aşk teması ve kadın psikolojisini işlediği ilk dönem romanlarında ise romantizm ön plana çıkar.
  • Gözlem, betimleme ve tahlillerde oldukça başarılı olur.
  • Karakterleri bulunduğu çevreye göre konuşturan Halide Edip Adıvar, kişileri yaşadıkları olay çevresinde gelenek ve göreneklere bağlı kalarak anlatır.
  • Düzensiz, dağınık bir üslubu olduğundan anlatımı, eleştiri konusu olur. Eserlerinde oldukça basit dil yanlışları ve anlatım bozuklukları göze çarpar. Genellikle konuşma dilini kullanır.
  • Romanlarındaki kahramanları genellikle karakter olarak güçlü, üstün özellikli kadınlar oluşturur.
  • Roman kahramanlarının psikolojilerini ve iç dünyalarını başarıyla yansıtan Halide Edip Adıvar tasvirlerde oldukça realist davranır.
  • Halide Edip Adıvar'ın romanları içerik ve dönem açısından üç döneme ayrılır. İlk dönem romanlarında aşk ve kadın psikolojisini işler. "Seviye Talip", "Handan" eserleri buna örnek verilebilir. Bu romanlardaki kahramanlar genellikle güçlü ve kültürlü kadınlardır. Kahramanların ruhsal durumları başarıyla çözümlenmiştir. İkinci döneminde toplumsal sorunlara inip töre romanları kaleme almaya başlar. "Sinekli Bakkal", "Tatarcık" gibi. Üçüncü ve aynı zamanda son döneminde ise ona asıl ününü kazandıran konu olan  "Kurtuluş Savaşı"nı konu edinir. Bu eserlerinde milli duygular ön plana çıkar. "Ateşten Gömlek", "Vurun Kahpeye" eserleri bu dönemin önemli ürünleri olarak bilinir.
  • İstanbul Üniversitesinde edebiyat profesörü olan Halide Edip Adıvar aynı zamanda İngiliz dili ve edebiyatı profesörüdür. Bazı eserlerini İngilizce yayımlar.
  • Birçok eseri sinema ve televizyon dizilerine uyarlanır.
  • "Sinekli Bakkal" en tanınmış romanı olarak bilinir. Roman, ilk olarak "Soytarı ve Kızı" ismiyle İngilizce yayımlanır. Bu eseri yazarlığının olgunluk döneminde kaleme alır. II. Abdülhamit Dönemi'nin toplumsal yaşamının yansıtıldığı romanda roman kahramanı Rabia etrafında Türk toplumundaki değişim süreci anlatılır.
  • "Ateşten Gömlek", Kurtuluş Savaşı sırasında yazılan ilk romandır. Romanda Milli Mücadele yıllarında yaşananlar anlatılır. İzmir'in işgali sırasında eşi ve çocuğu düşmanlarca öldürülen Ayşe'nin etrafında olaylar gelişir.
  • "Vurun Kahpeye" romanında idealist bir kimliğe sahip olan öğretmen Aliye'nin Anadolu'daki bir kasabaya gidişini ve burada Milli Mücadele'ye verdiği desteği anlatır. Aliye'nin yaşadığı sıkıntılar eserde ön plana çıkar.
  • Mektuplardan oluşan bir roman olan "Handan" romanında kahramanların birbirleriyle yazdıkları mektuplar ile gelişen aşk ve psikolojik olaylar dile getirilir.
  • "Tatarcık" romanında Halide Edip Adıvar, fakir bir köyün fakir insanlarını konu edinir. Yazar, eserde Batı kültürüyle Doğu geleneklerini şeklen birleştiren kadın tipini ön plana çıkarır. Lale'nin şahsında imparatorluk Türkiye'sinden Cumhuriyet devrine geçişte eski-yeni çatışmaları ve yeninin zaferine vurgu yapar.
  • "Yeni Turan"da Türkçülük düşüncesini işler.
  • "Yolpalas Cinayeti"nde 1900'lü yılların İstanbul'una dair gözlemler yer alır. Dönemin İstanbul'unu, aydınların Türkiye'ye ve Avrupa'ya bakışını yansıtması açısından oldukça önemli bir eser olarak dikkat çeker.
  • "Türk'ün Ateşle İmtihanı" eserinde Halide Edip Adıvar, I. Dünya Savaşı'ndan Cumhuriyet'in ilan edilmesine kadar geçen sürede yaşadığı anılarını anlatır.
  • "Mor Salkımlı Ev" eserini anı türünde kaleme alır. Halide Edip Adıvar, eserde çocukluk günlerinden başlayarak otuz altı yaşına gelene kadarki hayatını konu edinir. Eserde çocukluğu, eğitimi, ilk yazıları ve evlilik yılları öne çıkar.


Eserleri

Roman

Sinekli Bakkal

Tatarcık

Ateşten Gömlek

Heyûla

Raik'in Annesi

Seviye Talip

Handan

Yeni Turan

Kalp ağrısı

Zeyno’nun Oğlu

Vurun Kahpeye

Son Eseri

Mev'ut Hüküm

Sonsuz Panayır

Akile Hanım Sokağı

Çaresaz

Yolpalas Cinayeti

Oyun

Kenan Çobanları

Maske ve Ruh

Hikâye

Dağa Çıkan Kurt

Harap Mabetler

İzmir'den Bursa'ya

Anı

Mor Salkımlı Ev

Türk'ün Ateşle İmtihanı

İnceleme

İngiliz Edebiyatı Tarihi

Ayrıca bakınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder