KİNAYE
Sözlük anlamı; "bir fikri kapalı, dolaylı ve üstü
örtülü anlatan söz"dür. Bir sözü benzetme amacı gütmeden hem gerçek hem
mecaz anlamı kastederek anlatma sanatına kinaye denir. Kinayede asıl anlatılmak istenen mecaz
anlamdır. Gerçek anlamı düşünmek de mümkündür. Türkçede deyimler genellikle
kinayeli bir anlatıma sahiptir. Kinaye sanatında kırmadan hafif bir alay ve eleştiri de
sezdirilir.
Örnek 1
Mustafa'nın kapısı herkese açıktır.
Yukarıdaki cümlede geçen "kapısı herkese açık olmak"
deyimiyle kinaye sanatı yapılmıştır. Gerçekte de insanın kapısı herkese açık
olabilir. Asıl anlatılmak istenen mecaz anlamdır. Kapısı herkese açık olmak;
misafirperver, cömert olmak anlamındadır. Kinayeyi daha iyi anlamak için
"gözüne girmek" deyimine bakalım. Mecaz anlamda "beğenisini
kazanmak" anlamındayken gerçek anlamı düşünülemez. Bir insanın gözüne
şeklen girebilmek mümkün değildir.
Örnek 2
Ben
toprak oldum yoluna
Sen aşırı gözetirsin
Şu
karşıma göğüs geren
Taş
bağırlı dağlar mısın?
"Taş bağırlı", "acımasız olma" anlamına
gelmektedir. Gerçek anlamda düşünüldüğünde dağların bağrında gerçekten de taş
vardır. Mecazen ise "acımasızlığı" dile getirmektedir.
Söylenilmek istenen de mecaz anlamdır. Dolayısıyla burada kinaye sanatı vardır.
Örnek 3
Ey
benim sarı tanburam,
Sen ne için inilersin,
İçim oyuk derdim büyük,
İçim oyuk derdim büyük,
Ben onun'çün inilerim.
Yukarıdaki
dörtlükte "oyuk" sözcüğüyle kinaye sanatı yapılmıştır. Tambur, sapı
uzun olan bir çalgı çeşididir. Ceviz, kelebek, pelesenk gibi ağaçlardan
oyularak yapılır. Şekil olarak da tamburun içi oyuktur. Asıl söylenilmek
istenen de kişinin mutsuzluğudur.
Örnek 4
Hamama giren terler.
Yukarıdaki cümleden çıkan iki anlam da
mantıklıdır. Yani cümlede kinaye sanatı vardır. Gerçek anlamda hamama giren
birisi terler. Yapacağımız herhangi bir iş, masrafı, fedakârlığı ve sıkıntıya
katlanmayı gerektiriyorsa işimizi sonuçlandırmak için gereken şartlara uymak
gerekir. Bu da mecaz anlamıdır. Asıl söylenilmek istenen de bu anlamdır. Cümle kinaye sanatına güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Örnek 5
Bir koyundan iki post çıkmaz.
Atasözünde iki anlam da mantıklı olduğu için cümle, kinaye sanatına güzel bir örnek oluşturmuştur. Birincisi, gerçekten her koyunun bir postu vardır, bir koyundan iki post çıkmaz; ikincisi ise bir kimseden, verebileceğinden daha çoğunu almak mümkün değildir, anlamıdır. Bu mecaz anlamıdır ve asıl söylenilmek istenendir.
Örnek 6
Hiç kimse ayağımı kaydıramaz, diye
bas bas bağırıyordu.
Yukarıdaki
cümlede geçen "ayağını kaydırmak" deyimi iki anlamda da
düşünülebilir. Gerçek anlamı birinin ayağını kaydırıp yere düşmesini sağlamaktır. Mecaz anlamı ise birini zor duruma düşürmeye çalışmaktır.
Asıl söylenilmek istenen de budur.
Örnek 7
İçeri girdiğinde yüzünün kızardığını fark ettim.
Gerçek anlamda bir insanın yüzünün kızarması anlamıdır. Yani havanın etkisiyle yüzde oluşan fiziksel değişikliktir. Mecaz anlamı ise "utanmak, mahçup olmak"tır. Asıl anlatılmak istenen de bu anlamdır. Bu da kinaye sanatını oluşturmuştur.
Örnek 8
Bildiğim
kadarıyla eli uzun biridir.
Yukarıdaki
cümlede hem gerçek hem de mecaz anlamıyla düşünülebilecek bir deyim vardır.
"Eli uzun" mecaz anlamda "hırsızlık" için kullanılan bir
tabirdir. Gerçek anlamda ise bir insanın gerçekten eli uzun olabilir.
Kastedilmek istenen de mecaz anlamıdır.
Örnek 9
Son zamanlarda evimizde nedense
herkesin yüzü
gülüyor.
Gerçek anlamda vücuttaki fiziksel değişimdir. "Sevinmek", "mutlu
olmak" da mecaz ve asıl kastedilen anlamdır.
Örnek 10
Annesi onun
hiçbir zaman elinden tutmadı.
Gerçek anlamı, "elini kavuşturmak" iken mecaz anlamı "yardım
etmek"tir. Asıl söylenilmek istenen de mecaz anlamdır. Kinaye olan da
budur.
Örnek 11
Altın pas
tutmaz.
Geçekten altın madde olarak pas tutmayan bir özelliğe sahiptir. Mecazen ve asıl
söylenilmek istenen de şerefli, temiz insana, hiç kimse leke süremez,
anlamıdır.
Örnek 12
Balık baştan
kokar.
Balık kokmaya başladığı zaman önce balığın baş tarafı kokar. Bu gerçek anlamdır. Yönetici durumunda olanlar görevlerini yapmazsa veya görevlerini kötüye kullanırlarsa toplum düzeni bozulur ve kokuşma başlar sözü de asıl dile getirilmek istenendir. Kinaye, bu ikinci anlamdadır.
Örnek 13
Mum
dibine ışık vermez.
Gerçek anlamda şeklinden dolayı mum
dibine ışık vermez. Mecaz anlamı makam mevki sahibi kişiler, yabancılara yaptıkları
iyilikleri kendi yakınlarına göstermezler, anlamıdır. Asıl söylenilmek istenen kinaye olan bu ikinci anlamıdır.
Aşağıda anlamları da verilen ve genellikle deyim ve
atasözlerinden oluşan örnekleri bu yöntemle inceleyiniz. Mecaz anlamları
yazılan cümlelerin gerçek anlamları üzerinde kafa yorunuz.
Örnek 1
Seni ayağını
yorganına göre uzat diye uyarmıştım.
Gerçek anlam:
Mecaz anlam: Giderini
gelirine göre ayarlamak.
Kinaye olan söz öbeği: Ayağını yorganına göre uzatmak.
Örnek 2
Mustafa
Baltayı taşa vurmak üzereyken vazgeçti nedense.
Gerçek anlam:
Mecaz anlam: Birine karşı bilmeyerek, dokunacak sözler
söylemek, pot kırmak.
Kinaye olan söz öbeği: Baltayı taşa vurmak
Örnek 3
O ömrü billah
çürük tahtaya basmazdı.
Gerçek anlam:
Mecaz anlam: İncelemeden, işin aslını öğrenmeden
tehlikeli bir işe girişmek.
Kinaye olan söz öbeği: Çürük tahtaya basmak
Örnek 4
Dereyi
görmeden paçaları sıvayanlar hayal kırıklığına uğrayabilir.
Gerçek anlam: Erken hareket etmek
Mecaz anlam: Ortada hiçbir neden yokken bir şeye hazırlık yapmak.
Kinaye olan söz öbeği:
Örnek 5
Düzlüğe çıkmak için var gücüyle uğraşıyordu.
Gerçek anlam:
Mecaz anlam: Engelleri aşıp işi yoluna koymak.
Kinaye olan söz öbeği: Düzlüğe çıkmak
Örnek 6
Hayatta en zor
şey eli kolu bağlı kalmaktır.
Gerçek anlam: Elleri bir cisimle bağlı şekilde olmak
Mecaz anlam: Bir şey yapamayacak durumda olmak.
Kinaye olan söz öbeği:
Örnek 7
Adam elini
kana bulamış birisi olarak cemaatin ortasında duruyordu.
Gerçek anlam:
Mecaz anlam: Bir kimseyi
yaralamak veya öldürmek.
Kinaye olan söz öbeği: Eli kana bulamak
Örnek 8
Hiçbir zaman
elini sıcak sudan soğuk suya sokmadı.
Gerçek anlam:
Mecaz anlam: Hiçbir şey yapmamak.
Kinaye olan söz öbeği: Elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak
Örnek 9
Gözü kara biri
olarak tanınır.
Gerçek anlam: Gözleri siyah, kara olan
Mecaz anlam: Korkusuz, cesaretli kimse.
Kinaye olan söz öbeği: Gözü kara
Örnek 10
Neden evladım
ocağımı söndürmeye çalışıyorsun.
Gerçek anlam:
Mecaz anlam: Ailenin
dağılmasına sebep olmak.
Kinaye olan söz öbeği: Ocağı söndürmek
Örnek 11
Adam,
"sırtımı nereye dayamalıyım" diye söyleniyordu.
Gerçek anlam:
Mecaz anlam: Güçlü bir kimseye arkasını dayamak.
Kinaye olan söz öbeği: Sırtını dayamak
Örnek 12
Hiç düşünmeden
onları adamın yüzüne vurdu.
Gerçek anlam:
Mecaz anlam: Kusurunu yüzüne söyleyip ayıplamak.
Kinaye olan söz öbeği: Yüzüne vurmak
Aşağıdaki
atasözleri de kinayeli anlatıma birer örnektir.
Âdemoğlu çiğ süt emmiştir: Başlangıcından bu yana
nankörlük, iyiliğe karşı kötülük insanoğlunun değişmez bir sıfatı olmuştur hep. (kinaye)
Altın yere düşmekle pul olmaz: Dürüst ve değerli bir
kişi bulunduğu yüksek yeri (makam-mevki) yitirip önemsiz bir yerde bulunmak
zorunda kalsa bile değerinden bir şey kaybetmez. (kinaye)
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz: Bir durumun
göstergesi, belirtisinin görülmesiyle anlaşılır. (kinaye)
Bıçak sapını kesmez: İnsanlar, yakınlarına,
akrabalarına kolay kolay zarar vermez. Onları birbirlerine bağlayan bir kan
bağı bulunmaktadır. (kinaye)
Boş çuval dik durmaz: Gerçeklerden uzak, temeli bulunmayan düşüncelerle bir sonuca
ulaşılamaz. (kinaye)
Bir kanatla kuş uçmaz: Çevresiyle ilgilenmeyen arkadaşlarıyla yardımlaşmayan kimse
başarı sağlayamaz. (kinaye)
Dilin kemiği yok: Dil, yapısından her
türlü kelimeyi kolayca çıkarabildiğinden bazen çelişkili sözleri de
söyleyebilir. (kinaye)
İp inceldiği yerden kopar: Herhangi bir olay en çürük yerinden patlak
verir. (kinaye)
Rüzgâra tüküren kendi yüzüne tükürür: Gücünden daha üstün bir güce karşı koyan
kimse kendini yıpratmaktan başka bir sonuç sağlayamaz. (kinaye)
Yalnız taş duvar olmaz: İnsan tek başına bir hiçtir. Çoğu şeyi tek başına yapamayacağından diğer insanlarla iş birliğine girmesi bir zorunluluktur. (kinaye)
Yalnız taş duvar olmaz: İnsan tek başına bir hiçtir. Çoğu şeyi tek başına yapamayacağından diğer insanlarla iş birliğine girmesi bir zorunluluktur. (kinaye)
Yuvarlanan taş yosun tutmaz: Sürekli iş değiştiren her gün farklı
bir uğraş edinen bir kişi başarı elde edemez, bir varlığa da sahip olamaz. (kinaye)
Ayrıca bakınız
Kinaye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme