Tuyuğ

Türkçe bir kelime olan tuyuğ; "cinaslı, kapalı, gizli ve imalı söz" anlamına gelir. Türk şairlerinin Divan Edebiyatı'na kazandırdığı bir nazım biçimidir. Felsefi düşünceler, tasavvufî konular ve ince düşünceleri işlemeye son derece elverişli bir türdür.

Tuyuğun Özellikleri 


  • Tuyuğ, eski Türk şiirinin dörtlüklerinden doğmuştur.
  • Halk Edebiyatı'ndaki mani ve İran edebiyatındaki rubainin etkisiyle oluşmuş bir nazım türü olan tuyuğ, maninin Divan Edebiyatı'ndaki karşılığı sayılır.
  • "Aşk" ve "güzellik" tuyuğlarda işlenen ana temalardır. 
  • Sadece bir dörtlükten oluşur.
  • Uyak düzeni "aaxa" biçimindedir. Kimi zaman dört dizesi de birbiriyle uyaklı olan tuyuğlar da vardır. Bunların uyak düzeni de "aaaa" şeklindedir.
  • Tuyuğlarda cinaslı kafiye kullanılır.
  • Aruz vezninin yalnızca "fâilâtün / fâilâtün / fâilün" kalıbıyla yazılır.
  • Tuyuğlarda mahlas bulunmaz.
  • Genellikle lirik tarzda yazılan ve "aaaa" şeklinde kafiyelenen tuyuğlara "musarra tuyuğ" adı verilir.
  • Rubaide işlenen konular tuyuğda da işlenir. Yani tuyuğda da önemli bir fikir söylenmeye çalışılır. Dolayısıyla söylenişi zor olan şiirlerden sayılır.
  • Türk, Azeri ve Çağatay edebiyatlarında örneklerine rastlanır. Özellikle Ali Şir Nevai'nin tuyuğları önemlidir.
  • Edebiyatımızda tuyuğ denildiğinde Kadı Burhaneddin aklımıza gelir. 169 adet tuyuğ yazmıştır. Nesimi, Atayi, Babür Şah da önemli tuyuğ şairleri arasında yer alır.

 

Tuyuğ ile İlgili Örnekler

Örnek 1

Âlemi yüzün gülistan eylemiş

Bülbülü sermest ü hayran eylemiş
Amberin zülfün perişan eylemiş
Mahını ebrinde pinhan eylemiş
 
Günümüz Türkçesiyle:

Senin yüzün âlemi gül bahçesi eylemiş
Bülbülü kendinden geçirip hayran eylemiş
Saçlarının kokusu perişan etmiş
Bulut ayı kapatıp gizlemiş

Örnek 2

Gözü can esrütmeğe hammâr imiş

Kaşı gönlü yıkmağa mi’mâr imiş
Diledim hâlim ki gözüne diyem
Turfa budur gözleri bîmâr imiş

Nesimi

Günümüz Türkçesiyle:

Gözü canı esir etmeğe kılavuz imiş

Kaşı gönlü yıkmaya mimar imiş
Halimi gözüne söylemek istedim
Şaşılacak olan da onun gözleri hasta imiş

Örnek 3

Dilberün işi itâb u nâz olur

Çeşmi câdû gamzesi gammâz olur
Ey gönül sabr it tahammül kıl ona
Yâra irişmek işi az az olur

Kadı Burhaneddin

 

Günümüz Türkçesiyle:

Güzelin işi azarlama ve nazdır

Gözü cadı gibi, gamzesi bakışı fitneye sebeptir
Ey gönül, onun yaptıklarına sabret, tahammül kıl
Sevgiliye kavuşma sabır gerektirir, yavaş yavaş olur

Örnek 4

Bîvefâ dünyâdan usandı gönül

Yoh dedi dünyayı yoh sandı gönül
Düştü aşkın oduna yandı gönül
Vahdetin kand âbına bandı gönül

Nesimî

 

Günümüz Türkçesiyle

Vefasız dünyadan usandı gönül

Yok dedi dünyayı yok saydı gönül
Düştü aşkın ateşine yandı gönül
Birliğin şeker suyuna gönül batıp çıktı.
 

Örnek 5

Dalmışam şol bahre kim pâyânı yok

Batmışam şol gence kim hüsrânı yok
Bulmuşam şol bedri kim noksânı yok
Girmişem ol şehre kim vîrânı yok 

Nesimi


Günümüz Türkçesiyle:

Uçsuz bucaksız bir denize dalmışım

Tükenmeyecek bir hazineye gömülmüşüm
Hiçbir zaman eksilmeyecek bir dolunay bulmuşum
Asla viran olmayacak bir şehre girmişim

 

Ayrıca bakınız


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder