MENSUR ŞİİR
Ölçü ve uyağın olmadığı duygu ve düşüncenin şiirdeki incelikle anlatıldığı düzyazı türüne mensur şiir denir. Mensur şiirlerin başlıca özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
Ölçü ve uyağın olmadığı duygu ve düşüncenin şiirdeki incelikle anlatıldığı düzyazı türüne mensur şiir denir. Mensur şiirlerin başlıca özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
- Mensur şiirlerde bir olay örgüsü vardır.
- His, hayal, şairanelik ve yoğun anlatım ön plandadır.
- Mensur şiirde ölçü ve kafiye yoktur. Yalnız edebi sanatlardan yararlanma vardır.
- Mensur şiirler öyküye de şiire de benzeyen özellikler içerir.
- Düzyazı biçiminde yazılan mensur şiirlerde kafiye örgüsü ve nazım birimi yer almaz.
- Mensur şiirlerde seci denilen mısra sonları kafiyeleri önemlidir. Yani mensur şiirlerde bir iç ahenk söz konusudur. Aliterasyon, asonans, tekrir gibi sanatlara da başvurulabilir.
- "Mensure" olarak da bilinir.
- Mensur şiirlerin bir başlığı vardır.
- Mensur şiirler, dizelerle değil cümlelerle yazılır.
- Seslenme ve ünlem cümleleri mensur şiirde çok fazla yer alır.
- Mensur şiirlerde şairane bir üslup söz konusudur.
- Mensur şiirlerde iç ahenk önemli olduğu için dil bilgisi kurallarına yer verilmez.
- Mensur şiir, şiirdeki arayıştan doğsa da öncelikle düzyazıdır.
- Betimleme ve çözümlemelere önem verildiği için mensur şiirlerde cümleler oldukça uzundur.
Mensur şiir türü Fransa'da 19. yüzyılda ortaya çıkar. Fransız edebiyatı
şairlerinden Baudelaire ve Mallarme'nin mensur şiir türünde eserleri vardır.
Tanzimat Döneminde Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit ile mensur şiir
yazma denemeleri olmuşsa da Türk edebiyatındaki ilk önemli örneği Halit Ziya
Uşaklıgil "Mensur Şiirler" adlı eseriyle vermiştir. "Aşkımın Mezarı",
ve "Mezardan Sesler" Halit Ziya'nın mensur şiir türündeki önemli diğer
eserleridir. Mehmet Rauf (Siyah İnciler) ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu (Erenlerin
Bağından ve Okun Ucundan), Ruşen Eşref Ünaydın'ın "Damla Damla" eserleri mensur
şiirin edebiyatımızdaki diğer önemli örnekleridir.
Mensur Şiir ile Şiir Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar
a. Benzerlikler
- Her iki türde de ahenk unsuru oldukça önemlidir.
- Mensur şiirde de şiirde de temalar benzerdir.
- Her iki türde de şairanelik ve duygusallık egemendir.
- Söz sanatları her iki türde de önemsenir.
- Dilin doğru ve etkili kullanımı her iki türde de ön plandadır.
b. Farklılıklar
- Mensur şiirde ölçü, kafiye, dize yoktur. Şiirde ise bunlar ana unsurlardır.
- Şiirde dörtlük, beyit gibi nazım birimleri vardır; mensur şiirde bu birimler yer almaz.
Mensur Şiir ile
Düzyazı Karşılaştırması
- Mensur şiirde, şiirde olduğu gibi her zaman "duygu" ön plandadır. Düzyazıda ise "düşünce" ön plandadır.
- Mensur şiirde şairanelik, edebi sanatlar ön plandayken düzyazıda açık ve sade anlatım esas alınır.
- Mensur şiirde de düzyazıda da aynı temalar işlenebilir.
Mensur Şiir ile ilgili Örnekler
Örnek 1
ERENLERİN BAĞINDAN
Yıllar yârlardan, yârlar yıllardan vefasız. Kara baht
bir kasırga gibi. Bu ne baş döndürücü iş? Geceler günleri, günler geceleri
kovalıyor; cefalar cefaları kolluyor. Saçlarımızda aklar akları, alnımızda
çizgiler çizgileri doğuruyor. Kadere boyun eğmek güç, isyan tehlikeli, felek
hiç acımayacak mı? Heyhat, aziz dost, onu döndüren kara bahtın kasırgası…
"Bahçeler bozuldu, yuvalar dağıldı, yollar silindi,
cihan viran oldu." Yaşlı gönül şimdi böyle diyor; her şeyi kendine eş görüyor.
Bu da yanlış duygulardan biri… Cihan ne vakit bayındır idi? Bahçelerde ne vakit
güller açtı? Ne vakit yuvalarda bülbüller öttü? Yollardan ne vakit yârlar
geldi? Umduk, bekledik, düşündük. Hangi şey umduğumuza uygun düştü? Gördüğümüz
düşündüğümüze benzedi mi? Gelenler beklediğimize değdi mi? O mutlu ve yüce saat
hangi saatti ki, içinde iken "Geçme! Dur!" diye haykırdık? Hiçbiri, aziz dost,
hiçbiri! Belki hepsini geçsin gitsin diye bekliyorduk; çünkü onlar birbirinden
çirkin, birbirinden yararsız saatlerdi. Kimi bir damla gözyaşıyla, kimi tek bir
"Eyvah!" ile kimi bir esnemeyle, kimi yalnız susmayla dolup gitti. Onlar birer
birer yeniden gelsin ister misin? Hayır, hayır, hayır; değil mi?
Şimdi kalbimiz boş, başımız doludur. Ağzımızda zehir,
gözlerimizde ateş var; tatsız bir içki sersemliği içindeyiz. Ve artık yolun
ortasını geçtik ve saçlarımızda aklar akları ve alnımızda çizgiler çizgileri
doğuruyor. Ve ellerimiz, dizlerimiz titriyor ve önümüzdeki ufuklardan yok olma
havası esiyor. Söyle, gençliğini ne yaptın? Söyle, gençliğimi ne
yaptım?
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Açıklama: Ölçü ve uyağın olmadığı ancak duygu ve düşüncenin şiirdeki incelikle
anlatıldığı düz yazı türüne mensur şiir denir. Mensur şiirlerde bir olay örgüsü
vardır. Mensur şiirde his, hayal, şairanelik ve yoğun anlatım her zaman ön
plandadır. Yakup Kadri'ye ait yukarıdaki mensur şiirde de bu özellikler ön
plandadır. Metindeki ahenk, şairanelik metnin mensur şiir olduğunun
göstergesidir. Yine metnin cümlelerden oluşması ve metinde iç ahenk unsurlarının barizliği de metnin mensur şiir olduğunu gösterir.
Örnek 2
BENİM OLSAYDIN
Benim olsan, ah bu mümkün olsaydı… Seni uzak, uzak, bu
insanlardan pek uzak bir yere götürürdüm: Öyle bir yere götürürdüm ki orada
yalnız tabiatla baş başa kalırdık… Denizle, sema ile, sahra ile kalırdık… Sade
ikimiz kalırdık…
Orada, yalnız ormanda yapraklarla inleyen mütehevvir rüzgârın,
uzakta dalgalarla dövünen medhuş denizin, gökte şimşekleriyle gürleyen haşin
yıldırımın sesiyle kalırdık…
Sade ikimiz kalırdık… Sade ikimiz, unutmuş, unutulmuş,
her türlü kayıttan azade iki mevcut gibi yaşardık. İlk insanlar gibi yaşardık.
Benim olsaydın felaketlerine, afetlerine tahammül için kuvvet bulur, hayatın
sebebini anlardım; benim olsaydın hayatı severdim.
Açıklama: Yukarıdaki
metinde şiirsellik düzyazı şeklinde dile getirilmiştir. Metinde yer alan hayal ve yoğun anlatım, seciler (iç kafiyeler) ve
metnin cümlelerden (uzun cümleler) oluşmuş olması metnin mensur bir şiir olduğunu
ortaya koymaktadır.
Örnek 3
HİCRAN-I
EMEL
Daha hiç, hiçbir şey, daha hiçbir şey yok, sade birkaç nazar, sade birkaç tebessüm fakat ruhum, fakat hayatım bütün senin, bütün seninle meşgul, bütün seninle muattar…
Daha hiç, hiçbir şey, daha hiçbir şey yok, sade birkaç nazar, sade birkaç tebessüm fakat ruhum, fakat hayatım bütün senin, bütün seninle meşgul, bütün seninle muattar…
Daha hiçbir şey yok, hayalin bile benim değil, hayaline bile hakkım yok! Fakat ruhum bütün hicran, bütün hicranla mâl-âmâl, bütün hicranla meshüf ve mütehassır…
Hayalin bile benim değil iken beni sevsen de benim olamayacağın, benim olsan da yine kaybolacağın hicranıyla zehr-âlüd; bu kadar bikes saadetin bile sinesinde acı bir hicran var, bir hicran-ı emel, senin emelinin hicranı, senin hicranının ateşi… Fakat bari buseydin, ümitsiz, emelsiz bile senin için muztarib ve zebûn kalan bir ruh-ı perişan, bir hayat-ı mecruh olduğunu olsun buseydin…
Acı, pür-hicran fakat yine bir teselli, yine hemen bir saadet olurdu.
Mehmet Rauf
Açıklama: Şairanelik
ve yoğun anlatım mensur şiirlerin özelliklerindendir. Metinde kafiye ve ölçünün
olmaması, metindeki seciler (iç kafiyeler), metnin cümlelerden oluşmuş olması
ve bir nazım birimi (dize, beyit, bent gibi) ile oluşmamış olması metnin mensur
bir şiir olduğunun kanıtlarıdır. Aliterasyonla (aynı sessiz harfin metinde çokça
yer alması) dolu bir metin karşımıza çıkmaktadır. Örneğin "n" sesi. Asonans
(aynı sesli harfin metinde çokça yer alması) ile ilgili örneğin "e" sesinin metinde
çok fazla yer alması da yine metnin mensur şiir olduğunu gösteren bir ölçüttür.
Örnek 4
MÜNZEVİ
YILDIZ
Kuşlara
benzer kelimeler, odana dolarlar bir akşam. Nereden gelirler bilinmez. Kâh
çığlık çığlığadırlar kâh sesleri işitilmez.
Çiçeğe benzer
kelimeler: turuncu, erguvan, beyaz. Bir rüzgâr sürükler hepsini. Bulutlara
güven olmaz:
Saçlarından
yakalayamıyorsun zamanı, mısra, şarkıya kaybedemiyorsun. Ve sükût medar
ormanlarındaki bitkiler gibi büyüdükçe büyüyor. Senin türben kelimeler.
Yuvarlanırken tırnaklarını kâğıda geçirmek istiyorsun; kâğıda, yani ebediyete.
Zavallı çocuk, bilmiyorsun ki ebediyet sümüklü böceğin izleri kadar aldatıcı.
Cemil
Meriç
Açıklama: Cemil
Meriç, mensur şiir türünde eseri olan nadide şahsiyetlerden biridir. Yukarıdaki
metin okunduğunda metnin hem düzyazıya hem de şiire benzediğini görmekteyiz.
Metnin cümlelerden oluşması, metinde var olan iç ahenk, metnin kafiyesiz ve
ölçüsüz olması, şairane bir söyleyişin metinde yer alması, metnin anlatımındaki
yoğunluk metnin mensur şiir olduğunun kanıtlarıdır.
Ayrıca bakınız
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme