ALBERT
CAMUS (1913-1960)

Albert Camus, roman dışında oyun yazarlığına da özel
bir ilgi duyar. Tiyatroya olan bu sevgisi ömrünün sonuna dek sürer. Ne var
ki oyunları çok fazla ilgi uyandırmaz.
Çok genç denilebilecek bir yaşta 44 yaşında Nobel Edebiyat Ödülü kazanan
Albert Camus, savaş sonrasında insanların içine düştüğü yabancılaşma ve hayal
kırıklığını bütün boyutlarıyla yansıtır. Liberal bir insancıllığın ana
hatlarına eserlerinde değinir. Toplumu değiştirmek, kötülükleri yok etmek, dünyanın
anlamsızlığına başkaldırmak konularını eserlerinde işler.
Önemli romanlarından olan "Veba"da simgesel bir
öykü söz konusudur. Eser, bir başkaldırı romanı olarak da bilinir. Eserde, salgın
bir hastalığı yenmeye çalışan kişileri konu edinir. Eserdeki roman kahramanları
başaramayacaklarını bildikleri halde büyük bir şevkle mücadelesini sürdürürler.
Albert Camus'un
bilinen diğer önemli bir özelliği de kaleciliğidir. Cezayir Üniversitesinde
genç takımın kaleciliğini yapar. Futbola tutkuyla bağlı olan Albert Camus, vereme yakalandıktan sonra futbolu bırakmak zorunda kalır.
20. yüzyıl Fransız edebiyatının güçlü
yazarlarındandır. Varoluşçuluk ile ilgilenir. Albert Camus, daha çok "saçma"
kavramını irdeler. Ona göre insanın içinde yaşadığı evren saçma ve mantıksızdır.
Bundan yola çıkan Camus, insan hayatını da saçma bulur. Hayatın hiçbir şeye
değmediğini savunmuş insanın yapacağı en önemli şeyin hayatını yaşamak olacağını
dile getirmiştir.
Albert Camus, filozof kimliğiyle de ön plana çıkar.
Camus "absürt" fikrini "Yabancı" ve "Veba" romanlarında işler. (Absürdizm,
saçma, uyumsuzluk felsefesi anlamına gelir.)
En
Önemli Eserleri
Yabancı (roman)
Veba (roman)
Yanlışlık (oyun)
Albert Camus
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme