Divan Edebiyatında Nesir


  • Divan Edebiyatı'nda nesir, şiirin gölgesinde kalmıştır.
  • Divan nesri, Arap ve İran edebiyatının tesirinde gelişen bir nesirdir.
  • Düşünce ve konudan ziyade söyleyiş güzelliği esastır.
  • Divan Edebiyatı'nda nesre "inşa", yazarlarına "münşi" bunların toplandıkları kitaplara "münşeat" adı verilir.
  • Divan Edebiyatı nesrinde noktalama işaretleri kullanılmamıştır.
  • Cümleler gereğinden fazla uzundur.
  • Anlatımda paragraf biçimi esas alınmamıştır.
  • Dil oldukça ağır Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalarla doludur.
  • Divan Edebiyatı nesrinde secilerle (uyaklı sözlerle) şiirdekine benzer bir ahenk oluşturulmaya çalışılmıştır.
  • Ahlaki ve dini konular daha fazla işlenmiştir. Tarihi olaylar, gezi izlenimleri, bireysel ve toplumsal sorunlar da işlenen konular arasında yer alır.
  • Nesir yazarları eskiden "nâsir" olarak isimlendirilmiştir.
  • Tarih (vakayiname), tezkire, seyahatname, sefaretname, siyasetname, münşeat (mektup), siyer, surname, şehrengiz, gazavatname, habname Divan Edebiyatı'nda en çok kullanılan nesir (düzyazı) biçimlerini oluşturur.
  • Sinan Paşa, Aşıkpaşazade, Sehi Bey, Seydi Ali Reis, Piri Reis, Feridun Bey, Kâtip Çelebi, Evliya Çelebi, Nâima, Yirmisekiz Çelebi Mehmet Divan Edebiyatı'nda nesir (düzyazı) alanında öne çıkan şahsiyetlerdir.


Divan Edebiyatı'nda nesir üslup ve dil açısından üç farklı bölüme ayrılır:

Sade Nesir: Halk esas alınarak oluşturulan sade anlatımlı nesirdir. Sade nesirde halkı bilgilendirmek esas alındığı için yalın ve sanatsız bir dil kullanılmıştır. Genel olarak hadis ve tefsir kitapları, din ve tasavvuf konuları, tarih ve destan özelliği taşıyan eserler bu türdendir.

Sade nesirle eser veren başlıca kişiler ve eserleri:

Kul Mesut: Kelile ve Dimne (14. yüzyıl)

Aşıkpaşazade: Tevarih-i Ali Osman (Osmanlı tarihi) (15. yüzyıl)

Mercimek Ahmet: Kabusname  (15. yüzyıl)

Seydi Ali Reis: Miratü'l Memalik, Kitabü'l Muhit (16. yüzyıl)

Sehi Bey: Heşt Behişt (16. yüzyıl)

Evliya Çelebi: Seyahatname (17. yüzyıl)


Orta NesirDili sade nesre göre daha ağır olsa da anlatılmak istenilenin anlaşılır bir şekilde ortaya konulduğu nesirdir. İçeriğin ön planda olduğu eserler orta nesir özelliği taşır. Özellikle bilim ve kültür konularında yazılmış birçok eserle tarih, coğrafya, gezi ve din kitaplarında da orta nesir özellikleri açıkça görülür. Kâtip Çelebi'nin bir kısım eserleri ile Naima'nın kendi ismiyle bilinen tarihi orta nesre örnek oluşturur.

Süslü Nesir: Hüner ve marifet göstermek amacıyla yazılmış gösterişli mecazlar, söz sanatlarıyla süslenmiş secili nesirdir. Cümlelerin oldukça uzun olduğu süslü nesirde Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü ağır bir dil kullanılmıştır. Bu nesri anlamak belirli bir birikim gerektirdiği için halkın uzak durduğu bir nesirdir. Süslü nesrin ilk örneği Sinan Paşa'nın "Tazarruname" isimli eseridir. 16. ve 17. yüzyıl sanatçılarından Veysi ve Nergisi'nin eserleri bu türün en güzel örneklerini oluşturur. 

Ayrıca bakınız

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder