AHMET RASİM
(1865-1932)

İleriki yıllarda Ahmet Rasim, memurluğu kendine göre bir meslek
olarak görmeyip yazar olmak ister. İlk
yazısını "Tercüman-ı Hakikat" gazetesinde yayımlar. Ahmet Mithat Efendi'den
aldığı destekle kendisini tamamen gazeteciliğe verir. Servet-i Fünun dergisinde
"Leyal-i Izdırap", "Meşak-ı Hayat" ve "Afife" eserlerini yayımlar.
Ahmet Rasim, sonraki yıllarda Hüseyin Rahmi Gürpınar ile birlikte "Boşboğaz
ve Güllabi" ismindeki mizah dergisini çıkarır. Birçok dergi ve gazetede
yazıları çıkar. Okullar için yazdığı dil bilgisi, tarih, imla ve aritmetik gibi
eserlerini kitaplaştırır. Müzik alanında besteleri kendisine ait olan pek çok
şarkı sözü yazar. TBMM'de iki dönem
milletvekilliliği yapar. Ömrünün sonlarına doğru ciddi sağlık sorunları yaşayan Ahmet Rasim, 1932'de İstanbul Heybeliada'daki evinde öldü. Naaşı Abbas Paşa Mezarlığı'ndadır.
Edebi Hayatı
Hayatını kalemi ile kazanan Ahmet Rasim, kendine
özgü bir tarzla eserler kaleme alan ve geniş bir okuyucu kitlesi olan Türk
edebiyatının çok yönlü önemli sanatçılarındandır. Servet-i Fünun dergisinde bir
süre yazılar kaleme alan ve romanlarını yayımlayan Ahmet Rasim, edebiyattaki
Batılılaşmaya karşı çıktığı, Servetifünuncuları eleştirdiği, Edebiyat-ı
Cedide çizgisindeki kişilerle uyuşmadığı için bu çizgiden ayrılır. Sonrasında Ahmet
Rasim, hiçbir edebi topluluğa katılmamış, sanat hayatını bağımsız bir çizgide
sürdürmüş, dönemin bütün siyasi ve edebiyat tartışmalarının
dışında kalmıştır.
Ahmet Rasim, halkı eğitmeyi, aydınlatmayı amaçlayan bir sanatçı olup İstanbul'un günlük
yaşantısını anlatan makale, fıkra ve anılarıyla tanınır. Anı, fıkra ve
makalelerinde oldukça başarılıdır. Adını ilkin fıkraları ile duyurmuş
fıkralarında kendine has mizahi bir üslupla okurla buluşmuştur. Eski İstanbul'un geceleri, Ramazan günleri, gelenek ve görenekleri, çarşı ve sokakları
eserlerinde önemli yer tutar. Dönemin İstanbul hayatını bütün ayrıntılarıyla fıkra ve sohbet türündeki
yapıtlarıyla dile getiren Ahmet Rasim'in en belirgin özelliği iyimserliği ve
her şeyde gülünç bir şey ortaya çıkarmaya çalışmasıdır. Ahmet Rasim, aynı zamanda başarılı bir gözlemci olup gözlemlerini adeta bir ressam gibi tasvir etmiştir.
Ahmet Rasim'in cep
romanları ismiyle yayımlanan birçok romanı vardır. Teknik açıdan pek başarılı
olmayan bu romanlarda Namık Kemal'in etkisi görülür. Bu romanlar, yalın, açık dili ve kısa cümlelerle oluşturulmuşlardır.
Ahmet Rasim, eserlerinde kısa cümlelerle canlı bir anlatımı seçmiş yalın
ve akıcı bir söyleyişi benimsemiştir. Argo ve güncel deyimlerin eserlerinde
çok fazla yer aldığı sanatçı, eserlerini bir sohbet havası içinde yazmaya çalışmış
ve konuşma dilini kullanmıştır. İstanbul Türkçesinin bütün inceliklerine
eserlerinde rastlanılan Ahmet Rasim bu özellikleriyle okuru ilk andan itibaren etkilemeyi
başarmıştır.
Zekai Dede'den müzik dersleri almış olan sanatçının güftesi
kendisine ait çok 60'a yakın bestesi bulunmaktadır. Bunlardan kırkı günümüze
ulaşmıştır. En bilinen güftesi ise "Bu
akşam gün batarken / Sakın geç kalma, erken gel" sözleridir.
Fıkra
türünün Türk edebiyatındaki ilk önemli ustası olan Ahmet Rasim, elli yılı aşkın yazın
hayatında fıkra türünün yanında roman, öykü, tarih, gezi, coğrafya, anı, dil bilgisi
gibi pek çok farklı türde eserler kaleme almıştır.
"Şehir Mektupları"nda II. Abdülhamit devrinin
İstanbul'unu, etkili bir gözlem yeteneği ve sağlam, sade, etkileyici bir
üslupla dile getirmiştir.
Eserleri
Fıkra
Şehir Mektupları
Eşkal-i Zaman
Gülüp Ağladıklarım
Cidd ü Mizah
Muharir Bu Ya
Anı
Falaka
Gecelerim
Ömr-i Edebi
Gezi
Romanya Mektupları
Roman
Leyal-i Iztırap
Güzel Eleni
İlk Sevgi
Sohbet
Ramazan Sohbetleri
Tarih
Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi
Monografi
İlk Büyük Muharrirlerden Şinasi
Ayrıca bakınız
Ayrıca bakınız
Servetifünun Edebiyatı Sanatçıları
Servetifünun Dönemi'nin Bağımsız Sanatçıları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme