FİİLİMSİLER (EYLEMSİLER)
Fiil kök veya gövdelerinden türeyen, cümlede
isim, sıfat, zarf görevi üstlenen, özne, nesne, tümleç alarak yan cümlecik kuran eylem anlamlı
sözcüklere fiilimsi denir.
- Fiilimsiler,
eylem anlamlı olmakla birlikte fiil sayılmazlar.
- Ek
almadan yüklem olamazlar.
- Cümledeki görevleri ad, sıfat veya zarftır.
- Fiillerden
ayrı olmakla birlikte fiillerde olduğu gibi olumsuzluk ve çatı ekleri
alabilirler.
- Fiilimsiler, fiilden isim yapım eki aldıkları için türemiş sözcük sayılır.
- Olumsuz
eklerini alırlar.
Bir sözcüğün fiilimsi (eylemsi) olabilmesi için;
1. Kelimenin kökeninin fiil olması
2. Belirli bazı ekleri almaları
3. Bir nesneye, varlığa
isim olmamaları gerekir.
Örnek
İki
saat boyunca ders çalıştı.
Yukarıdaki cümlede yer alan altı
çizili sözcük bir sözcüğün fiilimsi sayılabilmesi için gerekli olan özelliklerden 2. ve 3. özellikleri taşımakta fakat kelimenin kökeni fiil
olmadığından (1. özellik) sözcük fiilimsi değildir.
Silik kişiliğiyle etkili olmaya çalışıyordu.
Yukarıdaki cümlede geçen altı çizili sözcük bir sözcüğün fiilimsi sayılabilmesi için gerekli olan 1. ve 3. özellikleri taşımakta fakat fiilimsilerde olmayan
bir ek aldığından (2. özellik) sözcük, fiilimsi değildir.
Dondurma her mevsimde yenilmez.
Yukarıdaki cümlede geçen altı çizili sözcük bir sözcüğün fiilimsi olabilmesi için gerekli olan özelliklerden 1. ve 2. özellikleri taşımakta fakat bir nesneye ad
olduğundan (3. özellik) sözcük, fiilimsi değildir.
Fiilimsiler (eylemsiler) üç grupta incelenir:
A. İsim-Fiil (Ad-Eylem)
Fiillere "-mak, -mek, -ma, -me, -ış, -iş, -uş, -üş
" eklerinin getirilmesiyle yapılır. Cümlede yan cümlecik
kurarlar. Ekleri kısaca, "mayışmak" şeklinde formüle edebiliriz.
Örnek
Kitap okumayı sevmeyen hayatı sevmeyendir.
Saz çalmayı ev arkadaşımdan öğrenmiştim.
Size geç saatlerde gelmeyi düşünüyorum.
Şiir okuyuşu genellikle ilginç oluyor.
Yemek sofrasının da bir oturuş şekli vardır.
Gülüşü bizi oldukça etkiledi.
Matematik sorularını çözmek bana bulmaca çözmek gibi geliyor.
Güzel yazı yazmak yetenek gerektirir.
Annesinin ismi aklına her geldiğinde ağlamak istiyordu.
Uyarı: Bir sözcük, bir
şeye ad olmuşsa o sözcük fiilimsi sayılmaz. "Pembe" renkle belirtilen bütün sözcükler fiilimsi; farklı renkle belirtilenler hareket anlamını yitirdikleri için fiilimsi olmaktan çıkmış isim görevindedir.
Örnek
Ekmek yemek için
ekin ekmek gerekir.
O zaman yemek yapılır,
aç kalmayız.
Doktor evimizde yarayı sarmaya başlayınca annem de mutfakta sarma sarıyordu.
Danışma kısmına giren kişi bizimle bir
şey danışmak istediğini söyledi.
Bir elinde çakmak diğerinde dondurma olan çocuk yanındakine bir tokat çakmak istiyordu.
Uyarı: "-ış" eki kelimenin kökeninde yer alırsa o sözcük fiilimsi sayılmaz.
Örnek
Okulda bir değişim görmedim.
Yukarıdaki cümlede "değişim" sözcüğünde geçen "-ış" eki ek değil kelimenin kökenini oluşturduğu için sözcük fiilimsi değildir.
Okulda bir değişim görmedim.
Yukarıdaki cümlede "değişim" sözcüğünde geçen "-ış" eki ek değil kelimenin kökenini oluşturduğu için sözcük fiilimsi değildir.
Uyarı: Fiilimsiler (eylemsiler) olumsuzluk
eklerini alabilir. Olumsuzluk ekleri fiilimsi eklerinden önce gelir.
Yazmamak insanı köreltir.
Yememek, içmemek insanı güçten düşürür.
Okumamayı göze almış görünüyordu.
Bu soruları çözmemek olmaz.
Uyarı: Olumsuzluk eki olan "-ma, -me"
eki ile isim fiil eki "-ma, -me" şekilce aynı olduklarından
bazen yanıltabilir.
Okula her zaman geç gelmeye devam edersen hiç gelme daha iyi.
Yukarıdaki cümlelerde ilk sözcüklerdeki ek isim fiil eki; sonra gelen sözcüklerdeki ekler de olumsuzluk ekidir.
B. Sıfat-fiil (Ortaç)
Eylem kök veya gövdelerinden "-en, -esi, -mez, -r, -dik, -ecek,
-miş" ekleriyle türeyen, cümlede sıfat olan ve yan
cümlecik kuran fiilimsilerdir. Sıfat fiiller çoğunlukla sıfat
görevinde kullanılır. Ekleri kısaca "Anası mezar dikecekmiş" şeklinde
formüle edebiliriz.
Örnek
Sevilen gönüller fethedilmeyi bekliyor.
Yıkılası dünya bizi perişan eyledi.
Yenilmez akşamın son ufkundayız vakit çok geç.
Koşar adımlarla yanıma geldi.
Umulmadık taş baş yarar.
Gelecek günler güzel olacak.
İncinmiş yürekler onarılmayı bekliyor.
Aşılmaz sorunları çözdük.
Verilmiş sadakamız varmış desene!
Bilindik yöntemlerle bu problem çözülmez.
Uyarı: Fiilimsilerde (eylemsiler) bazen sıfat fiiller çekimli fiillerle biçimce aynı
olabilir. Sözcüğün aldığı ek, sözcüğü çekimli fiil yapmışsa sözcük fiil; değilse sözcük
sıfat fiildir.
Örnek
Gelecek günler de gelecek.
Gelecek günler de gelecek.
Bitmez hayaller akıldan gitmez.
Sizin yiyeceğiniz yemek kadar yiyecek.
Acıları çekecek gücü yoksa da mecburen bunları çekecek.
Bükülmez bileğine kim demiş bükülmez.
Bükülmez bileğine kim demiş bükülmez.
Yanmaz yürekler bunlara da mı yanmaz.
Yazılmış kader kim bilir nasıl yazılmış?
Yukarıdaki cümlelerde yer alan sözcüklerden ilk gelenler sıfat fiil; sonra gelen sözcükler ise yüklem görevindedirler.
Not: Fiilimsilerde (eylemsiler) ortaçların önlerindeki isimler düşünce ortaçlar adlaşır. Bu şekildeki
ortaçlara adlaşmış ortaç denir.
Örnek
Özlenenleri unutma. (adlaşmış ortaç)
Gelen kişi giden kişiyi aratır. (ortaç)
Gelen gideni aratır. (adlaşmış ortaç)
Uyarı: Sıfat-fiiller de olumsuzluk ekleri
alabilir. Olumsuz ekleri sıfat-fiil eklerinden önce gelir.
Örnek
Ağlamayan çocuğa meme vermezler.
Sevilmeyen kalp
ihtiyarlarmış.
Çalışmayan insanlar mutlu olamazlar.
Uyarı: Sıfatlarda olmazsa olmaz özellik, sıfat
olan sözcüğün önünde bir ismin olması ve o sözcüğün yalın halde olmasıdır. Sıfat fiiller
farklıdır. Sıfat-fiil olan sözcüğün önünde bir ismin olma zorunluluğu yoktur. "-dık"
ekindeki "-k" sesi yumuşayabilir. Buna dikkat etmek gerekir. Ayrıca sıfat-fiiller ek fiil alarak yüklem olabilirler.
Örnek
Gördüğünü, bildiğini Allah'tan mı saklayacaksın.
Okuduğunu anlarsa bu soruyu çözecek.
C. Zarf-Fiil (Ulaç)
Fiilimsileri (eylemsiler) oluşturan üç fiilimsiden biridir. Eylem
kök ya da gövdelerinden "-ıp, -ip,
-erek, -arak, -ınca, -ince, -dıkça, -dikçe, -madan, -meden, -alı, -eli, -esiye,
-asıya, -e, -a, -cesine, -casına, -dığında, -diğinde, -(i)r...-mez, -ken,
-meksizin, -maksızın" gibi eklerle türeyen, cümlede
zarf görevi üstlenen ve yan cümlecik kuran fiilimsilere zarf-fiil (ulaç) denir. Zarf-fiiller hangi eklerle türerlerse türesin cümlede durum, zaman veya sebep bildirir.
Örnek
Yazınca fiilimsiler (eylemsiler) daha iyi anlaşılıyor.
Baktıkça daha da gözleri ıslanıyor.
Çalışmadan başarı elde edilmez.
Bunları çizip öğrenecek.
Akşam buradan geçerken ağlıyordun.
Bakar bakmaz anladı.
Ona tam da bakarak konuşuyordu.
Çocuk koşa koşa yanıma geldi.
Sen gideli bizim eller hep ıssız.
Sora sora Bağdat bulunur.
Bunları unutup hayata öyle bakmalıyız.
Çalışarak her zorluğu aşabiliriz.
Annesini ölürcesine seviyordu.
Uyarı: Zarf-fiil türeten kimi ekler, eylem
anlamını yitirmiş zarflar da türetebilir. Bunlar zarf-fiil olmaktan çıkarlar.
Örnek
Oraya giderek onu görmelisin. (zarf-fiil)
Ali giderek zayıflıyor. (zarf)
Mustafa yanımda oldukça sevincim bir kat artıyor. (zarf-fiil)
Oldukça temiz süpürdü. (zarf)
Öğrenciyken çok çalışırdı. (zarf, çünkü isme gelmiştir. Fiilimsi (eylemsi) olamaz.)
Ayrıca bakınız
Fiilimsiler (Eylemsiler)
Ayrıca bakınız
pdf mükemmel e-kitaplar için bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder