Tanzimat Edebiyatı (1860-1896)

Tanzimat Edebiyatı, bir kültür ve siyasi hareketin sonucu olarak ortaya çıkmış bir edebi akımdır. Tanzimat Fermanı'nın 1839'da ilan edilmesi Tanzimat Edebiyatı'na zemin hazırlar. Mustafa Reşit Paşa tarafından ilan edilen Gülhane Hattı Hümayunu ile siyasi edebi ve toplumsal alanda Batı'ya yönelme başlar. 

Tanzimat Edebiyatı, Avrupai anlamda Türk edebiyatının ilk devresidir. Batılı tarzda ilk ürünler bu dönemde verilir. İbrahim Şinasi Efendi ile Agâh Efendi'nin birlikte çıkardıkları "Tercüman-ı Ahval" gazetesi bu edebiyatın başlangıcı olarak kabul edilir.

Tanzimat Edebiyatı; sanatçılar arasındaki edebi görüş ayrılıkları temel alınarak Tanzimat birinci dönem ve Tanzimat ikinci dönem edebiyatı olmak üzere ikiye ayrılır. Yine bu dönemleri hazırlayan bir de Tanzimat Edebiyatı'nın hazırlık dönemi vardır.


Tanzimat Edebiyatı Hazırlık Dönemi (1839-1860)

 
  • Tanzimat Edebiyatı'nın hazırlık dönemi 1839'de başlayıp 1860'ta sona erer.
  • Bu dönemde eserlerde topluma yönelik yeni bazı anlayışlara rastlanır.
  • Fikir ve sanat alanında farklı bir döneme girilir.
  • Tercüme odaları bu dönemde ön plana çıkmış odaların edebiyatımızın batılı olma sürecindeki katkısı büyük olmuştur.
  • Encümen-i Daniş bu dönemde kurulur.
  • Tanzimat ile birlikte bilgi birikimini geliştirmek amacıyla ortaokul (rüştiye), lise (idadi), üniversite (darülfünun) ve yüksek öğretmen okulları açılır.
  • Yusuf Kamil Paşa'nın Fenelon'dan yaptığı "Telemak" çevirisi, gazete çalışmaları, şiir çevirileri ve diğer bazı türlerde ilk örnekler bu dönemde verilir.
  • Tanzimat Edebiyatı gazetecilik ile başlamıştır, diyebiliriz. İlk çıkan gazete olan (1831'de yayımlanmış) "Takvim-i Vakayi" gazetesi hazırlık dönemi eseridir.
  • İlk yarı resmi gazete özelliğini taşıyan ve 1840'te İngiliz Churchill'in çıkardığı Ceride-i Havadis de bu dönemin ürünüdür. Ceride-i Havadis'te ahlak, bilim ve edebiyat konulu makaleler kaleme alınmıştır.
  • Şinasi ve Ethem Pertev Paşa'nın Fransızcadan edebiyatımıza kazandırdıkları şiir tercümeleri ilk olmaları hasebiyle önemli tercümelerdir.
  • Tanzimat Edebiyatı ile birlikte Batılı tarzda ilk tiyatro örneklerine rastlanır. Şinasi Efendi'nin "Şair Evlenmesi" oyunu Batılı tarzda ilk tiyatro örneğidir.
  • Tanzimat ile birlikte edebiyatımıza roman ve hikâye türleri yer almaya başlar. Yusuf Kâmil Paşa'nın Fenelon'dan çevirdiği "Telemak" ilk çeviri roman kabul edilir. Bu da Tanzimat Edebiyatı'nın hazırlık döneminin ürünüdür.
  • Türk edebiyatında ilk dergi sayılan Münif Paşa'nın çıkardığı "Mecmuai Fünun" ve Teodor Kasap tarafından çıkarılan "Diyojen" (ilk mizah dergisi kabul edilir.) hazırlık devresinin ilk ürünleridir.
  • İbrahim Şinasi Efendi'nin "Eşek ile Tilki" ismindeki ilk fabl çevirisi de bu dönemin ürünüdür. 
  • Akif Paşa, Müfit Paşa, Sadullah Paşa ve Yusuf Kamil Paşa hazırlık döneminin önemli isimleridir. 
 
Tanzimat Edebiyatı I. Dönem ve Özellikleri (1839-1860)
  • Şinasi ile Agâh Efendi'nin çıkarmış oldukları ilk özel gazete olan "Tercüman-ı Ahval" gazetesi bu edebiyat döneminin başlangıcı kabul edilir. 
  • Tanzimat I. Dönem, edebiyatımızda "ilk"lerin edebiyat dönemi olarak bilinir. 
  • Bu edebiyat döneminin başlatıcısı Şinasi'dir. 
  • Sanat, toplumu bilinçlendirmek ve toplumun Batılılaşması için bir araç olarak düşünüldüğünden sanatçılar "Sanat toplum içindir" anlayışına bağlı kalmışlardır.  
  • Bu dönem sanatçıları aynı zamanda devlet adamı sıfatı taşırlar. 
  • Tanzimat Edebiyatı'nın ilk dönemiyle birlikte Batı'ya yönelme başlar özellikle Fransız edebiyatı örnek alınır.
  • Tanzimat I. Dönemi ile birlikte adalet, medeniyet, hak, millet, vatan, hürriyet gibi kavramlar edebiyatımıza girer.
  • Dilde sadeleşme çabaları başlatılır, ancak gazete, tiyatro türlerinin dışında bir başarı elde edilmez.
  • Yazı dilinde cümle yapısı değişir. Kısa cümle kullanımı esas alınır.
  • Türk edebiyatında noktalama işaretleri ilk kez bu dönemde kullanılır. İbrahim Şinasi Efendi noktalama işaretlerini kullanan ilk sanatçıdır.
  • Daha önce edebiyatımızda bulunmayan makale, eleştiri, anı, roman, tiyatro, dergi, gazete türleri ilk kez Tanzimat I. Dönemi ile edebiyatımıza girmiştir.
  • Batılı edebi akımların etkileri görülmeye başlanır. Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Direktör Ali Bey klasisizmden; Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi romantizm akımından etkilenirler.
  • Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Şemsettin Sami, Ahmet Vefik Paşa ve Direktör Ali Bey Tanzimat I. Dönemi'nin başlıca sanatçılarıdır. 


Tanzimat Edebiyatı II. Dönem ve Özellikleri (1876-1896)

  • II. Abdülhamit'in Osmanlı-Rus Savaşı'nı bahane ederek meşrutiyet yönetimine son verip baskıcı yönetime geçmesi döneme damgasını vurmuştur. 
  • Devrin siyasi şartlarının ağırlığından sanatçılar eserlerinde "sanat için sanat" anlayışını benimsemişlerdir. 
  • Tanzimat Edebiyatı'nın ikinci döneminde toplum sorunları ve siyaset eserlerde yer bulmamıştır. 
  • Sanatçılar, eserlerinde bireysel konulara yönelmişlerdir. 
  • Tanzimat ile başlayan dili yalınlaştırma çalışmalarına son verilmiş Arapça ve Farsça sözcüklerin kullanıldığı ağır bir üslupla eserler oluşturulmuştur.
  • Divan Edebiyatı'na karşın Batı edebiyatı savunulmuştur.
  • Nesirde (düzyazıda) realizm ve natüralizmin; şiirde ise romantizmin etkileri görülür.
  • Kölelik ve cariyelik romanlarda sıkça işlenen konular arasına girer.
  • Tanzimat ikinci dönem edebiyatı Servetifünun Edebiyatı'nın ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.
  • Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Sami Paşazade Sezai, Nabizade Nazım ve Muallim Naci Tanzimat Edebiyatı ikinci dönem sanatçıları olarak ön plana çıkan kişilerdir. 
 
TANZİMAT EDEBİYATINDA ŞİİR

Tanzimat Edebiyatı I. Dönemi Şiiri
 
  • Şiire duygudan ziyade düşünce egemen olmuştur.
  • Tanzimat I. Dönem şirinde "toplum için sanat" anlayışı egemen olmuştur.
  • Farklı öz ve içerikler (Batılı düşünceler), önce Divan Edebiyatı nazım biçimleri olan gazel, kaside, terkibibent, terciibent murabba nazım biçimleriyle sonrasında bu düşünceler yeni nazım biçimleriyle işlenmiştir.
  • Şiirde, aruz ölçüsünün kullanımı devam eder. Hece ölçüsü çok az kullanılır. Hece ölçüsüne sahip çıkma fikri sadece teoride kalır. Namık Kemal ve Ziya Paşa'nın hece ölçüsünü zaman zaman denedikleri görülür.
  • Tanzimat Edebiyatı I. Dönem şiirinde nazım birimi beyittir.
  • Daha çok tam ve zengin uyak tercih edilir.
  • Sade dille yazılmış bazı şiirler dışında halk dili şiire girememiştir.
  • Göz için kafiye anlayışı esas alınmıştır.
  • Divan Edebiyatı'ndaki parça güzelliği fikri terk edilmiş anlam bütünlüğü fikri esas alınmıştır.
  • Tanzimat şiirine Fransız Devrimi'nin etkisiyle giren hak, adalet, kanun, vatan, millet, hukuk gibi kavramlar Tanzimat şiirini öz bakımından Divan şiirinden ayırmıştır.
 
Tanzimat Edebiyatı II. Dönemi Şiiri
 
  • Tanzimat Edebiyatı II. Dönemi ile birlikte Divan Edebiyatı nazım biçimleri terk edilmeye başlanmış Batılı nazım biçimleri kullanılmıştır.
  • Tanzimat I. Dönem şiirinin tersine "sanat için sanat" anlayışı şiirde hâkim olur.
  • Şiirde konu genişlemiş zerrelerden güneşe kadar her güzel şeyin şiirin konusu olması gerektiği görüşü benimsenmiştir.
  • Tanzimat II. Dönem şiirinin dili ağır ve sanatlıdır. Fransızca, Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalarla dil anlaşılmaz bir hal alır.
  • Sanatçılar, şiirlerinde çoğunlukla romantizm akımının etkisinde kalmışlardır.
  • Abdülhak Hamit Tarhan ve Recaizade Mahmut Ekrem yer yer hece ölçüsünü kullanmışlarsa da bu dönem şiirinde aruz ölçüsü kullanılmıştır.
  • Uyak, Divan Edebiyatı'ndaki önemini yitirmiş "Göz için kafiye" yerine "kulak için uyak" görüşü savunulmuştur. Divan Edebiyatı geleneğine bağlı olduğu için Muallim Naci, "göz için kafiye" anlayışını savunmuştur.
  • Tanzimat I. Dönem şiirinde benimsenen "bütün güzelliği" bu dönemde de esas alınır.
  • Ölüm, yokluk, hiçlik, hayat, ruh, fizik ötesi ve kişisel temalar gibi soyut konular işlenmiştir.
  • Şiirde Divan şiiri biçimlerinin yanı sıra Batı edebiyatından gelme yeni biçimler de kullanılmıştır.
  • Tanzimat II. Dönem şiiri Servetifünun şiirinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.
 
TANZİMAT EDEBİYATINDA HİKÂYE VE ROMAN
 
Tanzimat Edebiyatı I. Dönemi'nde Hikâye ve Roman
 
  • Roman ve öykü türünde romantizm akımının etkisi ön plana çıkar. Bu eserlerde çoğunlukla doğu toplumu ile batı toplumunun kültür çatışması işlenir.
  • Tanzimat I. Dönem roman ve hikâyelerinde halka seslenme esas alındığı için "toplum için sanat" anlayışı egemen olmuştur.
  • Roman ve hikâyelerde konuyu, yaşanmış günlük ve tarihi olaylar oluşturur. Yasak aşklar, görücü usulü evlenmeler, yanlış Batılılaşma en başta gelen konulardır.
  • Olaylar, daha çok İstanbul'da geçer. Olayların birçoğunda rastlantı ve olağanüstü özellikler ön plandadır.
  • Tanzimat I. Dönem roman ve hikâyelerinde kişiler çoğunlukla tek boyutludur. İyiler daima iyi; kötü kişiler ise daima kötüdürler.
  • Tanzimat I. Dönem roman ve hikâyelerinin sonu ödül veya ceza ile biter.
  • Tasvirler, çoğunlukla süs için yapılmıştır.
  • Yazarlar, eserlerinin sonunda ibretlik dersler vermişlerdir.
  • Dilde az da olsa konuşma diline yaklaşan bir sadeleşme göze çarpmaktadır. Bilhassa Ahmet Mithat Efendi'nin dilinde bu sadelik görülür.
  • Tanzimat I. Dönem roman ve hikâyelerinde sanatçılar topluma ahlak dersi vermeyi görev bilmişlerdir.
  • Roman ve hikâyelerde yazar kişiliğini gizlememiş romanın çeşitli yerlerinde yazar, olay veya kişilere doğrudan karışmıştır. Roman ve hikâye halkın eğitiminde bir araç olarak görüldüğü için bu yola başvurulmuştur. Özellikle Ahmet Mithat Efendi bu konuda ön plana çıkmıştır.
 
Tanzimat Edebiyatı II. Dönemi'nde Hikâye ve Roman
 
  • Tanzimat I. Dönemi'nde halka seslenen roman ve hikâye, ikinci dönemde aydın tabakaya seslenmiştir.
  • Tanzimat I. Dönem roman ve hikâyelerinde işlenen sosyal konular bu dönemde yerini bireysel konulara bırakmıştır.
  • Eserler, "sanat için sanat" anlayışıyla yazılmıştır.
  • Esaret ve kölelik kavramları acıklı bir şekilde roman ve hikâyelerde tanıtılmıştır.
  • Betimlemeler, gerçekçidir. Karakter psikolojisi betimlemeleri yapılmıştır.
  • İlk realist romanlarımız olan "Araba Sevdası", "Sergüzeşt" bu dönemde yazılmışlardır.
  • Realizm akımının etkisiyle gözleme önem verilmiş teknik olarak güçlü eserler oluşturulmuştur.
  • Tanzimat I. Dönem roman ve hikâyelerinde, sanatçıların olay ve olayın kahramanlarına doğrudan müdahale etme yöntemi yerine sanatçılar bu dönemde kişisel düşüncelerini açıklamaktan ve eserlere müdahale etmekten vazgeçmişlerdir.
  • Tanzimat I. Dönem roman ve hikâyelerinin aksine kişiler hem iyi hem de kötü taraflarıyla ele alınmıştır.

 

TANZİMAT EDEBİYATINDA TİYATRO
 
Tanzimat Edebiyatı I. Dönemi'nde Tiyatro

  • Tiyatroya ayrı bir önem atfedilir, tiyatro halka en yakın tür olarak görülür. Tanzimat I. Dönem edebiyatında tiyatro halkı eğitmek için bir okul gibi düşünülmüştür. 
  • Tiyatro, hem eğlence hem de eğitim aracı olarak kabul görmüştür.
  • Toplumsal konular ve ibretlik tarihsel olaylar tiyatrolarda ele alınmıştır.
  • Tanzimat I. Dönemde tiyatroda, halkın aydınlatılması, bilinçlendirilmesi bakımından birçok uyarlama ve çeviri yapılmıştır.
  • Tiyatrolarda; boş inançlar, yanlış Batılılaşma, görücü usulü ile evlenme, özenti, eski gelenekler, mirasyedilik eleştirilir.
  • Tiyatrolarda oyunlar çoğunlukla komedi, trajedi, dram ve melodram şeklinde yazılır.
  • Moliere, Shakespeare ve Corneille başta olmak üzere Batı tiyatrosu bu dönemde örnek alınmıştır.
  • Tiyatro eserleri teknik açıdan yetersizdir.
  • Tanzimat I Dönem tiyatro eserleri okunmak için değil sahnelenmek amacıyla kaleme alınmıştır.
  • Tiyatroda Namık Kemal ön plana çıkar. Oyunlarında kahramanlık duygularını, vatan ve millet sevgisi ve idealistliği işler.

 

Tanzimat Edebiyatı II. Dönemi'nde Tiyatro
 
  • Bu dönemde tiyatro şartlardan dolayı önemini yitirmiştir.
  • Tiyatrolar, "sahnede oynanmak için değil okunmak için" yazılmışlardır.
  • Tiyatroda halkı eğitme amacı ortadan kalkmıştır.
  • Tiyatrolarda uzun diyalog ve konuşmalara yer verilmiştir.
  • Tiyatrolarda dil ağırlaşmış dolayısıyla tiyatrolar, halkı eğitme amacı işlevinden uzaklaşmıştır.
  • Uzun diyalog ve konuşmalar bu dönem tiyatrolarında görülen önemli bir özelliktir.
  • Abdülhak Hamit Tarhan, tiyatroda ön plana çıkar. Abdülhak Hamit Tarhan'ın oyunlarında olağanüstülükler ve süslü anlatım göze çarpar.
  • Tanzimat II. Dönem tiyatrosunda oyunlarda felsefi, İslami ve tarihi konulara ağırlık verilir.
  • Tanzimat II. Dönem tiyatrosunda dil oldukça ağırdır.

 

TANZİMAT EDEBİYATINDA ELEŞTİRİ 

Tanzimat Edebiyatı I. Dönemi'nde Eleştiri

Eleştiri türü ilk kez bu dönemde Türk edebiyatına girer. Tanzimat I. Dönem edebiyatında eleştiride Divan Edebiyatı hedef alınır. Bu da yenilikçilik, yeni edebiyatın kurallarını yerleştirmek amacıyla yapılmıştır.

Namık Kemal’in "Lisan-ı Osmani'nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şamildir" başlığını taşıyan makalesi, ilk edebiyat eleştirisi olarak kabul edilir. Bu makalede Divan Edebiyatı eleştirilir. Ziya Paşa'nın "Şiir ve İnşa"  makalesinde de Divan Edebiyatı eleştirilir. "Harabat" adlı antolojisinde ise Ziya Paşa fikir değişikliğine giderek Divan Edebiyatı'nı yüceltir.


Tanzimat Edebiyatı II. Döneminde Eleştiri

Tanzimat II. Dönem edebiyatında eleştiri türünde Recaizade Mahmut Ekrem ön plana çıkar. "Zemzeme" adlı eseri bu anlamda önemlidir. Eserin ön sözünde eski edebiyat ve eski edebiyatın savunucusu Muallim Naci'yi eleştirir. Muallim Naci de bu eleştirilere karşılık vermekte gecikmez. Naci de "Demdeme" adlı eserinde Recaizade Mahmut Ekrem ile yeni edebiyatçıları eleştirir.

 
TANZİMAT EDEBİYATINDA GAZETECİLİK VE DERGİCİLİK

Tanzimat Edebiyatı I. Dönemi'nde Gazetecilik ve Dergicilik

Tanzimat I. Dönemi'nde gazetecilik ve dergicilik faaliyetleri önemlidir. Gazetecilik alanında Şinasi ilk akla gelen kişidir.

Bu dönemde çıkarılan önemli bazı gazete ve dergiler:

Takvim-i Vakayi: Devletin 1831'de çıkardığı ilk resmi Türkçe gazetedir.

Ceride-i Havadis: İngiliz Churchill tarafından 1840'te çıkarılan ilk yarı resmi Türkçe gazetedir.

Tercüman-ı Ahval: İbrahim Şinasi Efendi ile Agâh Efendi'nin 1860'te çıkardıkları ilk özel Türkçe gazetedir. Bu gazeteyle Tanzimat Edebiyatı başlar.

Tasvir-i Efkâr: Şinasi'nin 1862'de tek başına çıkardığı ikinci özel gazetedir. 1865'ten itibaren Namık Kemal gazeteyi çıkarmaya başlar.

Muhbir:1866'da Ali Suavi tarafından çıkarılır.

Hürriyet:1869'da Namık Kemal ve Ziya Paşa tarafından Londra'da çıkarılır.

İbret: 1870 yılında Ahmet Mithat Efendi tarafından çıkarılır.

Mecmua-i Fünûn: Münif Paşa tarafından çıkarılan dergi, Türk edebiyatında ilk dergi örneğidir.

Diyojen: Teodor Kasap tarafından çıkarılmıştır. Edebiyatımızın ilk mizah dergisidir.

"Dağarcık", "Kırkambar" dergileri Tanzimat I. Dönemi'nin diğer önemli dergileridir. 

 
Tanzimat Edebiyatı II. Dönemi'nde Gazetecilik ve Dergicilik

Gazete türünün birinci dönemindeki işlev ve aktifliği sona ermiştir. Gazetelerde işlenen konularda değişikliğe gidilmiştir. Gazetelerde siyasal ve toplumsal içerikli yazılar yerine günlük sıradan olaylar ele alınmıştır. Tanzimat II. Dönemi'nde makale de toplumsal işlevinden uzaklaşıp edebi makale özelliğine bürünmüştür.

 
Ayrıca bakınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder