Roman

Yaşanmış ya da yaşanabilecek olayları yer, zaman ve kişiye bağlı olarak anlatan türe roman denir. Roman türü hem bir gerçekliğin hem de düş gücünün ürünü olarak ortaya çıkar. Yazar, anlattığı kişi veya olayları adeta yeniden oluşturur. Buna kurmaca denir.

Kısacası romanda gerçek yaşam sanatçının hayal gücü, duygu ve düşüncesiyle yoğrulduğundan anlatılan gerçek hayatla tam olarak bağdaşmaz. 


Roman Türünün Özellikleri
 
  • Roman, her konuda yazılabilir.
  • Romanda geçen olaylar ayrıntılı bir şekilde ele alınır. Olaylar temel bir düşünce etrafında birleştirilir.
  • Romanda ana olay etrafında olaycıklar yer alır.
  • Romanın şahıs kadrosu geniştir.
  • Romanlar, düzyazı şeklinde yazılan eserlerdir.
  • Romanlarda birden fazla bakış açısı söz konusudur.
  • Anlatım birinci veya üçüncü kişi ağzından yapılır.
  • Karakter çözümlemeleri yapılır. Yani romanda belirli tipler ve karakterler vardır.
  • Romanda amaçlanan genellikle estetik zevk yani "etkileyicilik"tir.
  • Romanda olay ve kişi betimlemeleri oldukça ayrıntılıdır. Kişilerin fiziki ve ruhi portreleri ayrıntılı olarak yer alır.
  • "Merak" unsuru romanın ayrılmaz ve önemli bir parçasıdır.
 
Konuları Bakımından Romanlar

Psikolojik Roman: "Tahlil" romanı olarak da adlandırılır. İnsanın ruhu üzerinde ayrıntılı inceleme yapan romanlardır. Psikolojik romanda kahramanların iç dünyası tanıtılır. Kahramanların gerek kendileriyle gerekse toplumla olan ruh çatışmaları romanın konusu olur. 

Dünya edebiyatında psikolojik roman türünün ilk örneği Madame de La Fayette'nin "Princesse de Cleves" eseridir. Suç ve Ceza (Dostoyevski), Genç Werther'in Acıları (Goethe) Dünya edebiyatında psikolojik romanın diğer önemli örnekleridir.

Türk edebiyatında Mehmet Rauf'un yazmış olduğu "Eylül" romanı ilk psikolojik roman sayılır. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Peyami Safa), Bir Tereddüdün Romanı (Peyami Safa) bu konuda yazılmış diğer önemli eserlerdir.


Macera (Serüven) Romanları: Okuyucuyu heyecanlandıracak biçimde gelişen olağanüstü nitelikli olaylar üzerine kurulan romanlardır. Macera romanlarında en önemli şey "olay" ve "hareket" unsurudur.

Macera romanlarında olay, genellikle yeni keşfedilmiş veya keşfedilmesi hayal edilen ülkelerde geçer. Şaşırtıcı, ilginç olaylar sürükleyici bir anlatımla dile getirilir.

Macera romanlarında kahramanlar, kurnazlık ve cesarette üstün kişiler olup zinde ve dinamiktirler. Kahramanlar genellikle ajan, casus, silahşör ve şövalyelerden seçilir.

Macera romanlarında "merak" ana unsurdur. Amaçlanan ise okuyucunun hoşça vakit geçirmesidir. Robinson Crusoe (Daniel Defoe), Moby Dick (Hermen Melville) bu türün Dünya edebiyatındaki önemli örnekleridir. Ahmet Mithat Efendi'nin "Hasan Mellah" ve "Dünyaya İkinci Geliş" romanları serüven tarzın bizdeki ilk örnekleridir.

 
Töre Romanı: Bir toplumun belli bir dönem ve çevre içindeki gelenek ve göreneklerini yansıtan romanlardır. Töre romanlarında toplumsal sorunlar işlenir.

Türk edebiyatında Sinekli Bakkal (Halide Edip Adıvar); Dünya edebiyatında Sefiller (Victor Hugo), Gazap Üzümleri (John Steinbeck) bu roman türünün önemli örnekleridir.

 
Tarihi Roman: Romantizmin bir ürünü olan tarihi roman, tarihi dönemleri ve tarihte yer edinmiş ünlü kişileri konu edinir. Tarihi romanlarda yaşadığı varsayılan kişiler de konu olabilir. 

Kahramanlar düşsel olsa da anlatılanlar tarihsel gerçeklere çoğu kez uygundur. Yazar, hayal gücüyle tarihsel gerçekliği okuyucunun ilgisini çekecek duruma getirir. Tarihi romanlarda yazar, olayın yaşandığı zamanı, dönemin sosyal ve kültürel özelliklerini, coğrafi özelliklerini de iyi bilmek zorundadır.

Türk edebiyatında Cezmi (Namık Kemal), Devlet Ana (Kemal Tahir), Deli Kurt (Nihal Atsız), Üç İstanbul (Mithat Cemal Kuntay), Abdülhamit Düşerken (Nahit Sırrı Örik), Küçük Ağa (Tarık Buğra); Dünya edebiyatında Savaş ve Barış (Tolstoy), Nötre Dame'in Kamburu (Victor Hugo) önemli tarihi romanlardır. İngiliz Walter Scott ise tarihi roman türünün ilk büyük yazarıdır.

 
Egzotik Roman: Uzak ve yabancı ülkelerdeki yaşamdan konusunu alan romanlardır. Bu romanlarda amaç bu uzak ülkeleri tanıtmaktır. Nilgün, (Refik Halit Karay) buna örnek verilebilir.
 
Polisiye Roman: Bir suçluyu ortaya çıkarmayı, bir suçu aydınlatmayı konu alan roman türüdür. Polisiye romanlarda katil, suç, cinayet, gizem vb. konular işlenir. "Kim, kimi, nasıl, neden öldürdü? sorusu polisiye roman türünün konusunu özetler niteliktedir. 

Sherlock Holmes (Sir Arthur Conan Doyle), Nil'de Ölüm (Agatha Christie) bu türün önemli örnekleridir. Özellikle Agatha Christie bu roman türünde ün yapmış, bu vadide tam 86 roman yazmıştır. 

 
Fantastik Roman: Tamamen hayal ürünü olayların anlatıldığı kahramanların ve mekânın olağanüstü özellikler taşıdığı romanlardır. Fantastik roman türünde olağanüstü olaylar çokça yer alır.

Yüzüklerin Efendisi (J.R. Tolkien), Harry Poter (J.K. Rowling) bu roman türünün önemli örnekleridir.

 
Bilim Kurgu Romanı: Geleceğe ait tahminlerde bulunulan yani varsayımları esas alan roman türüdür. Bu romanlar aynı zamanda teknoloji ve bilimi işleyen romanlardır.

Bilim kurgu romanlarında ütopik bir durum söz konusudur. Daha çok İngiliz ve Amerikan romancılığına has bir türdür. Denizler Altında Yirmi Bin Fersah, Seksen Günde Devri Alem (Jules Verne) bu türe örnek verilebilir.

Bütün bu sınıflandırmadan farklı roman türleri de vardır:

 
Sosyal Roman: Toplumların sorunlarını işleyen romanlardır. Ekonomik bunalımlar, esirlik, sınıf çatışmaları, köyden kente göç, rejim değişiklikleri sosyal romanların ana konularını oluşturur. Olaylar, sosyal sebepleriyle açıklanır.

Sosyal romanlar, iç yapılarına göre bir düşüncenin savunulduğu "tezli roman"; toplumsal konuların işlendiği "töre romanı" ve köylünün dünya görüşünün yansıtıldığı "köy romanı" olmak üzere üçe ayrılır.

Sosyal romana; Sefiller (Victor Hugo), Meyhane (Emile Zola), Gazap Üzümleri (John Steinbeck) Bereketli Topraklar Üzerinde (Orhan Kemal), İntibah (Namık Kemal), Sergüzeşt (Sami Paşazade Sezai), Zehra (Nabızade Nazım) örnek gösterilebilir.

Roman Türü Farklı Şekillerde İncelenebilir:

1. Romanın Öğeleri

Roman; "yer, zaman, olay ve kişiler" olmak üzere dört temel unsur üzerine inşa edilmiştir.

Kişiler (Kahramanlar): Romanlarda genellikle birden fazla kişi yer alır. Romanlarda kişiler ayrıntılı bir şekilde tasvir edilir. Kişiler, okuyucuyla "tip" veya "karakter" olarak buluşur. Tip, evrensel ve genel özelliklere sahip bir sınıf veya insan eğilimini temsil eder. Tipler, kişilerin ortak özelliklerini taşıyan kişi veya kişilere denir.

Birden fazla özellikle ön plana çıkan geneli temsil etmeyen romanlarda olumlu ve olumsuz bir şekilde karşımıza çıkan kişiler için "karakter" nitelemesi yapılır.

Yer (mekân): Romanda bir veya birden fazla mekân yer alabilir. Kahramanlar belirli çevrelerde yaşayan kişilerdir. Romanlarda yer ve yerin betimlemesi oldukça ayrıntılıdır. 

Olay: Romanda bir temel olay birden fazla da ikinci derecede olay yer alır. Olay, hem gerçek hayattan hem de masal, kitap vb. yerlerden alınabilir. Romandaki olay her açıdan oldukça ayrıntılı bir şekilde anlatılır. Romanda okuyucuyu roman içine çekip yaşatmak amaçlanır.

Zaman: Romanda belli bir zaman dilimi söz konusudur. Romanda "geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman" olmak üzere üç zaman diliminde olaylar anlatılır. Günümüzde romanlardaki zaman mefhumu farklılık arz eder. Ayrıca romanda iç içe geçen birden fazla zaman dilimi bir arada verilebilir. 


2. Akımlarına Göre Romanlar

Realist Roman: Gözlem ve araştırmanın esas olduğu olayları, insanları, toplumları realist bir şekilde yansıtan romanlara denir. Örnek olarak Kızıl ile Kara (Stendhal), Savaş ve Barış (Tolstoy), Mai ve Siyah (Halit Ziya Uşaklıgil) romanlarını gösterebiliriz.

Romantik Roman: Olayların duygusal bir tavırla yansıtıldığı romanlardır. Kuralcılığın reddedildiği romantik roman anlayışında "lirizm" ve "içtenlik"  ön plandadır. Aşk, hayal vb. konular romantik romanın ana konularıdır. Sefiller (Victor Hugo), Genç Werther'in Acıları (Geothe), İntibah (Namık Kemal) bu roman türüne örnek verilebilir.

Natüralist Roman: Olay veya kişilerin bir bilim adamı gözüyle incelendiği, araştırmanın önemsendiği roman türüdür. Natüralistler, toplumu bir laboratuvar gibi düşünmüşlerdir. Meyhane (Emile Zola), Jack (Alphonse Daudet), Zehra (Nabızade Nazım) natüralist romana örnek oluşturur.

Klasik Roman: Roman türünün fazla gelişme göstermediği bir roman türüdür.  Madame de La Fayette'nin "Princesse de Cleves" ismindeki romanı klasik romana örnek verilebilir.

Postmodern Roman: Okuyucunun merkezde olduğu bir roman türüdür. Postmodern romanda yazar, dış dünyayı olduğu gibi yansıtmaktan kaçınır. Anlam bir şekilde okuyucuya bırakılır. Gülün Adı (Umberto Eco), Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar (Oğuz Atay), Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Yeni Hayat (Orhan Pamuk), Pinhan, Bit Palas, Mahrem (Elif Şafak) postmodern romana önemli örnekler oluşturur.

3. Üslup Bakımından Romanlar

Romantik Üslup: Acı, keder, hüzün duygularını oluşturan sözcüklerle duygu yoğunluğunun ön plana çıktığı üsluptur. His, heyecan ve etkileyicilik romantik üslubun ana unsurlarıdır. Rousseau, Goethe, Victor Hugo'nun bazı eserlerinde romantik üslup egemendir.

Realist Üslup:  Gözlem ve araştırma öğeleri realist romanda esas unsurlar oldukları için "gerçekleri canlı birer tablo şeklinde anlatma" realist üslubun en önemli özelliğidir. Stendhal ve Balzac'ın romanlarında realist üslup ön plandadır. 

İzlenimci Üslup: Duyu ve duygularda iç yaşantının betimlenmesinin esas alındığı üsluptur. Dış gerçeklikle insanların bunları algılama biçimi arasındaki farklılıkların ortaya çıkarılmaya çalışıldığı üslup türüdür.


Türk Edebiyatında Roman

Tanzimat'a kadar edebiyatımız roman türü ile tanışmamıştı. Destanlar, mesneviler ve halk hikâyeleri o zamana kadar romanın işlevini bir şekilde üstlenmiştir. Edebiyatımızda bugünkü manasıyla romanlar Fransızcadan yapılan çeviriler sayesinde olmuştur. Türk edebiyatında roman türü ile ilgili bazı bilgileri şöyle belirtebiliriz:


  • İlk yerli roman Taaşuk-ı Talat ve Fitnat (Şemsettin Sami) eseridir.
  • İlk roman çevirimiz Yusuf Kamil Paşa'nın Fenelon'dan çevirdiği "Telemak"tır.
  • İlk edebi romanımız Namık Kemal'in "İntibah" eseridir.
  • İlk tarihi romanımız Namık Kemal'in "Cezmi" romanıdır.
  • Türk edebiyatının ilk köy romanı Nabizade Nazım'ın kaleme aldığı "Karabibik" eseridir.
  • İlk psikolojik romanımız Mehmet Rauf'un "Eylül" romanıdır.
  • Türk edebiyatının ilk realist romanı Recaizade Mahmut Ekrem'in "Araba Sevdası" eseridir.
  • Batılı tarzda çağdaş romanımızın kurucusu Halit Ziya Uşaklıgil'dir. "Mai ve Siyah" ve "Aşk-ı Memnu" bu anlamda ön plana çıkan eserlerdir.
  • Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Tarık Buğra, Cengiz Dağcı, Abbas Sayar, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Kemal Bilbaşar, Oğuz Atay, Adalet Ağaoğlu, Sevinç Çokum, Orhan Pamuk, Pınar Kür, Buket Uzuner Türk edebiyatına roman türünde önemli eserler kazandıran kişiler olarak ön plana çıkmışlardır.


Dünya Edebiyatında Roman


Dünya edebiyatında roman, Avrupa'da destan türünün geçirdiği evrimleşmeyle beraber ortaya çıkmıştır. Fransız yazar Rabelais roman türünün ilk örneğini veren kişi olarak bilinir.

Giovoanni Boccacio'nun yazdığı "Dekameron" günümüzdeki romanı çağrıştıran ilk roman kabul edilir. Ünlü İspanyol yazar Cervantes'in "Don Kişot" romanı da roman türünün ilk başarılı örneği sayılır. Bu romanlar 16. yüzyılda yazılmışlardır.

İngiliz edebiyatında Daniel Defoe'nun "Robenson Cruze" ve Jonathan Swift'in "Guliver'in Gezileri" 17. yüzyılda öne çıkan romanlar sayılır. Bu yüzyılda klasik akıma bağlı tek romancı ise Madame de La Fayette'dir.

Romantizm ve realizm akımlarının etkisiyle 19. yüzyılda roman türü büyük gelişme göstermiştir. İngiliz, Rus ve Fransız edebiyatından Dünya edebiyatına önemli romanlar kazandırılmıştır.

Fransız edebiyatında Balzac, Flaubert, Stendhal, Victor Hugo, Emile Zola; Rus edebiyatından Dostoyevski, Tolstoy ve Gogol; İngiliz edebiyatından Charles Dickens roman türünde önemli örnekler vermişlerdir. 

20. yy'da Amerikan edebiyatından John Steinbeck, Ernest Hemingway; Fransız edebiyatından Albert Camus, Jaun Paul Sartre; Alman edebiyatından Thomas Mann roman türünde önemli ürünlere imza atmışlardır.

Roman ve Hikâyenin Farkı

  • Roman, hikâyeye oranla daha uzundur.
  • Romanlarda hikâyelere nazaran olay, yer ve kişi betimlemeleri daha ayrıntılı ve dolayısıyla daha uzundur.
  • Romanda uzun bir zaman dilimi söz konusuyken hikâyede kısa bir zaman dilimi söz konusudur.
  • Romanda kişiler; hikâyede olay ön plandadır.
  • Romanda birbirine bağlı olaylar zinciri; hikâyede ise tek bir olay vardır.
  • Romanda kahramanlar her açıdan tanıtılır; hikâyede ise kahramanlar olayla ilişkili yönleriyle tanıtılır. Yani tek taraflı bir tanıtım söz konusudur.
  • Romandaki dil ve anlatım hikâyeye oranla daha çetrefilidir. Yani hikâyede yalın ve anlaşılır bir dil; romanda sanatlı ve süslü bir dil egemendir.
  • Romanda birden fazla bakış açısı; hikâyede ise yalnızca bir bakış açısı vardır.
 
Ayrıca bakınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder