Aruz, Arapça bir kelime olup "çadırın ortasına dikilen direk" anlamına gelir. Bir edebiyat terimi olarak da hecelerin uzunluk ve kısalığına dayanan ölçüye verilen isimdir.
Aruz ölçüsü, Arap edebiyatından İran
edebiyatına oradan da Türk edebiyatına geçmiştir. Arap aruzu oldukça zengindir.
İranlılar aruz ölçüsünü Araplardan alınca kendi zevk ve anlayışlarına göre
değiştirerek kullandılar. Türkler de Farslardan aldıkları Acem aruzunu
özellikle son zamanlarda Türk aruzu haline getirmişlerdir. Aruzun altı kalıbı
Türk edebiyatında çok fazla kullanılmıştır.
Aruz ölçüsü Türk edebiyatında Divan edebiyatı ile özdeşleşmiştir. Bu dönem
şiirlerini aruz ölçüsü olmadan düşünmek mümkün değildir. Edebiyatımızda altı
asır boyunca ana ölçü olmuştur. Halk şiirimizde hece ölçüsü esas ölçü
olduğundan aruz ölçüsü çok az; Tanzimat ve Servetifünun edebiyatında ise bu
ölçü çok fazla kullanılmıştır.
Tevfik
Fikret, Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı, Mehmet Âkif Ersoy modern Türk
şiirinde aruzu ustalıkla kullanmışlardır. Türkçeye Arapça ve Farsçadan
sözcüklerin girmesinde aruz ölçüsünün büyük etkisi olmuştur. Aruz ölçüsüyle
yazılmış ilk Türk eser Yusuf Has Hacib tarafından yazılan Kutadgu Bilig’dir.
- Aruz ölçüsünde heceler uzun ve kısa olmak üzere
ikiye ayrılır.
- Bu heceler yan yana gelerek aruz kalıplarını
oluşturur.
- Aruz ölçüsünde dizelerdeki hece sayıları farklı
olabilir.
- Aruz ölçüsünde en sondaki hece her zaman uzun
hece (kapalı hece) kabul edilir.
- Kısalık ve uzunluk bakımından hecelerin birbirine
denk olması gerekir.
- Aruz vezninde en az iki dizeye bakılarak vezin
bulunur.
- Aruzda aruz kalıbına yazılanları uydurmak için en
çok ulamaya sonrasında da imaleye (uzatma) başvurulur. Sonra diğer
özellikler devreye girer.
- Aruzda tef'ileler heceleri bölebilir.
- Aruz ölçüsünde her şiirin sadece bir kalıbı
bulunur. Şiir hangi kalıpla başlamışsa onunla biter.
- Aruz ölçüsünde kafiyede "kafiye göz
içindir." kuralı esas alınır.
- Aruz ölçüsü Arapçaya dayandığı için bu ölçü
Türkçeye uygulanırken birçok sorun yaşanmıştır. Bunun temelinde de
Türkçede uzun ünlünün olmamasıdır.
- Şiirdeki mısralarda açık ve kapalı dizilişin aynı
olması o şiirin aruz ölçüsüyle yazıldığının kanıtıdır.
- Farsçada tamlama eki olarak kullanılan
"-i" ile "ve" anlamına gelen "ü, vü" bağlacı
vezin gereği uzun da kısa da olabilir.
- Feilâtün / Feilâtün / Feilâtün / Feilün aruz
kalıbıyla yazılan şiirlerde ilk tef'ile yani "fe'ilâtün"
tef'ilesi bazı mısralarda "fâ'ilâtün", son tef'ile ise
"fa'lün" olabilir. Bu sadece bu kalıba ait bir özelliktir.
- Her beyitte en az dört tane bulunan
aruz parçalarına "tef'il, tef'ile ya da cüz" adı verilir.
- Divan şiirinin temeli beyit, yani ikili
dizelerdir. Kalıpları da bunu esas alarak bulmaya çalışmalıyız.
- Türk şiirinde genellikle aruzun on birli kalıbı
kullanılmıştır.
- Öncelikle dizeler uzun seslilere dikkat edilerek
yazılmalıdır.
- Sonra hecelerin açık ve kapalı olma durumları
tespit edilmelidir.
- Aruz kusurlarından sayılan medli hecenin olup
olmadığı kontrol edilmelidir. Medli hece bulunduğu halde tespit edilmezse
bir hece eksik bulunmuş olur.
- Dizelerdeki hecelerin açık ve kapalı durumlarına
iyice bakılmalıdır. Dizeler ölçüye uymuyorsa önce ulama, sonra imale en
sonda da zihaf yoluna gidilir.
- Yukarıdaki işlemler yapıldıktan sonra uygulamaya
geçilmelidir. Çizgi ve nokta şeklinde kapalı ve açık hecelerin altı
çizilmelidir. Böylece az çok kalıp ortaya çıkmaya başlar. İlk dize veya
dizelerdeki uygulama sonraki dizelerde de olmalıdır. Bir şiirin bir
kalıbının olduğu da unutulmamalıdır.
2. Kapalı Heceler (-)
1. Açık Heceler (-): Türkçenin ünlü harflerinden (a, e, ı, i, o, ö, u, ü) biriyle biten heceleri
gösterir. Açık heceler nokta (.) işaretiyle gösterilir. Üzerinde inceltme
işareti olan ünlüler de açık hece kabul edilir. İnceltme işareti değil de
uzatma işareti olursa kapalı hece olur.
Yu-ka-rı (üç hecede açık)
Kâ-ğı-dı (üç hecede açık)
2. Kapalı-Uzun Hece: Sonu ünsüzle biten hecelerdir. Kapalı
heceler çizgi (-) işaretiyle gösterilir. Bunlar tam ses kabul edilir.
Kapalı hecelerin başlıca özellikleri şunlardır:
A. Ünsüz harflerle biten heceler kapalı hece kabul edilir.
Örnek
Ses-siz-lik, al-
B. Üzerinde uzatma işareti bulunan heceler kapalı-uzun hece kabul edilir.
Örnek
Câdû, gîsû
C. Sonunda iki ünsüzün yer aldığı heceler kapalı hece kabul edilir.
Örnek
Üst, alt,
D. Bir ünsüz, bir ünlü ve iki ünsüz harften oluşan heceler kapalı hece kabul
edilir.
Örnek
Türk, kırk, yurt
Not: Dize sonlarında bütün heceler -açık
dahi olsa- kapalı (uzun) hece kabul edilir. Dolayısıyla bu heceler çizgi (-)
işareti ile gösterilir.
Not: Arapça ve Farsçadan dilimize geçmiş bazı
sözcükler bir buçuk ses değerindedir. Bunlar bir tam ve bir yarım sesten
oluşur. Bu sözcükler bir çizgi ve bir nokta ile gösterilir. (-.) Bunlar:
1. Arapça ve Farsçadan gelip edebiyatımızda kullanılan ilk harfi ünlü aynı
zamanda uzun olan ve ikinci harfi ünsüz olan heceler bir buçuk hece kabul
edilir.
Örnek
Âb, ûl
2. Arapça veya Farsçadan dilimize geçen ilk harfi ünsüz sonraki harfi üzerinde
uzatma işareti bulunan ünlü ve en son harfi de ünsüz olan heceler bir buçuk
hece kabul edilir.
Örnek
yâr, cân, rûz
3. Arapça ve Farsçadan Türkçeye geçen ünsüz bir harf ile bir ünlü ve çift ünsüz
harfin bir araya gelmesiyle oluşan sözcük veya heceler bir buçuk hece kabul
edilir. Bir çizgi ve bir nokta (_.) ile gösterilir.
Örnek
Bezm, çeşm, ayş, ıyd, aşk…
Aruz Ölçüsünde Başlıca Kusurlar
Aruz ölçüsünde hece sayısının eşitliğine
değil denkliğine bakılır. Türkçede uzun sesli olmadığı için Türkçe sözcükler
yapı olarak bu kurala uymaz. Bunun için bazı heceler değişikliğe uğratılarak
yeniden yazılır. Buna aruzun kusurları denir. Aruz ölçüsünün başlıca
kusurlarını şöyle sıralayabiliriz:
1. İmale (uzatma): "Çekme"
anlamına gelir. Aslında kısa olan bazı hecelerin ölçüye uydurulması için uzun
okunmasına denir. Çizgi işareti (-) ile gösterilir. İmale bir aruz kusurudur.
Örnek
Dehân-ı gonceyi bâz et zebân-ı süseni ter
kıl
Kalıbı: me fâ î lün /me fâ î lün /me fâ î
lün /me fâ î lün
İlk sözcüğün (dehanı) son hecesinin
"me fâ î lün" kalıbına uyması için kapalı yapılması gerekir.
2. Zihaf (kısma): Aruz kalıbının ortaya çıkması için
Arapça ve Farsça sözcüklerdeki uzun bir heceyi kısa okumaya denir. İmalenin
tersi olarak kabul edilir. Zihaf da bir aruz kusuru sayılır. Çok önemli bir
kusur sayıldığından pek tercih edilmemiştir.
Örnek
Hâb-gâh eyler gazâle pehlû-yı şîr-i neri
Aruz kalıbı: Fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâilün
Yukarıdaki örnekte "lû" hecesi
kapalı olduğu halde vezin gereği açık kabul edilmiştir.
3. Vasl (ulama): Kapalı bir
hecenin açık hece yapılması için son sesi ünsüzle biten bir sözcüğün bu sesinin
kendisinden sonra gelen sözcüğün ilk sesine bağlanarak okunmasına denir.
Böylece ünsüz ses diğer sözcüğün başına kayacağı için ilgili sözcüğün son
hecesi açık hece olacak. Ulama bir aruz kusuru sayılmaz.
Örnek
Hürr olmak eğer ister isen olma cihânın
Zevkinde safâsında gamında kederinde
(Ziya Paşa)
Kalıbı: Mef û
lü/Me fâ î lü/me fâ î lü/Fe û lün
Açıklama: Ziya Paşa'nın yazdığı bu şiir, "Mef û lü/Me fâ î lü/me fâ î lü/Fe û
lün" kalıbı esas alınarak yazılmıştır. "Hürr olmak" sözcükleri
arasında ulama yapılarak şiirin kalıbına yazılanlar uygun hale getirilir.
Bu şehr-i Stanbul ki bîmisl-ü behâdur
Nedim
Kalıbı: Mefûlü mefâîü mefâîü feûlün
5. Med (uzatma): Aruz ölçüsünde ahengi sağlamak için iki kapalı
hece arasında bir açık hece olduğunda sonu uzun bir ünlü ve bir ünsüzle biten
heceyi imaleden biraz daha uzun okumaktır. Med, daima bir uzun hece ile kısa
hece arasında yapılır.
Örnek
Ya bir nigâha dahi tab yok mu çeşminde
Nedim
Me fâ i lün/fe i lâ tün/me fâ i lün/fe i
lün
6. Sekt-i Melih: Sözlük anlamı "güzel kesme"dir. Aruz ölçüsünün sadece "mef u
lü/me fâ i lün/fâ û lün" kalıbında yapılır ki "mef û lü/me fâ i
lün" aruz kalıbındaki "-lü" ve "me-" kısa hecelerinin
birleşerek sonuçta bir uzun hecenin oluşmasıyla bir uyum kesikliği oluşturmakla
yapılır.
Örnek
Mef û lü/me fâ i lün/fe û 1ün
Gittik hahs açmadık dönüşten
Mef û lü/fâ i lün/fe û lün
Yahya Kemal Beyatlı
Takti: Aruz ölçüsüyle yazılmış bir şiirdeki aruz kalıbını ortaya çıkarma
işlemidir. Takti, ölçünün parçalarını belirlemeyle ilgilidir. Aruz ölçüsünde
dizelerin son hecesi her zaman kapalı kabul edilir. Aruzda takti yapılırken
kelimeler başından, ortasından ve sonundan bölünebilir.
Örnek
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Me fâ i lün/fe i lâ tün/me fâ i lün/Fâ’lün
Ahmet Haşim
Aruz Ölçüsünde Tef'ileler
Fa' (-)
Fe ul (. -)
Fa' lün (- -)
Fe i lün (. . -)
Fâ i lün (- . -)
Fe û lün (. - -)
Mef û lü (- - .)
Fe i lâ tün (. . - -)
Fâ i lâ tün (- . - -)
Fâ i lâ tü (- . - .)
Me fâ i lün (. - . -)
Me fâ î lün (. - - -)
Me fâ î lü (. - - .)
Müf te i lün (- . . -)
Müs tef i lün (- - . -)
Mü te fâ i lün (. . - . -)
Yukarıda yer alan tef'ileler birleşerek
ana kalıp dediğimiz (8 adet) kalıbı oluşturur. Bunlar:
1. fa'ûlün (fe'ûlün) (._ _)
2. fâ'ilün, fâ'ilât (_._)
3. mefâ'ilün (._._)
4. fâ'ilâtün (_._ _)
5. müstef'ilün (_ _._)
6. mef'ûlâtü (_ _ _ .)
7. müfâ'aletün (._.._)
8. mütefâ'ilün (.._._)
Aruz Ölçüsünde En Çok Kullanılan Başlıca Aruz Kalıpları (Tef'ileler) Şunlardır:
A) Düz Kalıplar
1. Mefâilün / Mefâilün / Mefâilün /
Mefâilün
( . - . - )
2. Müstef'ilün / Müstef'ilün / Müstef'ilün
/ Müstef'ilün
( - - . - )
3. Müstef'ilâtün / Müstef'ilâtün /
Müstef'ilâtün / Müstef'ilâtün
( - - . - - )
4. Feûlün / Feûlün / Feûlün / Feûlün
( . - - )
B) Karışık Kalıplar
1. Mefâilün / Mefâilün / Feûlün
( . - . -) ( . - . - ) ( . - - )
2. Feilâtün (Fâilâtün) / Feilâtün /
Feilâtün / Feilün (fa'lün)
( . .- -) (. .- -) (. .- -) ( . . - )
3. Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilün
( - . - - ) ( - . - - ) ( - . - - ) ( - . - )
4. Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilün
( - . - - ) ( - . - - ) ( - . - )
5. Müfteilün / Müfteilün / Fâilün
( - . . -) ( - . . - ) ( - . - )
6. Feûlün / Feûlün / Feûlün / Feûl
( . - - ) ( . - - ) ( . - - ) ( . - )
7. Mefâilün / Feûlün / Mefâilün / Feûlün
( . - . - ) ( . - - ) ( . - . - ) ( . - - )
8. Feilâtün (Fâilâtün) / Mefâilün / Feilün
(Fa'lün)
( . . - - ) ( . - . - ) ( . . - )
9. Fa'lün / Feûlün / Fa'lün / Feûlün
( . - ) ( . - - ) ( . - ) ( . - - )
10. Mef'ûlü / Fâilâtü / Mefâîlü / Fâilün
( - - . ) ( - . - . ) ( . - - . ) ( - . - )
11. Mef'ûlü / Mefâîlün / Feûlün
( - - . ) ( . - - - ) ( . - - )
12. Mef'ûlü / Mefâîlü / Mefâîlü / Feûlün
( - - . ) ( . - - . ) ( . - - . ) ( . - - )
13. Mef'ûlü / Mefâîlün / Mef’ûlü / Feûlün
( - - . ) ( . - - - ) ( - - . ) ( . - - )
14. Mef'ûlü / Mefâîlü / Feûlün
( - - . ) ( . - - . ) ( . - - )
15. Müfte'ilün / Fâilün / Müfte'ilün /
Fâilün
( - . . - ) ( - . - ) ( - . . - ) ( - . - )
16. Mefâilün / Feilâtün / Mefâilün /
Feilün (Fa'lün)
( . - . - ) ( . .- -) ( . - . - ) ( . . -
)
Aruz Kalıplarına Örnekler
Örnek 1
fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün
Saçma ey gö/z eşk[i]den gön / lümdeki od /
lare su
Kim bu denlü / tutuşan od / lare kılmaz / çâre su
Fuzûlî
Örnek 2
feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün
Yaraşır kim/ seni ser-def/ter-i hûban/
yazalar
Nâme-i hüs/nün için bir/ yeni unvan/
yazalar
Örnek 3
fâilâtün / fâilâtün / fâilün
Dinle neyden / kim hikâyet / etmede
Ayrılıklar / dan şikâyet / etmede
Nahifî
feilâtün / feilâtün / feilün
(fâilâtün) (fa'lün)
Ne Süleymân / ne Selîm'in / kuluyuz
Hazret-i Rab / b-i rahîmin / kuluyuz
Esrar Dede
Örnek 5
feûlün / feûlün / feûlün / feûl
Küçük muttarit muhteriz darbeler
Kafeslerde camlarda pür ihtizaz…
Örnek 6
mefâîlün / mefâîlün / feûlün
Geçer firkat / zamânı böy / le kalmaz
Sağ olsun sev / diğim Mevlâ / kerimdir
Nâilî
Örnek 7
mefâîlün / mefâîlün / mefâîlün / mefâîlün
Nedir bu gizli gizli âhlar çâk-i girîbanlar
Acebbir şûha sen de âşık-ı nâlân mısın
kâfir
Örnek 8
mef'ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün
Gül hasre / tinle yolla / ra tutsun ku /
lağını
Nergis gi / bi kıyâme / te dek çeksi / n intizar
Bâkî
Örnek 9
mefûlü/ mefâîlü/ mefâîlü/ feûlün
Meddâh olalı çeşm-i gazâlânına Bâki
Öğrendi gazel tarzını rûm’un şu’arâs
Örnek 10
mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün
(Falün)
Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta
Ayrıca bakınız
internette gördüğüm en iyi açıklamalı site diyebilirim üç siteye baktım en iyisi buydu teşekkürler yardımcı oldunuz üni ögrencisiyim .
YanıtlaSilGüzel bir çalışma olmuş, teşekkürler.
YanıtlaSilTeşekkür eder, başarılar dilerim.
SilÇok iyi yazı gerçekten en detaylısı bu olmuş
YanıtlaSilTeşekkür ederim, başarılar dilerim.
Sil