Serbest Ölçü

Herhangi bir ölçünün kullanılmadığı şiirlerin ölçülerine serbest ölçü denir. Günümüzde en çok tercih edilen ölçüdür. Serbest ölçü ile yazılan şiirlere serbest şiir denir. 

Serbest şiirler, aynı zamanda uyaksız şiirler olup bu şiirlerde konu sınırlaması söz konusu değildir. Serbest ölçüyle birlikte geleneksel şiir anlayışındaki kurallar terk edilmiş serbest ve ölçüsüz yazma geleneği başlamıştır.

Türk edebiyatında serbest şiire geçiş üç aşamada gerçekleşmiştir:

1. Ölçülü ve uyaklı olan "serbest müstezat" biçimi,

2. Ölçüsüz ama uyaklı serbest şiir,

3. Ölçüsüz ve uyaksız serbest şiir

Türk edebiyatında serbest nazım, Cumhuriyetten sonra büyük bir gelişme gösterir. Serbest şiirin yaygınlaşmasında başta Nazım Hikmet olmak üzere toplumcu şairlerin ve Garipçilerin büyük etkisi olur. Orhan Veli Kanık, Edip Cansever, İlhan Berk, Atilla İlhan, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Turgut Uyar, Cemal Süreyya gibi şairler toplumumuzda serbest şiir tarzının öncüleri sayılır.


Serbest Ölçü ile Yazılmış Şiir Örnekleri

Örnek 1

ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyar mısınız,

Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce
Bir yer var biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım duyuyorum
Anlatamıyorum

Orhan Veli Kanık

 
Örnek 2

YURDUM

1917 senesinde

Topraklarında doğmuşum.
Anamdan emdiğim süt
Çeşmenden tarlandan gelmiş.
Emmilerim hudutlarında
Senin için döğüşürken ölmüşler.
Kalelerin burcunda
Uçurtma uçurmuşum,
Çimmişim derelerinde.
Bir andız fidanı gibi büyümüşüm.
Topraklarının üstünde...

Cahit Külebi

 
Örnek 3

DENİZİ ÖZLEYENLER İÇİN

Gemiler geçer rüyalarımda,

Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
Bakar ağlarım.
 
Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı,
Bir midye kabuğunun aralığından:
Suların yeşili, göklerin mavisi,
Lapinaların en harelisi...
Hala tuzlu akar kanım
İstiridyenin kestiği yerden. 
 
Neydi o deli gibi gidişimiz, 
Bembeyaz köpüklerle, açıklara! 
Köpükler ki fena kalpli değil,
Köpükler ki dudaklara benzer;
Köpükler ki insanlarla 
Zinaları ayıp değil. 

Gemiler geçer rüyalarımda, 
Allı pullu gemiler, damların üzerinden; 
Ben zavallı, Ben yıllardır denize hasret.

Orhan Veli Kanık

 
Örnek 4

DAVET

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar
çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak
bu cehennem, bu cennet
bizim Kapansın el kapıları bir daha
açılmasın Yok edin insanın insana
kulluğunu
bu davet bizim
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine
bu hasret bizim

Nazım Hikmet

 
Örnek 5

AKŞAMÜSTÜ RÜYASI

Şimdi gemiler geçer uzaklardan

Gönlüm güvertede sereserpedir.
Işıklı geceler, saz sesleri, peynir ekmek
Ne biletim ne param ne dostum var
Pır pır eder yüreğim bakındıkça...
-Uyan Turgut um, garibim, uyan Bura Terme'dir.

Terme köprüsünden kamyonlar geçer,
Irgatlar üç orada beş burada konuşurlar
Bir gece başlar, yarı siyah, yarı kırmızı
Cigaramı yakar evime dönerim...
-Gidin gemiler, gidin
Vardığınız yerlere selam edin
Gün olur bütün kaygılardan uzak
Ben de gelirim...

Turgut Uyar

 
Örnek 6

AĞIR HASTA

Üfleme bana anneciğim korkuyorum
Dua edip edip, geceleri.
Hastayım ama ne kadar güzel
Gidiyor yüzer gibi, vücudumun bir yeri.

Niçin böyle örtmüşler üstümü
Çok muntazam ki bana hüzün verir.
Ağarırken uzak rüzgârlar içinde
Oyuncaklar gibi şehir.

Gözlerim örtük fakat yüzümle görüyorum
Ağlıyorsun, nur gibi.
Beraber duyuyoruz yavaş ve tenha
Duvardaki resimlerle, nasibi.

Anneciğim, büyüyorum ben şimdi,
Büyüyor göllerde kamış.
Fakat değnekten atım nerde
Kardeşim su versin ona, susamış.

Fazıl Hüsnü Dağlarca

Ayrıca bakınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder