Sözlü Edebiyat Dönemi

Türklerin yazı ile tanışmadıkları dönemlerde oluşturulan ve çeşitli törenlerden doğan edebiyattır. M.Ö. 4000'li ve 3000'li yıllardan M.S. VI. yüzyıla kadar olan zaman dilimi Sözlü Edebiyat dönemi olarak adlandırılır.

Bu dönemin edebiyat ürünleri sözlü olarak üretilmiş günümüze dek kulaktan kulağa yayılarak varlığını sürdürmüştür. Şamanizm, Maniheizm ve Budizm gibi dinler Sözlü Edebiyat dönemini oluşturur. Şiir, destan ve masallardan oluşan


Sözlü Edebiyat Döneminin Özellikleri
  • Anlatım sözlüdür. 
  • Ürünler anonimdir. 
  • Sözlü Edebiyat'ta en yaygın tür olarak şiir ön plana çıkar. 
  • Sözlü Edebiyat döneminde destanlar ön plandadır. Bu sebeple bu döneme "Destan Devri Türk Edebiyatı" ismi de verilmiştir. 
  • Koşuk, sav, sagu ve destanlar dönemin başlıca ürünleridir. 
  • Bu dönemde ürünler "ozan, oyun, kam, baksı, şaman" olarak adlandırılan şairler tarafından oluşturulmuştur. Bunlar yuğlarda (yas törenlerinde) sığırlarda (av törenlerinde) şölenlerde sazla söylenmişlerdir. 
  • Çuçu, Ki-ki, Kül Tarkan, Çişuya Tutung, Aprın Çor Tigin, Asıg Tutung ilk Türk şairlerinin önde gelen isimleridir.
  • Sözlü Edebiyat döneminde aşk, kahramanlık, doğa, at sevgisi, cesaret ve ölüm konuları en çok işlenen konular olur.
  • Sanatçılar, şiirlerini "kopuz" denen saz eşliğinde söylemişlerdir. 
  • Şiirlerde hece ölçüsü kullanılmıştır. Hece ölçüsünün de daha çok 7'li, 8'li ve 11'li kalıpları tercih edilmiştir. 
  • Nazım birimi dörtlüktür.
  • Sözlü Edebiyat döneminde en çok yarım uyak kullanılmıştır.
  • Bol bol rediflere rastlanılan bu edebiyatta uyak düzeni: "abab/cccb..." dizilişi şeklindedir. 
  • Sözlü Edebiyat dönemi eserleri yabancı etkilerden oldukça uzak oldukları için eserlerin dili sadedir. 
  • Çin belgeleri ve Kaşgarlı Mahmut'un Divanü Lügati't Türk eseri Sözlü Edebiyat ürünlerimiz için önemli kaynaklardır. Kaşgarlı Mahmut, Divanü Lügat-it Türk adlı eserinde ilk kez bu dönem ürünlerini derlemiş ve yazıya geçirmiştir.

Sözlü Edebiyat Döneminin Ürünleri

Koşuk

Sığır denilen sürek avlarında söylenen lirik şiirlerdir. Kopuz eşliğinde söylenen koşuklarda doğa, aşk, savaş ve yiğitlik başlıca konuları oluşturur. Koşuklar, dörtlük nazım birimi ve hece ölçüsüyle oluşturulur. İslamiyetten Sonraki Türk Edebiyatı'nda "koşma" adını alır.

Koşuk Örneği

Öpkem kelip ogradım
Arslanlayu kökredim
Alplar başın togradım
Emdi meni kim tutar

Günümüz Türkçesiyle

Öfkelenip dışarı çıktım
Arslan gibi kükredim
Yiğitler başını doğradım
Şimdi beni kim tutabilir.

Sagu

Yuğ adı verilen cenaze törenlerinde söylenen bu şiirler, Halk Edebiyatı'nda var olan ağıtların en eski biçimleridir. Sagularda hüzün ön plandadır.

Sagu Örneği

Alp Er Tunga öldi mü
Isız ajun kaldı mu
Özlek öçin aldı mu
Emdi yürek yırtılur

Günümüz Türkçesiyle

Alp Er Tunga öldü mü?
Kötü dünya kaldı mı?
Zaman öcünü aldı mı?
Şimdi yürek yırtılır.

Sav

Günümüzdeki atasözlerin ilk örneklerini oluşturan özlü sözlerdir. Kaşgarlı Mahmut'un Divanü Lügati't Türk eserinde bu savların birçoğunu bulabiliriz.

Sav Örneği

Ermegüge bulut yük bolur.

Günümüz Türkçesiyle

Tembele bulut yük olur.

Destan

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı'nın Sözlü Edebiyat döneminin en yaygın şiir örnekleridir. Manzum, anonim karakterli olan destanlarda olay ve kişiler olağanüstü özellikler gösterir. Destanlar, toplumu derinden yaralayan olaylar neticesinde oluşmuşlardır. Söyleyişi milli olan destanlar oldukça uzun şiirlerdir.


Ayrıca bakınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder