FECRİATİ EDEBİYATI (1909-1912)
1908’de II. Meşrutiyet'in ilanıyla
birlikte oluşan özgürlük havası içinde bir grup hevesli genç bir araya gelerek
1909'da Servetifünun Edebiyatına bir tepki niteliğinde "Fecriati" isminde bir
topluluk kurarlar. Topluluk, hareketlerine, Faik Ali'nin önerisiyle "geleceğin
aydınlığı" anlamına gelen Fecriati ismini verir. Fecriati Edebiyatını oluşturan topluluk, topluluğa başkan olarak Faik Ali
Ozansoy'u seçer. Servetifünun edebiyatçılarının bazılarının desteğiyle bir
araya gelip bildiri yayımlarlar. Amaçları Servetifünun topluluğundan daha da
gelişmiş bir edebi topluluk ortaya çıkarmaktı. Edebiyatımızda ilk edebi
topluluk olarak kabul edilen Fecriaticiler aynı zamanda Türk edebiyatında
kuruluşunu, amaçlarını bir bildiri ile ilan eden ilk topluluktur.
Fecriati edebiyatçıları görüşlerini, "Sanat
kişisel ve saygıya değerdir." anlamına gelen "Sanat, şahsi ve muhteremdir." şeklinde
özetlemişlerdir. Fecriati Edebiyatında her sanatçı kendince bir sanat anlayışı
ortaya koymaya çalıştığı için topluluk uzun süreli olamamıştır.
Türk edebiyatında kuruluşunu bir
beyanname ile ilan eden ilk edebi topluluk olan Fecriati sanatçıları bu
beyannamelerini Servet-i Fünun dergisinde yayınlamışlardır. Fecriaticiler
beyannamede önemli ve kalıcı prensipler ortaya koyamamışlardır. Beyanname veya manifestoda; Servetifünuncuları
yeteri kadar Batı edebiyatı yanlısı olmamakla suçladıklarından Batıyı günü
gününe takip etmek dolayısıyla edebiyata istikamet çizmek, genç sanatçıların
istedikleri gibi yetişmeleri için donanımlı bir kütüphane kurmak, Batı'da yer
alan birçok yapıtı dilimize kazandırmak için dil konusunda bir komisyon kurmak,
sanat ve düşüncede halkı eğitmek için konferanslar düzenlemek gibi amaçları
ilke edinmişlerdir.
Ahmet Haşim, Fuat Köprülü, Hamdullah
Suphi Tanrıöver, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ali Canip Yöntem, Emin Bülent
Serdaroğlu topluluğun önde gelen isimlerindendir. Ahmet Haşim, sanat alanında
kendini geliştirerek ünlenen tek Fecriati sanatçısı olarak kalmıştır.
Fecriati Edebiyatının Özellikleri
- Edebiyatımızda ilk edebi topluluk olarak kabul edilir.
- Edebiyatımızda ilk edebi bildiriyi yayımlayan topluluktur. Bu bildiri, manifesto veya beyanname olarak adlandırılmıştır.
- Fecriati edebiyatçıları, edebiyatı ciddi ve önemli bir iş olarak görmüş, bunun halka anlatılması gerektiğini savunmuşlardır.
- Sanat sanat içindir, görüşünü benimsemişlerdir.
- Fecriaticiler, edebiyatta hiçbir zaman bir edebi akım haline gelememiş bir topluluk olmaktan öteye gidememişlerdir.
- Servetifünun Edebiyatını şiddetli bir şekilde eleştirdikleri halde Servetifünun Edebiyatının devamı olmaktan kurtulamamışlardır.
- Edebiyatı hoş vakit geçirme aracı olarak kabul etmemişlerdir.
- Fecriatıciler kendilerine Fransız edebiyatını örnek almışlardır.
- Şiirlerinde duygulu ve romantik bir aşkı dile getirmiş tabiatı bolca işlemişlerdir. "Aşk ve tabiat" en çok işlenen iki ana konu olmuştur.
- Yaptıkları tabiatla ilgili betimlemeler gerçeklikten uzak, subjektif ve oldukça abartılıdır.
- Fecriaticiler, dil bakımından Servetifünun Edebiyatının dil anlayışını devam ettirmişlerdir.
- Kullandıkları dil Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalarla dolu süslü, sanatlı ve ağır bir dildir. Sanatlı söyleyişler ve imgelere sık sık başvurmuşlardır.
- Fecriati şiirinde sembolizm etkilidir.
- Tiyatro türü ile yakından ilgilenmişlerdir.
- Fecriaticiler hikâyede Mauppasant, tiyatroda Henrik İbsen'i örnek almışlardır.
- Aruz vezninden vazgeçmemişlerdir.
- Serbest müstezat nazım biçimini geliştirmişlerdir.
- Şiirdeki başarılarını düzyazı türünde yakalayamamışlardır.
- Fecriati edebiyatının en önemli, en verimli sanatçısı kuşkusuz ki Ahmet Haşim'dir.
- Türk edebiyatına herhangi bir yenilik getirememişlerdir.
- Topluluk halindeyken bir varlık gösteremeyen sanatçılar, topluluk dağıldıktan sonra edebiyatımıza çok önemli eserler kazandırmışlardır.
- Fecriati edebiyatçıları Servet-i Fünun Edebiyatı ile Milli Edebiyat arasında bir köprü işlevi görmüşlerdir.
- Fecriati Edebiyatında köklü bir birlik ve sanat anlayışı oluşmadığından daha kuruluş aşamasında iken 1912'de grup dağılmış, bir kısmı Milli Edebiyat bir kısmı da Cumhuriyet Dönemi Edebiyatına katılmışlardır.
- Dağılmalarında önemli etkenlerden biri de Ömer Seyfettin ve arkadaşlarının çıkarmış oldukları "Genç Kalemler Dergisi"dir. Kısacası Fecriati Edebiyatı Milli Edebiyat hareketiyle ömrünü tamamlamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder